… Herkes derin sessizliğe gömülmek üzereyken, birisi alaycı alaycı; -Sami'nin köşesindeki son yazıya bak, aklı sıra şiir yazmış. Sami dikkatle baktı; -Ne yazmış? - " Düşerse başın dara, Hulusi'yi ara " böyle ciddi bir yazının sonuna konacak şiir mi bu. Sami'nin gözlerinde bir ümit ışığı parladı "Hulusi amca yaşıyor demek ki" diye düşündü. Ayağa kalktı, -Acele bir yere yetişmem gerek. Çok güzel bir sohbetti, istifade ettim, sağolun. Sami hızla kafeden çıkarken, peşinden süzülen gölgeyi farketmemişti. Sami, Hulusi beyin yaşadığını ve yazısının sonuna eklediği dizeyle, kendisini araması için mesaj gönderdiğini düşünüyordu. Bu düşünceler içinde, yine de tedbirli olmaya çalışarak telefon kulübesi aramaya başladı. ‘Yakalanırım’ endişesiyle, ortalıktaki telefon kulübelerini kullanmak istemiyordu. Sonunda biraz kutuda kalan ve loş bir ışık altındaki dar sokaktaki telefon kulübesine yürüdü. Beş-on saniye sonra takip eden gölge de aynı sokağa girdi. Takip edildiği...