BEĞENİN VEYA BEĞENMEYİN!
Son yıllarda gelişmelere baktığımızda endişelenmekte haklıyız diye
düşünüyorum! Az çok şimdiye kadar yazılarımda gelişmelerle ilgili görüşlerimi
dile getirdim. 15 Temmuz 2016’ya kadar PKK terör örgütü ile mücadele ederken gösterilen
toleransla bütün kurumlara yerleşen ve ülkenin gerilemesine neden olan askeri
ayağından başlayan her meslek mensupları ve çaycısına kadar araştırılan ve el,
ele, kol kola olsalar dahi siyasi ayağının olmaması takdire şayan olup
FETÖ ile ilgili hala sır perdesi
aralanmış değildir…
OHAL ile yönetilen Türkiye kolayca muhalefetsiz istenilen yasaları
çıkarmaktadır. Bunların başında bir ülkenin gelecek temellerini oluşturan Milli
Eğitimde son zamanlarda halkın istememesine rağmen eğitim müfredatında ki
değişiklikler olup, temelin sarsılmaya çalışılmasıdır!
Bırakın; ‘Cihat bilmeden matematik öğretmenin faydası yoktur’ gibi
kelime oyunlarını. Cihat ; ‘Gayretini ortaya koyma’ mı, yoksa diğer anlamı olan
‘Din uğruna yapılan Savaş’ mı? Matematikle öğretilecek?
Demokratik ve güçlü toplumun temelinde nitelikli insanlar vardır.
Nitelikli insanların yetişmesi de çağdaş ve bilimsel esaslara dayalı eğitim ve
öğretimin devletçe desteklemesiyle olur.
‘Dindar ve kindar nesil yetiştireceğiz’. sözünün arkasında yapılmak
istenen 17 Haziran 2016’da kabul edilen Maarif Vakfı (MAVAK) yasasıyla eğitimde
başlamış olup,
ne yazık ki modern, çağdaş bir eğitim yerine özellikle kız
çocuklarının eğitimden uzaklaştırılma yöntemi olan 4+4+4 eğitim sistemiyle
çocukları İmam Hatip liselerine zorunlu eğitime zorlayan, çocuk gelinlerinde ki
artışı sağlayan, Milli Eğitim müfredatında yapılan değişikliklerle laik,
bilimsel eğitimden uzak nasıl devletin her kademesi bir cemaat olan FETÖ’ye teslim olmuşsa bundan sonra da bir başka
yapılanmalara çocuklarımız teslim edilmek istenmektedir.
Bunların başında 45 çocuğa tecavüz vakası ile gündeme gelen ENSAR
VAKFI olmak üzere diğer oluşumların eğitim kurumlarına girmesinde ki amaç dini
eğitimin yaygınlaştırılması ile laik ve çağdaş eğitimin sistemden kaldırılması
amacı taşıdığının göstergesi olduğu iktidar partisi yetkilisinin ’Siz beğenin
veya beğenmeyin 15 Temmuz sonrası yeni bir devlet kuruldu ve bu devletin
kurucusu da Recep Tayyip Erdoğan’dır sözü öyle alala de söylenmiş bir söz
olmadığı düşüncesinde olup, acaba bu yapılanlarla pekiştirilmek mi isteniyor?
Veya kurulduğu düşünülen bu devletin adı açıkça neden
dillendirilemiyor?
EY yetkili her kimsen veya kimseniz siz beğenin veya beğenmeyin ders
kitaplarından silmeye çalışsanız da ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti tekdir ve
kurucusu da Mustafa Kemal ATATÜRK’tür!
Bir devletin iç organıdır eğitim. İç organlar hastalanmaya başladı mı
tedavisi iyi yapılmazsa hastalık tüm vücudu sarar ve kötü sonuç kaçınılmazdır.
Ne yazık ki Milli Eğitim Bakanlığı eğitimin dini vakıf ve cemaatlere
devredilmesi ile ilgili yaptığı yönetmelik değişikliği özellikle yoksul
çocukları korumasız bırakıp tehlikeye atmış olacaktır.
Bu artık başkanlık sisteminin ötesinde vakıflar ve dini cemaatler
eliyle Milli Eğitim bozulmak isteniyor ki, kendi ideolojik kurumlarını
oluşturarak toplumsal yapının bozulmasını ve demokratik sistemin yok edilmesini
sağlayacak girişimlerdir!
