Ana içeriğe atla

MEMURUN ÇİLESİ

2011 yılının son aylarından bu tarafa çıkmaz bir hal alan ve düşüne düşüne en sonunda Hükümetin %3.5 zam teklifi, ülkemiz de yüzbinlerce memuru sokağa döktü. Kendileri gibi onlarda memur olan polisler tarafından şiddete uğradı. Hükümet yetkilileri tarafından ‘Zam yapıyoruz grev yapıyorlar’, ‘Zam verirsek vergiyi arttırırız’ gibi açıklamaların yapılması ise memurların ciddiye bile alınmadığını gösteriyor sanırım.

Peki, mecliste vekillere ve danışmanlarına bir gecede zamlar onaylanırken, memur zammını aylardır karara bağlayamamak haksızlık değil de nedir? Bitmeyecek memurun çilesi… Devletin vatandaşlarına karşı görevleri Anayasa’da belirlenmiştir. Anayasa 2. maddesinde: 2. Eşitlikçi; “İnsan haklarının temel ilkelerinden biri bütün insanların doğuştan eşit oldukları düşüncesidir. Devlet vatandaşların hak çıkar ve hürriyetlerini eşit sayarak ve ayırım gözetmeden koruma ve güvence altına almakla yükümlüdür. Ekonomik gücü fiziki yapısı ne olursa olsun herkes kanun önünde eşittir. Kanunların yapılması ve uygulanmasında insanlar arasında bedensel ve ruhsal farklılıkları ne olursa olsun eşit davranılması toplumsal ve siyasal haklar yönünden hiçbir ayrıcalık gözetilmemesi gerekir. Devlet vatandaşlarına eşit davranmak zorundadır”. 5.Sosyal devlet; “Her yurttaş toplumsal ve ekonomik açıdan insanca yaşama hakkına sahiptir. Devlet sosyal devlet olarak vatandaşlarının asgari bir hayat tarzı sürmeleri için şartları hazırlamakla yükümlüdür”. Der demesine de, vatandaşın anayasanın kendilerine tanımış olduğu özlük haklarını ve insanca yaşama isteğini dile getirmiş olması ile suç mu işlemiştir. El insaf(!) Bir taraf zevki sefasında lüks içinde yaşarken, bir tarafın sefaletle mücadele ediyor olması adalet ve insanlık mı dır? Vatandaşlık hakkının korunması devletin görevi olduğu unutulmamalıdır! İktidarda kim olursa olsun Anayasa ilkelerine bağlı olmak, sosyal devlet ilkesini benimseyerek vatandaşın hakkını korumak zorundadır. Meclis çoğunluğu ile ‘ben ne dersem o olur’ tavrı vatandaşlar arasında eşitsizliğe ve ülkede kargaşaya neden olur. Çalışanı, çalışmayanı, işcisi, köylüsü, memuru, emeklisi, iktidarı, muhalefeti, bürokratı, STK’ları, bu ülke hepimizin ve herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekir. Hiç kimsenin insanları germeye, ülkenin birlik ve beraberliğini bozmaya hakkı yoktur. Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlığından ve ulusal kimliğimizden, bayrağımızdan asla taviz verilemez. Ayrıca; son günlerde kim ne yapmaya çalışırsa çalışsın Türk milletini millet yapan başta ülkemiz kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’e silah arkadaşlarına ve aziz şehitlerimize saygı ve sevgimiz devam edecek olup, Türk Ulusuna mensup olmanın onurunu ve gururunu yaşamaya devam edeceğiz. 24.5.2012 Nermin AYDINLI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI…

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI… Elveda TANIK etanik@egm.gov.tr Belirli miktarda alındığında, kişinin sinir sistemine etki ederek, akli, fiziki ve psikolojik dengesini bozan, kişi ve toplum içerisinde ekonomik ve sosyal çöküntü meydana getiren, alışkanlık ve bağımlılık yapan, kullanılmasını, bulundurulmasını, üretilmesini ve satışının kanunlarla yasaklandığı narkotik ve psikotrop sözcükleriyle de tanımlanan maddelere Uyuşturucu madde denir. Uyuşturucu madde kavramı genel anlamda, uyuşturma niteliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani uyuşturan, duymaz hale getiren demektir. Bazen de keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan maddeler içinde kullanılmaktadır. Kişiyi hayattan kopartarak kendisine bağımlı yapan, kişi ve toplum üzerinde (TERÖR, ÇEŞİTLİ HASTALIKLAR, SUÇ ARTIŞI ve EKONOMİ) üzerinde etkileri olan bu maddelerin neler olduğu, nelerden, niçin ve nasıl yapıldığı hakkında bir bilgimiz var mı? Veya merak ediyor muyuz? Gelin, hep ...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...

TEK MİLLET İKİ DEVLET

TEK MİLLET İKİ DEVLET “Tek Millet, İki Devlet” bu söz; 30 Ağustos 1991 yılında SSCB çöküşü ile bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Devletinin, 1992-1993 yılları arasında ki Devlet Başkan Ebulfez ELÇİBEY tarafından, o zaman Azerbaycan’ı ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanına söylenmiştir. Ebulfez ELÇİBEY “ iki kardeşin yan yana, ayrı ayrı devletler kurduğu nerede görülmüştür. Azerbaycan ve Türkiye olarak en kısa zamanda birleşmeliyiz.” ve “ Biz bir millet iki devletiz” diyerek ülkeler arasındaki bağı bu sözlerle anlatmışlardır. Şu son zamanlarda Ermenistan sınır problemi, iki kardeş ülke arasında ayrılığa yol açsa da, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının açıklamasıyla her şey eski seyrine dönmüştür. Zaman zaman yanlış anlaşılmalar, sitemler olsa da iki kardeş ülke birbirinden asla vazgeçemez. Çünkü biz tek milletiz. Kavga eden iki kişi birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediği gibi, kavga etmeyen iki kişide birbirlerini çok sevdiği anlamına gelmez. Bağımsızlıklar...