Ana içeriğe atla

Bastığın yerleri toprak deyip geçme tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı!



Hani bazı olaylar vardır iz bırakır ve sarsılırsınız. Belki başkaları için yıkıcı değildir ama sizin içinizde fırtınalar estirir ve isyan edecek hale getirir. İşte son yaşananlar tam bu düzeyde. Türkiye’de vefasızlık, değeri bilinmeden insanı kahreden ilgisizliğin ardında ihanet!

Bunları söylerken;

Ülkenin dört bir tarafı işgal edilmiş, içerden hainlerden destek bulmuş Osmanlı İmparatorluğunun küllerinden bağımsızlık mücadelesiyle Türkiye Cumhuriyeti devleti kurulmuştur. Padişahlıktan Cumhuriyete, Şeri hukuktan Medeni hukuka, kulluktan vatandaşlığa, kadının toplumda yer almasını sağlayacak seçme ve seçilme hakkı tanınması en büyük hak değil de nedir sizce? Türkiye Cumhuriyeti devletinin her türlü imkanlarından yararlanılarak intikam alınırcasına olan bu hareketleri içime sindiremiyorum!

Her şey yavaş yavaş, alıştıra alıştıra ortaya atılıyor ve arkasından uygulamaya geçiliyor. Şehit kanı dursun, analar ağlamasın derken, bir hain, bir terörist, bir caniden nasıl medet beklenir!

10 yıl evvel bunların olacağı söylenseydi hepimiz birden ‘hadi oradan’ derdik. Maalesef senaryo olarak gördüğümüz ve sistemli bir şekilde uygulanan Türkiye üzerinde ki oyunlar bir bir gerçekleştiriliyor. Herkesin ilgisi hainlerin üzerine çekilmişken bazı kurum ve kuruluşlarla ilgili çalışmalar sessiz ve sedasız uygulamaya konuluyor. TC. yani Türkiye Cumhuriyeti yazısından rahatsızlık duyularak bir bir kaldırılması ve ardından Türk Bayrağının neredeyse suç unsuru sayılır hale getirilmesi Türk milleti için ne kadar onur kırıcıdır.

Bayrak bir ulusun onurudur, kayıtsız şartsız egemenliğin, barışın ve geleceğin sembolüdür. Bayrak bir bez parçası değildir. Temsil ettiği en üst düzey de bir ulusun sembolüdür.

Be hey vicdansızlar, yediğiniz ekmeğin, soluduğunuz bu havanın kimlerin sayesinde olduğunu ne çabuk unuttunuz!
Belki fark etmiyorsunuz ama, bu vatan bu günlere kolay gelmedi! Yüz binlerce insan bağımsızlık ve senin iyi, özgür yaşaman için şehit düştü.

"Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır"

“Bastığın yerleri toprak deyip geçme tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı” diyen, Mehmet Akif ERSOY vatanın ve bayrağın kutsallığını ne kadar içten ve yalın bir dille anlatmış.

Şehit kanlarıyla sulanan bu vatanın her bir karış toprağında şehitlerimizin hakkı olduğunu hiç kimse unutmasın! Şanlı geçmişi ve kahramanlıklarla destanlar yazan Türk toplumu tarih sahnesinde hak ettiği yeri en son Vatanımız olan bu topraklarda Türkiye Cumhuriyeti devletini kurarak seçkin yerini almıştır.

Türk ulusu olarak isteğimiz kutsallığına inandığımız vatanımız üzerinde hain emelleri olanlara fırsat verilmeden, kardeşlik ve barış içinde hiçbir ayrım yapılmadan yaşanmasıdır. Bu nedenle; en son halkın ikna edilmesi için Akiller diye oluşturulan heyetin ülkenin dört bir yanına dağılmasıyla Türk Milletinin birikim ve hassasiyetlerini zorlamış ve bu durum tehlikeli bir sürece doğru gitmektedir!

Türk Milletinin ve Türkiye Cumhuriyetinin temel değerlerine zarar verecek kararlardan karar vericiler bir an evvel vazgeçilmeli, yaşanması muhtemel olaylara meydan vermeden Akiller adını verdikleri grubun geri çekilerek çözümün üç beş çapulcudan oluşan PKK ve ülkemiz üzerinde hain emelleri olanlarla değil, istikrarlı bir mücadeleyle Türk Ulusunun desteğiyle çözüme gidilmelidir!


SON SÖZÜM: Şu günlerde kıymetini anlamasak da, ihanet içinde olsak da Türk Ulusu olmamızı, cennet vatanımızda şanlı bayrağımızın altında yaşamamızı M.Kemal ATATÜRK, silah arkadaşları ve bütün şehit ve gazilerimize borçluyuz. Bize düşen görev Türkiye Cumhuriyetini ilelebet yaşatmak ve korumaktır.

22.04.2013
Nermin AYDINLI


 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI…

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI… Elveda TANIK etanik@egm.gov.tr Belirli miktarda alındığında, kişinin sinir sistemine etki ederek, akli, fiziki ve psikolojik dengesini bozan, kişi ve toplum içerisinde ekonomik ve sosyal çöküntü meydana getiren, alışkanlık ve bağımlılık yapan, kullanılmasını, bulundurulmasını, üretilmesini ve satışının kanunlarla yasaklandığı narkotik ve psikotrop sözcükleriyle de tanımlanan maddelere Uyuşturucu madde denir. Uyuşturucu madde kavramı genel anlamda, uyuşturma niteliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani uyuşturan, duymaz hale getiren demektir. Bazen de keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan maddeler içinde kullanılmaktadır. Kişiyi hayattan kopartarak kendisine bağımlı yapan, kişi ve toplum üzerinde (TERÖR, ÇEŞİTLİ HASTALIKLAR, SUÇ ARTIŞI ve EKONOMİ) üzerinde etkileri olan bu maddelerin neler olduğu, nelerden, niçin ve nasıl yapıldığı hakkında bir bilgimiz var mı? Veya merak ediyor muyuz? Gelin, hep ...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...

TEK MİLLET İKİ DEVLET

TEK MİLLET İKİ DEVLET “Tek Millet, İki Devlet” bu söz; 30 Ağustos 1991 yılında SSCB çöküşü ile bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Devletinin, 1992-1993 yılları arasında ki Devlet Başkan Ebulfez ELÇİBEY tarafından, o zaman Azerbaycan’ı ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanına söylenmiştir. Ebulfez ELÇİBEY “ iki kardeşin yan yana, ayrı ayrı devletler kurduğu nerede görülmüştür. Azerbaycan ve Türkiye olarak en kısa zamanda birleşmeliyiz.” ve “ Biz bir millet iki devletiz” diyerek ülkeler arasındaki bağı bu sözlerle anlatmışlardır. Şu son zamanlarda Ermenistan sınır problemi, iki kardeş ülke arasında ayrılığa yol açsa da, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının açıklamasıyla her şey eski seyrine dönmüştür. Zaman zaman yanlış anlaşılmalar, sitemler olsa da iki kardeş ülke birbirinden asla vazgeçemez. Çünkü biz tek milletiz. Kavga eden iki kişi birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediği gibi, kavga etmeyen iki kişide birbirlerini çok sevdiği anlamına gelmez. Bağımsızlıklar...