Ana içeriğe atla

AH BE ŞEHİDİM!



Meğerse 30 yıldır PKK terör örgütüyle yapılan mücadele İmralı’da yatan hain içinmiş! Ah be şehidim üzülme her şey güzel olacakmış! Anaların ağlamaması, şehit kanının durması sadece buna bağlıymış. Ah be şehidim size bakacak yüzümüz yok! ‘Yeter ki kan dursun’ da PKK’nın istedikleri olsun gibi şeyler insanların bilincine yerleştirilmeye çalışılıyor. 

Ah be şehit anası, sen bunun için mi göz yaşı döktün, kan içtin kızılcık şerbeti dedin!

İmralı’da yatan katilin bütün konforu düşünülüyor, plazması da konmuş, eh hadi bakalım bundan sonra İmralı’yı 5 yıldızlı değil, 10 yıldızlı Palas otel yapmaya ne dersiniz?

Ah be şehidim, ah be Mehmetçiğim bizler sizlere sahip çıkamadık ne yazık ki! Kahramanların hain, hainlerin kahraman olduğu bu dönemde sustuk, ‘Bize dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ dedik ve kafamızı kuma gömdük.

Ve; terörist başı da her türlü konforu hak etti!

Çünkü, adam PKK terör örgütü lideri ve 30 bin kişinin katili değil! Ülkeyi bölmeye çalışmadı. Hain değil, Mehmetçiklerimizin şehit edilmesinde hiçbir suçu yok…

Kendilerini aydın diye niteleyen yalaka takımı, ekranlarda yalvarırcasına hainleri kahramanlaştırıyor. Devletin müzakere değil, mücadele etmesi gerektiği göz ardı edilip neredeyse terörist başı ve onun yandaşları zavallı konumuna sokuluyor… 

Yazıklar olsun Türk Milleti ne hale getirildi. Her şey apaçık ortada bütün bunlar bir süreç ve süreç doğrultusunda istenilenler bir bir yapılıyor.

Anlayamadığımız, PKK organize bir suç örgütü ve bu suç örgütüyle nasıl masaya oturulur? Bu mağlubiyet değil de nedir? Şanlı geçmişi olan koskocaman bir ulus terör karşısında bu kadar mı aciz hale getirilir! Her şey sanki olmuş bitmiş tek iş silah bıraktırılmaya gelmişcesine hareket ediliyor. 

Açıkça PKK ile birlikte ülkenin ekseni değiştiriliyor. Arkasından başkanlık sistemi ve anayasa değişikliği ile son noktaya gelinecek ve Türkiye Cumhuriyeti üzerinde hain emelleri olanlar amaçlarına ulaşmış olacaklar.


SON SÖZÜM: Herkes aklını başına almalıdır. Misak-ı Milli hedefinden asla taviz verilemez.

13.01.2013

Nermin AYDINLI
 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI…

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI… Elveda TANIK etanik@egm.gov.tr Belirli miktarda alındığında, kişinin sinir sistemine etki ederek, akli, fiziki ve psikolojik dengesini bozan, kişi ve toplum içerisinde ekonomik ve sosyal çöküntü meydana getiren, alışkanlık ve bağımlılık yapan, kullanılmasını, bulundurulmasını, üretilmesini ve satışının kanunlarla yasaklandığı narkotik ve psikotrop sözcükleriyle de tanımlanan maddelere Uyuşturucu madde denir. Uyuşturucu madde kavramı genel anlamda, uyuşturma niteliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani uyuşturan, duymaz hale getiren demektir. Bazen de keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan maddeler içinde kullanılmaktadır. Kişiyi hayattan kopartarak kendisine bağımlı yapan, kişi ve toplum üzerinde (TERÖR, ÇEŞİTLİ HASTALIKLAR, SUÇ ARTIŞI ve EKONOMİ) üzerinde etkileri olan bu maddelerin neler olduğu, nelerden, niçin ve nasıl yapıldığı hakkında bir bilgimiz var mı? Veya merak ediyor muyuz? Gelin, hep ...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...

TEK MİLLET İKİ DEVLET

TEK MİLLET İKİ DEVLET “Tek Millet, İki Devlet” bu söz; 30 Ağustos 1991 yılında SSCB çöküşü ile bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Devletinin, 1992-1993 yılları arasında ki Devlet Başkan Ebulfez ELÇİBEY tarafından, o zaman Azerbaycan’ı ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanına söylenmiştir. Ebulfez ELÇİBEY “ iki kardeşin yan yana, ayrı ayrı devletler kurduğu nerede görülmüştür. Azerbaycan ve Türkiye olarak en kısa zamanda birleşmeliyiz.” ve “ Biz bir millet iki devletiz” diyerek ülkeler arasındaki bağı bu sözlerle anlatmışlardır. Şu son zamanlarda Ermenistan sınır problemi, iki kardeş ülke arasında ayrılığa yol açsa da, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının açıklamasıyla her şey eski seyrine dönmüştür. Zaman zaman yanlış anlaşılmalar, sitemler olsa da iki kardeş ülke birbirinden asla vazgeçemez. Çünkü biz tek milletiz. Kavga eden iki kişi birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediği gibi, kavga etmeyen iki kişide birbirlerini çok sevdiği anlamına gelmez. Bağımsızlıklar...