Ana içeriğe atla

ZİHİN KONTROLÜ

Zihin Kontrolü ve Beyniniz kontrol edilirse ne olur?Bu konu üzerinde TV.kanallarının birinde uzmanların konuşmaları dikkatimi çekti. Çok ilginç geldi ve bu konuları araştırmaya başladım. İlk önce fazla düşünmeye gerek yok, tabi ki bilinmedik güçlerin olabileceği, bazen de insanların bazı şeyleri engellemesi zor olacaktır diye kestirip atıyordum. Bu konuları çok boyutlu ve karmaşık buldum. Hakikaten bu dal üzerinde eğitim yapılması ve bu konulara ilgi duyulması gerekiyor. Günümüz de teknolojinin hızla geliştiği gerçektir. Bu gelişim olumlu yanları olduğu gibi olumsuz yanları da mevcuttur. Bu olumsuzluklardan en önemlisi maalesef insanların zihinlerinin kontrol altına alınabilmesidir.
ZİHİN KONTROLÜ NEDİR? Günümüzde psikotrop maddeler kullanılarak veya elektro-manyetik dalgalarla insan beynine etki edilebilmekte, düşünce ve davranışlar yönlendirilebilmektedir.
ZİHİNLERE HÜKMETMEK MÜMKÜN MÜ? Evet mümkün. Çok gelişmiş bilgisayarlar yardımıyla kişinin öfke, acı, endişe, küçümseme, ümitsizlik, dehşet, sıkıntı, kıskançlık, korku, uyku, terör…hallerinde beynin yaydığı radyasyon frekansları kaydediliyor daha sonra istenilen psikolojiye uygun frekanstaki elektromanyetik dalga dışarıdan gönderilerek elektromanyetik dalgalar sayesinde kişinin düşünceleri ve davranışları kontrol altına alınıyormuş. Ayrıca, bu elektromanyetik silahların beyin kontrolünden başka depremlere neden olabileceği, uçakları düşürebileceği de ifade edilmektedir. İnsanları kontrol etmenin verdiği iç gıcıklayıcı baskısı, bir de konunun esrarengiz olması zihin kontrolünü çekici kılmaktadır. Günümüzde insan zihni nasıl kontrol edilebilir? Peki ama niçin?Başta masum bir şekilde insana hizmet diye yola çıkılır (sağlık alanında)ve kısa sürede tehlikeli hale gelen ve fantezilere yol açan zihinlere hükmetmek fikri, soğuk savaş döneminde masumiyetini yitirir.Konu zihin olunca düşünülmesi gerekir.Bu gün hangi tehlikeyle karşı karşıya insanlık dersiniz? Gün gelecek dünyaya hükmedebilmek için fikri, güçlü ülkeler karşı karşıya getirilecek ve milyonlarca dolarlık bütçeler harcanacak, gizli operasyonlara neden olacaktır. Asıl trajik olan ise bilim dalında buluşların insanlık dışı kullanımı olacaktır.Beyin yıkama yöntemleriyle istenilen insan tipini yaratıp isteklerini yaptıracak ve kontrol altına alarak halkının davranışlarını düzenleyecek kontrol teknolojisi oluşturulacaktır.Bundan böyle aynı teknolojiyle bilgiler kodlanacak ve insan hedeflerine yöneltilerek zihin harbi oluşturulacaktır.Artık zihin okunması ve kontrolü çağı başlamıştır…Yani bu da bireysel hayatın gizliliğini ortadan kaldıracaktır. İnsan hakları ihlali göz göre göre yapılacaktır..Peki! günümüzde insan zihinleri nasıl etki altında?...En basit şekliyle gazete, kitap, radyo, televizyon ve hızına erişilemeyen internet aracılığıyla insanların zihinleri kontrol altına alınabiliyor.Biyolojik bir varlık olan insan çok kolay etki altında kalabiliyor.Bu nedenle günümüzde medyayı kimler daha iyi kullanıyorsa insanları da daha çok etki altında tutabiliyor demektir.
Maalesef günümüz dünyası kan gölüne dönmüş, insanlık dışı davranışlar sergilenir hale gelmiş, değerler kaybedilmiştir…Duyarsızlaşan toplumlar yaratılmaya çalışılmaktadır.Yani birileri duyarsız toplumlar, duyarsız bir dünya peşinde…Arkasından sömürge haline gelmiş ülkeler… İşte bunun için beyinlerimize hükmediliyor.Benim gelecekle ilgili kaygı ve endişelerim çok fazla peki ya sizin?.....

Nermin AYDINLI
13.07.2009

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ÖNEMİ

Sivil Toplum nedir? Sivil Toplumun faydaları nelerdir? vb. soruları hepimiz sormaktayız. Günümüzde yaygınlaşan, sık sık konuşulan sivil toplum nasıl olmalıdır ve bir ülkenin gelişiminde ki rolü nedir? Sivil Toplum; insanların tek tek yapamadıklarını beraber yapmasıdır. Yani birlikteliği, gönüllülüğü ve dayanışmayı temsil eder.21.yüzyılda önemli bir kavram olan sivil toplum, akademisyenlerin yanı sıra buralara gönül verenlerin de tecrübelerinden yararlanılması gereken yerlerdir. Meslek odaları, sendikalar, vakıflar ve hemşehri dernekleri sivil toplumları oluşturur. Bir ülke de demokrasinin ve ekonominin gelişmesinde sivil toplumun etkisi olduğu kadar da aktif vatandaşlık anlayışını da getirir. Sivil toplum, demokratik bir toplum yaratılmasında, devlet-toplum, birey ilişkilerinin demokratik bir şekilde düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. İnsanların gönüllü olarak bir araya gelmesiyle bir şeyleri yapmak için kurulan sivil toplumlar finansal ve örgütsel sorunlarının yanı sıra ...

TEK MİLLET İKİ DEVLET

TEK MİLLET İKİ DEVLET “Tek Millet, İki Devlet” bu söz; 30 Ağustos 1991 yılında SSCB çöküşü ile bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Devletinin, 1992-1993 yılları arasında ki Devlet Başkan Ebulfez ELÇİBEY tarafından, o zaman Azerbaycan’ı ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanına söylenmiştir. Ebulfez ELÇİBEY “ iki kardeşin yan yana, ayrı ayrı devletler kurduğu nerede görülmüştür. Azerbaycan ve Türkiye olarak en kısa zamanda birleşmeliyiz.” ve “ Biz bir millet iki devletiz” diyerek ülkeler arasındaki bağı bu sözlerle anlatmışlardır. Şu son zamanlarda Ermenistan sınır problemi, iki kardeş ülke arasında ayrılığa yol açsa da, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının açıklamasıyla her şey eski seyrine dönmüştür. Zaman zaman yanlış anlaşılmalar, sitemler olsa da iki kardeş ülke birbirinden asla vazgeçemez. Çünkü biz tek milletiz. Kavga eden iki kişi birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediği gibi, kavga etmeyen iki kişide birbirlerini çok sevdiği anlamına gelmez. Bağımsızlıklar...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...