İşte bütün mesele bu!

İnsanın dünya’ya bakış açısı eleştirici ve sorgulayıcı mı? Yaşananlara yaklaşımımız nasıl olmalıdır? Evet, biraz felsefi yönden yaklaşırsak insan; evrende düşünen, anlamaya çalışan, eleştiren, yorumlayan bir varlıktır.

Lakin, bir çok insan yaşananlara ve dünya’da değişimlere fazla takılmadan ve sorgulamadan hayatını sürdürür. Ya da hayatı anlamsız ve bir dizi tesadüf olarak görür.

Bazılarını ise, toplumun krizi birçok şeyi sorgulamaya zorlar. Hayatta değer taşıyan her şeyin çaba gerektirdiğini duyarlı olanlar bilir. Çıkar ve rant onlar için önemli değildir. Toplumun aydınlanması ve ülkenin geleceği için doğruların yanında olmayı yeğler.Yazmak ya da yazmamak. İşte bütün mesele bu!

Evet, günümüz de eleştirmek, eleştirilmek yasak hale geldi. Kuşkusuz yaşam her ne kadar karmaşık olsa da şaşkınlık içinde izliyoruz olup bitenleri...

Yeri geldiğinde kişilik haklarına saygılı bir şekilde devletin en yüksek kademesinde olanların yaptıkları hakkında yazılmayacak, çizilemeyecekse biz demokrasinin neresindeyiz?

Sanırım, demokratikleşmenin en son aşamasındayız galiba!

Herkesin bir yaşam felsefesi vardır. Çoğumuz bunun bilincinde değiliz. Doğru olan nedir? Doğru olanı neden yapmalıyım veya yapmamalıyım?

Yazdığımız da başımıza bir iş gelir mi acaba, ya da hadi kendimizden korkmuyoruz, özgürce düşüncelerimizi söylüyoruz diyelim! Kara bahtım, kör talihim diye ağıtlar mı yakalım. Ya da Sevdiklerimizden mi vazgeçelim…

Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın anlayışı içinde olmak mı dır, kişi düşüncelerini kendisine sakladığında… Ya da, dünya nimetlerinin ihtişamına kapılıp, ‘gelen ağam, giden paşam’ diyerek her şeyden kendimizi soyutlamamız mı gerekir acaba…

Ya da, İdealistlik belli bir duygunun esiri olmak mı dır?
Gerçekler göreceli olup, kişiden kişiye değişir ama, sadece bir doğrunun olduğu unutulmamalıdır!

Hangisi iyidir? Hayatın basit gerçekleri deyip kendinden taviz vermek mi, ya da gerçekler üzerine gitmek mi?

Ya da Shakespeare’in vurguladığı gibi ‘VAR OLMAK MI, YOKSA OLMAMAK MI ?

İşte bütün mesele bu!

17.01.2012

Nermin AYDINLI

Yorumlar