Ana içeriğe atla

KISMEN ÖZGÜR...

Sorunlarımız çığ olmuş vatandaş ise suskun, tepkisiz veya korkudan ne yapacağını bilmiyor! Türkiye Şehitlerine ağlıyor! Kimi sessiz tepkili, kimisi ise bayrağını alıp sahiplenmeye çalışıyor. Popiler kültür denilen illet sarmış ülkemizi. Medya verilen görevi layığı ile yapıyor ve günleri lay lay lom’la geçiştiriyor. Ülkemiz kaynıyor! Korku sarmış insanları ‘bana dokunmayan bin yaşasın’ diyerek perde aralığından izler olmuş olanları! Afyon’da ki patlama halen muamma! Şehitlerimizin cenaze törenleri yapıldı mı bileniniz var mı? Ailelerin feryatlarını duyanınız var mı? Evlatlarının paramparça olduğunu bilmek ne kadar acı değil mi? Bunun sorumluları kimse ortaya çıkmalı elbette! Lakin, kelime kalabalığı yapılmadan iktidarı ve muhalefeti birbirlerini suçlayıcı ifadeler yerine bir an evvel olay aydınlatılmalı ve acılı ailelerin yaraları sarılmalıdır. Yeter artık! Bu çocuklar bir bir hayattan koparılıyor neden? Bunun vebali çok ağır! Şunun da bilincindeyiz elbette; hainler terörü bilinçli tırmandırıyor ki, ‘yeter artık masaya oturulsun’ denilmesini bekliyorlar. Yok öyle bir şey! İlkönce mecliste ki uzantıları ile ilgili gereken yapılmalıdır. Feryat figan edecekler, etsinler! Bu kadar gencecik insanların hayatlarını neden ve niçin yok ettiniz diye sormak lazım? İnsanımız yoksulluktan inim inim inlerken Suriyeli mültecilerin yemek listesi yayınladı. Şok olmamak elde değil! Türkiye’ye gelen Angelina Jolie, ''Türk hükümeti büyük cömertlik göstererek bu olağanüstü kampı kurmuş. Türk hükümetine bu konuda minnettarım. Bu örneğin büyük bir cömertliği gösterdiğinin farkındayım. Suriye halkı bu cömertliği hak ediyor. Gerçekten çok etkileyici” demiş. Tamam, gerekli özen gösterilsin de birazcık da kendi vatandaşımıza ve askerlerimize gösterilse bu özen ve cömertlik! Kime göre, neyi kim hak ediyor bunu sormak lazım! İnsan hakları ve demokrasi vatanına, bayrağına sahip çıkan Türk Ulusuna gelince mi olmuyor? Ayrıca demokrasi havariliğine soyunan Amerika, neden PKK terörü ile ilgili gerekenin yapılmasına izin vermiyor? Ya da Türkiye Amerika’nın eyaleti oldu da bizim mi haberimiz yok! Ayrıca; Amerikalıların biri gidiyor, biri geliyor nedir bunlarda ki Türkiye merakı! Suriye belasını başımıza saran Amerika ile olan ilişkilerimiz gizli tutuluyor. Hatay kampında olan Suriyeli muhaliflerin kontrolü amacıyla yapılan bu ziyaretler ile ilgili bir açıklama yapılmadığı gibi oralar da neler olup bitiyor sır gibi saklanıyor! Kanayan bir yara olan PKK terörü ile Suriye meselesi birleştirince ülkemiz de çıkılmaz bir hal aldı. Kapalı kapılar ardında nelerin pazarlığı yapılıyor? Kendi iç sorunları ile uğraşan muhalefet ise yetersiz! Sanki tek partili sistem de yaşıyoruz! Freedom House adlı örgüt; “Dünyada Özgürlük 2011” raporunda 1193 ülke’de yaptığı araştırma da, “özgür”, “kısmen özgür” ve “özgür” olmayan kategorileri altında üçe ayrılmış ve Türkiye, bu raporda “kısmen özgür” ülkeler kategorisinde yer alabilmiş.(Bianet.org) Kısmen özgür bir ülke de demokrasi ve adaletten söz edilebilir mi? SON SÖZÜM: Türk Ulusu ülke bütünlüğünden asla vazgeçmeyecektir. 13.09.2012

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI…

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI… Elveda TANIK etanik@egm.gov.tr Belirli miktarda alındığında, kişinin sinir sistemine etki ederek, akli, fiziki ve psikolojik dengesini bozan, kişi ve toplum içerisinde ekonomik ve sosyal çöküntü meydana getiren, alışkanlık ve bağımlılık yapan, kullanılmasını, bulundurulmasını, üretilmesini ve satışının kanunlarla yasaklandığı narkotik ve psikotrop sözcükleriyle de tanımlanan maddelere Uyuşturucu madde denir. Uyuşturucu madde kavramı genel anlamda, uyuşturma niteliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani uyuşturan, duymaz hale getiren demektir. Bazen de keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan maddeler içinde kullanılmaktadır. Kişiyi hayattan kopartarak kendisine bağımlı yapan, kişi ve toplum üzerinde (TERÖR, ÇEŞİTLİ HASTALIKLAR, SUÇ ARTIŞI ve EKONOMİ) üzerinde etkileri olan bu maddelerin neler olduğu, nelerden, niçin ve nasıl yapıldığı hakkında bir bilgimiz var mı? Veya merak ediyor muyuz? Gelin, hep ...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...

TEK MİLLET İKİ DEVLET

TEK MİLLET İKİ DEVLET “Tek Millet, İki Devlet” bu söz; 30 Ağustos 1991 yılında SSCB çöküşü ile bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Devletinin, 1992-1993 yılları arasında ki Devlet Başkan Ebulfez ELÇİBEY tarafından, o zaman Azerbaycan’ı ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanına söylenmiştir. Ebulfez ELÇİBEY “ iki kardeşin yan yana, ayrı ayrı devletler kurduğu nerede görülmüştür. Azerbaycan ve Türkiye olarak en kısa zamanda birleşmeliyiz.” ve “ Biz bir millet iki devletiz” diyerek ülkeler arasındaki bağı bu sözlerle anlatmışlardır. Şu son zamanlarda Ermenistan sınır problemi, iki kardeş ülke arasında ayrılığa yol açsa da, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının açıklamasıyla her şey eski seyrine dönmüştür. Zaman zaman yanlış anlaşılmalar, sitemler olsa da iki kardeş ülke birbirinden asla vazgeçemez. Çünkü biz tek milletiz. Kavga eden iki kişi birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediği gibi, kavga etmeyen iki kişide birbirlerini çok sevdiği anlamına gelmez. Bağımsızlıklar...