Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

NEYİN OLDU BİTTİSİ!

Son birkaç gün ortalık toz duman. Ülkemizin saygın olması gereken yer Meclis ise arena meydanıydı. Nahoş konuşmalar, kabadayı görüntüleri anlamak mümkün değil! Hiç kimsenin birbirine ise tahammülü yok… Hele hele Ankara meydanlarında büyük çoğunluğu eğitimci ve ailelerden oluşan, 4+4+4=12 eğitim sisteminden çocukları için endişe eden gruplara yapılan şiddet görüntüleri insanlık onuruna yakışıyor mu? Toplumun bir kesiminin düşüncelerinin dile getirmesinden neden endişe duyuluyor? Endişe duymamak elde değil bu son yaşananlardan sonra! Gelişen demokrasi ve demokratikleşme bu mudur? Bir tarafta malına mal katanlar, Bir tarafta aç yatanlar, Bir tarafta kaygı duyanlar, Bir tarafta ise şakşakcılar… Toplumun bir bölümü memnun iken diğer bir bölümü bu eğitim sisteminden neden kaygılı? Kaygılı olanlar; Laik toplum yapısının değişeceğinden endişeyle, bilimsel verilere dayanmadığını dile getirmek istiyorlardı. Neydi o şiddet ve hiddet? Nedir bu telaş? Neyin oldu bittisi? Türkiye’nin iht...

İNSAN NE YAPARSA KENDİNE YAPAR.

Adamın biri köy köy gezer, bir şeyler toplar ve satarmış. Her gittiği köyde de ‘insan ne yaparsa kendine yapar’ diye sürekli söylenirmiş. Köylüler bu söylediklerine bir anlam veremediklerinden deli diye geçerlermiş… Yine bir gün köyün birinde dolanırken hızlı hızlı ‘insan ne yaparsa kendine yapar, insan ne yaparsa kendine yapar’ diye söylenirken köyün bir köşesinde ekmek yapan kadınların yanından geçmiş. Kadınlardan birisi öf artık bu adam bıktırdı, yetti demiş ve bir ekmeğin içine zehiri de koyarak pişirip yağlayıp adamın eline vermiş. Oh be hepimiz kurtulacağız artık demiş. Eğmeğini alan gariban, ilerde köyün çıkışında bulunan çeşmenin yanında karnımı doyurur suyumu da içer yola devam ederim diye düşünmüş. Sıcak havanın bunaltısıyla ve tozlu yolun yorgunluğuyla devam ederken çeşmenin başında su içen, yorgun düşen bir gence rastlamış. Genç; hayırdır amca nereden böyle… Adam;şu karşı ki köyden evlat, sen nereden böyle? Genç, ‘askerlik bitti köyüme dönüyorum ve çok acıktım su içtim’. O ...

BU NEYE HİZMETTİR!

Türkiye çok sert kış yaşarken ülkemiz de kaygı verici sertliklere sahne oluyor. Her şey birbirine girmiş kim doğru, kim yanlış bilinmez olmuştur. Ülkemiz üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. Vatandaş ekmek derdinde birileri ise sinsice pusuda sıra bekliyor… Ekran bülbülleri gündemi meşgul edecek yeni yeni söylemleri ile insanlar da algı yönetimini sağlamaya çalışarak yandaş havariliğine devam ediyor. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün resimleri bir bir kaldırılıyor, internetlerde öğrencilerin küstahça Ata’mızın büstünün önünde verdikleri pozlar ise işin başka boyutunu ortaya seriyor! Türkiye Cumhuriyetini kimin kurduğu unutularak Atatürk’ün meclisinde bazı kendini bilmezler halkın sorunlarına çözüm arama yerine dokunulmazlık zırhına bürünüp ATATÜRK’e küstahça hakaret edebiliyor ve toplumun gerilmesine neden olabiliyor. Atatürk ilke ve devrimleri ile cumhuriyetimizin değerlerine karşı nedir bu kin, nedir bu nefret! Bırakın ATATÜRK üzerinden siyaseti de işinizi y...