Ana içeriğe atla

REFERANDUMUN GALİBİ

Aylardır ülkeyi meşgul eden Anayasa paketi sonunda oylandı. Bir taraf evet derken bir taraf hayır oyu kullandı. Kimisi bilerek, kimisi bilmeden, kimileri de benim partim diyerek gelecek ile ilgili karar verdi. Peki! bu referandumun sonucu bizlere ne getirir veya neler götürür hiç düşündük mü? 13 Eylül itibarıyla yeni anayasa paketinin hazırlanacağı konuşulurken başkanlık sistemi de gündeme getirilmeye başlandı. Nedir bu başkanlık sistemi? Ülkemiz buna hazır mı? Olmazsa olmazlardan mı bu sistem? Kim neyi ne kadar biliyor. Çok üzgünüm ama hiç kimse hiçbir şey bilmiyor. Birileri bizlerin önüne koyuyor ve peşinden sürükleniyoruz. Dedik ya ne getirir, ne götürür zaman içinde görülecektir. Birçoğunun söylediği gibi ‘ülkemiz için ne hayırlı ise o olsun’ derken geç kalmış olmayalım! Ülkemiz de bir ayrışmaya gidildiğini ve bir takım hesapların yapıldığını da görmezden gelmememiz gerekir. Darbelere son verilecek derken bu yapılanın sivil darbe ve Atatürk ilke ve devrimlerinin tırpanlamaya başlanılması demokratikleşme amacı altında yapıldığını da görmemek mümkün değil.
Referandum sürecinde insanların büyük bir çoğunluğunun neden oylama yapıldığını bilmediğini alan çalışmalarında birebir gördüm. Çoğu yerlerin özellikle yoksul kesimin muhtaçlık duygusu içinde olduklarından gelen yardımların büyük etkisinin olduğunu görmemek mümkün değil. Çoğu konuşmalar içimizi buran cinstendi. Anayasa paketi hakkında ne düşünüyorsun, neye oy vereceğinizi biliyor musunuz? dendiğinde;”ben bilmem, ben açım, işsizim, gelen yardımlarla geçiniyorum, bize de AKP veriyor, başkası gelse bunları kesecekmiş” şeklinde verilen cevap vatandaşın ne kadar çaresiz olduğunu gösteriyor. Kusura bakmayın ama sanki kendi ceplerinden verilircesine devletin her türlü olanaklarını kullanması ne kadar doğru ve adaletli sizce? Elbette yoksulumuza ve düşkünümüze yardım edilmeli ama onu hazırcılığa, acizliğe iterek değil, insanlık onuruna yakışacak ve kendisinin de bir birey olduğunu hissettirecek olan iş imkanı sağlanarak yapılması en güzeli değil mi?
Ayrıca bazı şeyleri şaşkınlıkla izledim. Bir annenin ATATÜRK’ÜN büstünü gösteren çocuğuna “bilmene gerek yok o bir put” demesi kadar vahim ne olabilir ki! Yazık çok yazık nedir bu Atatürk düşmanlığı? Nedir bu cumhuriyetle hesaplaşma? Korkunç hem de çok korkunç!!! Bütün bu yaşananlar neyin belirtisi? Endişe duymamak, bize bir şey olmaz demek ise rehavet içinde olmak değilmidir? İmralı’da yatan caninin “demokratik özerklik istiyorum” demesi her şeyi göstermiyor mu? Kısaca taşlar bir bir yerine oturtturuluyor. Bilerek yoksun ve yoksul bırakılan vatandaş ise nelere alet olduğundan haberi yok. Ama haksızlıkçık ta etmeyelim bilenlere değil mi?
Kısaca bu referandumun tek galibi YOKSULLUK olmuştur. Hiç kimse zafer çığlığı atmasın.

14.09.2010
Nermin AYDINLI

Yorumlar

  1. Afişlerde bile bilgisizlik/mantıksızlık vardı;
    Hem hayır kullanın diye öneriyordu bazı afişler hem de bir köşesinde 12-Eylül anayasına da karşıyız diye yazıyordu.

    Bazıları da körlerin fili tarifi gibi biribiriyle ilgisiz köşelerinden referandumu yorumlamaya kalkıyordu. Sanki EVET denirse bir sihirli değnek ortaya çıkmalıymış gibi, "Evet derseniz şu olacak mı/ Bu olacak mı? " gibi çook çook ilgisiz konuları bile gündeme getirip kafa karıştırıyorlardı.

    Dediğiniz gibi hayırlara doğru bir adım olsun bu halkın tercihi.

    YanıtlaSil
  2. bir kerede saygı duymayı deneyin sonuç ne olursa olsun

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ÖNEMİ

Sivil Toplum nedir? Sivil Toplumun faydaları nelerdir? vb. soruları hepimiz sormaktayız. Günümüzde yaygınlaşan, sık sık konuşulan sivil toplum nasıl olmalıdır ve bir ülkenin gelişiminde ki rolü nedir? Sivil Toplum; insanların tek tek yapamadıklarını beraber yapmasıdır. Yani birlikteliği, gönüllülüğü ve dayanışmayı temsil eder.21.yüzyılda önemli bir kavram olan sivil toplum, akademisyenlerin yanı sıra buralara gönül verenlerin de tecrübelerinden yararlanılması gereken yerlerdir. Meslek odaları, sendikalar, vakıflar ve hemşehri dernekleri sivil toplumları oluşturur. Bir ülke de demokrasinin ve ekonominin gelişmesinde sivil toplumun etkisi olduğu kadar da aktif vatandaşlık anlayışını da getirir. Sivil toplum, demokratik bir toplum yaratılmasında, devlet-toplum, birey ilişkilerinin demokratik bir şekilde düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. İnsanların gönüllü olarak bir araya gelmesiyle bir şeyleri yapmak için kurulan sivil toplumlar finansal ve örgütsel sorunlarının yanı sıra ...

TEK MİLLET İKİ DEVLET

TEK MİLLET İKİ DEVLET “Tek Millet, İki Devlet” bu söz; 30 Ağustos 1991 yılında SSCB çöküşü ile bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Devletinin, 1992-1993 yılları arasında ki Devlet Başkan Ebulfez ELÇİBEY tarafından, o zaman Azerbaycan’ı ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanına söylenmiştir. Ebulfez ELÇİBEY “ iki kardeşin yan yana, ayrı ayrı devletler kurduğu nerede görülmüştür. Azerbaycan ve Türkiye olarak en kısa zamanda birleşmeliyiz.” ve “ Biz bir millet iki devletiz” diyerek ülkeler arasındaki bağı bu sözlerle anlatmışlardır. Şu son zamanlarda Ermenistan sınır problemi, iki kardeş ülke arasında ayrılığa yol açsa da, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının açıklamasıyla her şey eski seyrine dönmüştür. Zaman zaman yanlış anlaşılmalar, sitemler olsa da iki kardeş ülke birbirinden asla vazgeçemez. Çünkü biz tek milletiz. Kavga eden iki kişi birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediği gibi, kavga etmeyen iki kişide birbirlerini çok sevdiği anlamına gelmez. Bağımsızlıklar...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...