Ana içeriğe atla

KANIM DONUYOR!!!

Gazete ve Tv.haber programları insanın içini acıtacak haberlerle dolu.Her gün şehit haberleri, her gün yas, her gün gözyaşı maalesef…

Gözü dönmüş caniler asker, polis, kadın, çoluk, çocuk ayırmadan kanla beslenmeye devam ediyor. Halk arasında korku ve panik yaratarak amaçlarına ulaşmaya çalışıyor.
PKK terör örgütü işi o kadar çığırından çıkardı ki öğretmenleri de kaçırmaya başladı.

Bütün bunlar olurken vatandaşın aklını karıştırmak için programlanmış işin ehli olan veya olmayan herkes gündemi değerlendiriyor ve birbirinden çarpıcı açıklamalarla
ülkenin geleceği çizilmeye çalışılıyor.

Habertürk kanalında 30 Eylül 2011-Cuma akşamı “Karşıt Görüş” proğramında, Mustafa ALTIOKLAR;
”Türkler ve Kürtler önce ayrılmalı, sonra komşu olarak kaynaşmalıdır”,
“Türkiye Cumhuriyetinde mi, Kürdistan da mı yaşarsınız” diye oylama yapılmalı ve sonucunda “Türkiye Cumhuriyeti çok asil bir şekilde o bölgeden, topraklardan çekilir” diyor.

Tabi ki bu düşünceleri sadece şahsın kendisini bağlar bağlamasına da ülkenin bölünmez bütünlüğüne de zarar verdiğini söylemek isterim.

Ayrıca,” Ben Kürt olsam bağımsızlık için savaşırdım, savaşırdım derken çok ciddi siyasi mücadeleden bahsediyorum” diyen Altıokların sözüne diğer konuk Timur SELÇUK, ”Türk, Kürt ayrımı ne demek, ahlaklı vatandaşlar olalım, el ele verip bir ayağa kalkalım” diye cevap veriyor.

Bu ve benzeri proğramları izlerken kanım donuyor, içim çekiliyor, ürperiyorum!!!
Güzelim ülkem hakkında böyle nasıl düşünülebiliniyor! Et ve tırnak gibi olmuş, kız alıp vermiş bir ulusun ayrışmasını istemek ne demek? Bu düşünceler bazı çıkar çevrelerine, vatan hainlerine, Türk Ulusunu parçalamak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmek değil de nedir sizce?

El insaf be kardeşim!!!

Empati yapılması gerekse bile; önce kanunlara, verilen haklara, ve yapılan davranışlara bir bakardım. Nerelerde ayrım yapılıyor, hangi haklar bana verilmiyor diye...

Türkiye Cumhuriyeti, Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, vs. dili, dini, tercihleri ne olursa olsun bir bütündür ve ayrıştırılamaz.

Devlet vatan hainleri ile pazarlık yapmaz. Devlet vatandaşının güvenliği için her türlü önlemi alır ve uygular. Türkiye Cumhuriyeti devletinin temel amaç ve görevleri, Anayasanın 5.maddesine göre;

”Türk Milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyet ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.”(Kaynak:Anayasa)

Her ne kadar günümüzde Anayasanın değiştirilmesi ile ilgili çalışmalara hız verilmişse de, “Devletin en büyük görevi, ulusal düzeyde düzen ve adaleti sağlamak, uluslararası düzeyde ise bağımsızlığı ve egemenliği sağlamaktır”.

Ulusal varlığı sona ermiş bir ulusun bağımsızlığını nasıl kazandığını, çağdaş bir Türkiye Cumhuriyetinin nasıl kurulduğunu unutanlara, bilmeyenlere ve göz ardı edenlere Mustafa Kemal ATATÜRK’ün, “NUTUK” adlı eserini incelemelerini tavsiye ederim.

“Milletin istiklalini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır”.M.Kemal ATATÜRK

30.09.2011

Nermin AYDINLI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI…

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI… Elveda TANIK etanik@egm.gov.tr Belirli miktarda alındığında, kişinin sinir sistemine etki ederek, akli, fiziki ve psikolojik dengesini bozan, kişi ve toplum içerisinde ekonomik ve sosyal çöküntü meydana getiren, alışkanlık ve bağımlılık yapan, kullanılmasını, bulundurulmasını, üretilmesini ve satışının kanunlarla yasaklandığı narkotik ve psikotrop sözcükleriyle de tanımlanan maddelere Uyuşturucu madde denir. Uyuşturucu madde kavramı genel anlamda, uyuşturma niteliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani uyuşturan, duymaz hale getiren demektir. Bazen de keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan maddeler içinde kullanılmaktadır. Kişiyi hayattan kopartarak kendisine bağımlı yapan, kişi ve toplum üzerinde (TERÖR, ÇEŞİTLİ HASTALIKLAR, SUÇ ARTIŞI ve EKONOMİ) üzerinde etkileri olan bu maddelerin neler olduğu, nelerden, niçin ve nasıl yapıldığı hakkında bir bilgimiz var mı? Veya merak ediyor muyuz? Gelin, hep ...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ÖNEMİ

Sivil Toplum nedir? Sivil Toplumun faydaları nelerdir? vb. soruları hepimiz sormaktayız. Günümüzde yaygınlaşan, sık sık konuşulan sivil toplum nasıl olmalıdır ve bir ülkenin gelişiminde ki rolü nedir? Sivil Toplum; insanların tek tek yapamadıklarını beraber yapmasıdır. Yani birlikteliği, gönüllülüğü ve dayanışmayı temsil eder.21.yüzyılda önemli bir kavram olan sivil toplum, akademisyenlerin yanı sıra buralara gönül verenlerin de tecrübelerinden yararlanılması gereken yerlerdir. Meslek odaları, sendikalar, vakıflar ve hemşehri dernekleri sivil toplumları oluşturur. Bir ülke de demokrasinin ve ekonominin gelişmesinde sivil toplumun etkisi olduğu kadar da aktif vatandaşlık anlayışını da getirir. Sivil toplum, demokratik bir toplum yaratılmasında, devlet-toplum, birey ilişkilerinin demokratik bir şekilde düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. İnsanların gönüllü olarak bir araya gelmesiyle bir şeyleri yapmak için kurulan sivil toplumlar finansal ve örgütsel sorunlarının yanı sıra ...