Ana içeriğe atla

BU KADAR ZOR MUYDU?



Küresel bir tepki olarak da algılanması gereken Gezi parkı eylemleri birkaç gün sürer, sonra bu insanlar destek bulamaz ve yaşamlarına geri dönerler diye düşünülürken hala tüm zorlamalara rağmen devam etmesi nedeniyle bu konunun tekrar kaleme alınması gerektiğini düşündüm: İnsanların Sadece çevre duyarlılığı ile sınırlı olmayan Gezi parkı olayları Türkiye’nin yeni bir döneme girmesini sağlamıştır

Siyasal iktidara; her şeyi denetleyen yönetim anlayışından vazgeçmelisin denmiştir! Artık Türkiye’nin temsili demokrasiden katılımcı demokrasiye geçmesinin zamanın geldiğinin uyarısıdır Gezi Parkı.

Her türlü baskıdan bunalan halk, kim ne derse desin ve nasıl değerlendirilirse değerlendirilsin bundan sonra da demokratik istek ve taleplerini dile getirecektir. En dikkat çeken yönü ise; kendiliğinden oluşan bu kitlelerin amaçlarının demokratik haklarını kullanmak isteğidir. 

Halkın kendi yaşamını doğrudan etkileyen konularda katılım kararıydı hiç birinin farklı bir isteği yoktur. Ne vatan hainliği, nede kişilerdir hedefleri!

Lakin temiz ve masum demokratik eylemlere de kan karıştırıldı!

Hiçbir yurttaşın onaylamadığı provokatörlerce kamu mallarına zarar verildi. Çeşitli tahrik edici sözlerle halk ile polis karşı karşıya getirildi. Ölümlere, yaralanmalara ve insanlarda kalıcı hasarların oluşmasına neden olundu! İnsan sağlığına zararlı olduğu bilimsel olarak da kanıtlanan sıkılan suların, biber gazlarının insanlarda çeşitli reaksiyonlara neden olacağı bilindiği halde sıkılmasına engel olunmamasının nedeni ne olabilirdi?

Onları, dinlemek, anlamak bu kadar zor muydu?

Olayların bu denli tırmanmasını engellemek bu kadar zor muydu?

Kışkırtıcı sözler yerine uzlaştırıcı olmak bu kadar zor muydu?

Hiçbir ayrım yapmadan her kesimi bir araya getirmek bu kadar zor muydu?

Kentsel yaşam alanlarını eşit biçimde paylaşabilme ve farklılıklarımızla var olabilme bu kadar zor muydu?

Vatanı bölmek isteyen ve binlerce Mehmetçiğimizin kanına giren vatan hainlerine gösterilen hoşgörünün, vatanını ve ülkesini seven bu yurttaşlara da gösterilmesi bu kadar zor muydu?

Matematiksel kavramlarla halkı bölmek yerine tümünü kucaklamak bu kadar zor muydu?

Empati kurulabilirdi! Madem insan hakları ve demokratikleşmeden bahsediliyordu o zaman neden korkuluyordu?

Biz ve onlar ayrımını bir kenara bırakalım. Hoşgörü ve tahammül ile birlikte barış ve kardeşliğin hakim olabileceği bir dünyayı kurmak bu kadar zor olmasa gerek!

Demokratik hakları dile getirmek isteyen masum insanlarla, aralara karışan devlet millet malına zarar veren provokatörlerin yetkililerce ayrımlarının yapıldığı ve adaletin uygulandığı takdirde arzu edilmeyen şeylerin yaşanmayacağı düşüncesindeyim!

“Nihai amaç; yasa öncesi eşitlik, özgürlük, ekonomik refah ve bütün insanların barışçı işbirliğidir’ diyen Knut Wcksell sanki Gezi Parkı  bildirgesini açıklamış gibi!

SON SÖZÜM: Ülkesini ve bayrağını seven bir yurttaş olarak hiç bıkmadan söylemeye devam edeceğim: Kim olursa olsun herkes aklını bir an önce başına almalıdır! Bu ülke kolay kurulmadı. Tarihte nice devletler kurmuş,   bağımsız yaşamış bu Ulusu bölmeye hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’e, silah arkadaşlarına, isimsiz kahramanlara, vatanımız uğruna şehit olan Mehmetçiklerimiz ve gazilerimize Türk Ulusu sahip çıkmaya devam edecektir. Gelin cennet vatanımızı en üstünden en altına kadar bütün halkla birlik olup yaşanılan, özlenilen Türkiye haline getirelim!

24.06.2013
Nermin AYDINLI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI…

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI… Elveda TANIK etanik@egm.gov.tr Belirli miktarda alındığında, kişinin sinir sistemine etki ederek, akli, fiziki ve psikolojik dengesini bozan, kişi ve toplum içerisinde ekonomik ve sosyal çöküntü meydana getiren, alışkanlık ve bağımlılık yapan, kullanılmasını, bulundurulmasını, üretilmesini ve satışının kanunlarla yasaklandığı narkotik ve psikotrop sözcükleriyle de tanımlanan maddelere Uyuşturucu madde denir. Uyuşturucu madde kavramı genel anlamda, uyuşturma niteliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani uyuşturan, duymaz hale getiren demektir. Bazen de keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan maddeler içinde kullanılmaktadır. Kişiyi hayattan kopartarak kendisine bağımlı yapan, kişi ve toplum üzerinde (TERÖR, ÇEŞİTLİ HASTALIKLAR, SUÇ ARTIŞI ve EKONOMİ) üzerinde etkileri olan bu maddelerin neler olduğu, nelerden, niçin ve nasıl yapıldığı hakkında bir bilgimiz var mı? Veya merak ediyor muyuz? Gelin, hep ...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...

TEK MİLLET İKİ DEVLET

TEK MİLLET İKİ DEVLET “Tek Millet, İki Devlet” bu söz; 30 Ağustos 1991 yılında SSCB çöküşü ile bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Devletinin, 1992-1993 yılları arasında ki Devlet Başkan Ebulfez ELÇİBEY tarafından, o zaman Azerbaycan’ı ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanına söylenmiştir. Ebulfez ELÇİBEY “ iki kardeşin yan yana, ayrı ayrı devletler kurduğu nerede görülmüştür. Azerbaycan ve Türkiye olarak en kısa zamanda birleşmeliyiz.” ve “ Biz bir millet iki devletiz” diyerek ülkeler arasındaki bağı bu sözlerle anlatmışlardır. Şu son zamanlarda Ermenistan sınır problemi, iki kardeş ülke arasında ayrılığa yol açsa da, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının açıklamasıyla her şey eski seyrine dönmüştür. Zaman zaman yanlış anlaşılmalar, sitemler olsa da iki kardeş ülke birbirinden asla vazgeçemez. Çünkü biz tek milletiz. Kavga eden iki kişi birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediği gibi, kavga etmeyen iki kişide birbirlerini çok sevdiği anlamına gelmez. Bağımsızlıklar...