Devlet, sorumluluğu altında ki çocuklara sahip çıkmak, ihmal ve
istismardan korumak zorundadır ve Anayasa güvencesi altında olan eğitim
sisteminde cumhuriyet düşmanı olan vakıf, dernek veya cemaatler dahil
oluşumlara izin verilmemelidir. Özellikle veliler bilinçlendirilmeli, okullarda
faaliyet gösteren dernek, vakıf, cemaatlerin etkinliklerinden çocuklar uzak
tutulmalıdır. Bilhassa kimsesiz, yoksul, yardıma muhtaç çocuklar bu tür
kuruluşların eline bırakılmamalıdır!
Milli Eğitim Bakanlığı Ensar, Birlik Vakfı ve İlim Yayma Cemiyeti gibi
kuruluş ve vakıflarla olan anlaşmalarına son vermeli ülkenin çocuklarının
onurlu ve güvenli bir gelecek için eğitimine devam etmelidir.
-Atamalarda yandaşlıktan vazgeçmeli, liyakata göre işin ehline
görevler verilmelidir!
-Her bireyin eşit, adil olarak yararlandığı eğitim politikası
izlenmelidir!
-Eğitimde bilimsel, laik kriterler esas alınmalıdır!
-Dini eğitim öğrencinin tercihine bırakılmalıdır!
-Eğitimde gerici ve cinsiyetçi politikalara son verilmelidir!
-Eğitimden kimse mahrum bırakılmamalı kesintisiz 12 yıl eğitim zorunlu
olmalıdır!
-Çocuklar istemedikleri okullara değil, yetenekleri ile ilgili
okullara teşvik edilmelidir!
Ülkemizin gelişmesi ile ilgili politikalar üretip, ayrıştırmaya son
verip birlik, beraberlikle her sorunu halletmek için siyasi erklerin biran
evvel akıllarını başlarına alması arzusuyla;
Özellikle biz kadınlar üzerinden üretilen politikalardan
vazgeçilmelidir.Zira verilen hiçbir hakkımızdan vazgeçecek değiliz!
VE;
Bizim gibi yurtsever, vatanseverler aynı düşüncede olmasa da ne vatana
ihaneti düşünmüş, ne de ihanet içinde olanları alkışlamıştır. Ülkenin bölünmez
bütünlüğü içinde, kuruluş felsefemizden taviz verilmeden daha iyi, daha
demokratik hakların medeniyetin en üst seviyede yaşanılmasını sağlayacak olan
halkın iradesini yansıtan iktidarlarla sorunu olmamıştır.
Amma velakin beğenin veya beğenmeyin (!) tarihi kahramanlıklarla dolu,
kurtuluş savaşı verip küllerinden Türkiye Cumhuriyetini kurmuş kahraman Türk
Milleti olarak söz konusu vatan olduğunda, hak, hukuk, adaletin sarsılmasıysa,
çocuklarımızın, kızlarımızın, kadınlarımızın ve geleceğimizin kararmasıysa, ülkenin
mevcut düzeninden tavizler verilmeye başlandığına inanmışsa işte o zaman endişe
duymakta haklıyız!
Beğenin veya beğenmeyin Türk Milleti ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal
ATATÜRK’e, silah arkadaşlarına, Mehmetçiklerine, vatanın bağımsızlığı için canını
vermiş şehitlerine, gazilerine minnet duymuş ve duymaya da devam edecektir.
Milli duyguların köreltilmesine yönelik olan ulusal bayramların
provokasyon olabilir düşüncesiyle yasaklansa bile,
Tarihe kahraman ve devrimci lider olarak geçen ATATÜRK fikirleriyle,
açtığı çığırla, yaptığı devrimlerle o kadar güçlü ki, ne yapılırsa yapılsın
yüreklerden ne adını nede eserlerini silmeye kimsenin gücü yetmeyecektir!
SON SÖZ: "Gelecek için hazırlanan vatan evlatlarına, hiçbir güçlük
karşısında yılmayarak tam bir sabır ve metanetle çalışmalarını ve öğrenim gören
çocuklarımızın ana ve babalarına da yavrularının öğreniminin tamamlanması için
hiçbir fedakarlıktan çekinmemelerini tavsiye ederim.
”Herkes
ulusal görevini ve sorumluluğunu bilmeli, memleket meseleleri üzerinde o
düşünceyle, düşünüp çalışmayı görev edinmelidir.” ."Mustafa Kemal ATATÜRK
16.08.2017
Nermin AYDINLI
Yorumlar
Yorum Gönder