Gözü Açılmış bir Türk- 5 Sami, telefonun ucunda Hulusi beyin sesini duyunca bir huzur hissetti. -Hulusi bey, sesinizi duyana kadar yaşadığınıza inanamadım doğrusu. -Merak etme delikanlı, biz eski toprağız. -Fakat, bir patlama sesi duymuştum, telefon konuşmamız kesilmeden hemen önce. -Arabaya dikkatlice bakmak için yanaşmıştım. Yanıp sönen ışığı farketmemle, kendimi geriye atmam bir oldu ama telefonu düşürmüşüm. -Geçmiş olsun. Gazetelere hiç bir haber yansımadı. -Bir sonuç elde etme durumumuz/ihtimalimiz yokken kendimi deşifre ettirecek bir habere izin verir miyiz sanıyorsun. Gerekli tedbirleri aldık. Neyse..., sen köşe yazılarına devam ettin bu arada. -Evet, yakalanma ihtimaline karşılık, bir kaç arkadaşı organize ettim, ona mail at, o diğerine fakslasın filan derken şu ana kadar atlattık. Yine de köşe yazılarımın kapatılmamasına şaşırdım. -Merak etme , bundan sonra da kapatılmayacak. -Hayırdır, ölüm emri var diye köşe bucak kaçarken ne değişti. -Birincisi, senin hakkındaki emri araştı...