Ana içeriğe atla

Kayıtlar

CUMHURBAŞKANI KİM OLACAK?

CHP ve MHP’nin açıkladığı çatı adayı Prof.Dr.Ekmeleddin İhsanoğlu ülke gündeminde bomba etkisi yarattı. Herkesin şaşkınlığını üstünden atmasıyla bu aday hakkında yorumlar, yazılar yazılmaya başladı… Kimine göre aşırı İslamcı, kimine göre Atatürkçü, laik ve eşi de açık ve modern. Her modern ve başı açık olan Müslüman, her kapalı olan da laik ve Atatürkçü olamaz mı? Din hiç kimsenin tekeli altında değildir. Dindar ile dinci görünen yapıyı birbirinden ayırabilirse doğru bir çizgi izlenmiş olur. Son 12 yıldır ülkemiz de yapılan ve komşu Müslüman ülkelerinde ki eziyet ve gözyaşı ister istemez toplumu germiş ve ülkemizde ki kavramlar bir bir eriyip gitmektedir. Ortadoğu üzerinde oynanan oyunlar şimdi de ülkemize oynanmaya başladı. Ülkemiz de terör örgütü PKK’nın ve yandaşlarına verilen bunca tolerans ve hazırlanan yasa taslağı, İŞİD denilen (sözde)Müslüman terör örgütünün kan gölüne çevirdiği Irak topraklarında bulunan konsolosluğumuzu basıp aldıkları Türk rehineler ve fütursuzca ...

SİVİL TOPLUM VE SİYASET

  Sivil Toplum nedir? Sivil Toplumun faydaları nelerdir? Günümüzde yaygınlaşan, sık sık konuşulan sivil toplum nasıl olmalıdır ve bir ülkenin gelişiminde ki rolü nedir sorularına yanıt aramadan önce, ülkemiz de büyük göç alan metrepol kentlerde çoğunluğu köy ve kasaba derneklerinin oluşturduğu, ortak paydalarının karşılık beklemeksizin yardımlaşma ve dayanışma olan ve birbirleriyle iletişim kurma, kaynaşma, gelenek ve göreneklerini yaşatmak amacıyla kurulan pek çok Sivil Toplum Kuruluşları (STK), yani dernekler vardır. Sivil Toplum; insanların tek tek yapamadıklarını beraber yapmasıdır. Yani birlikteliği, gönüllülüğü ve dayanışmayı temsil eder. 21.yüzyılda önemli bir kavram olan sivil toplum, akademisyenlerin yanı sıra buralara gönül verenlerin de tecrübelerinden yararlanılması gereken yerlerdir. Meslek odaları, sendikalar, vakıflar ve hemşehri dernekleri Sivil Toplumu oluşturur. Sivil toplum bir ülkede demokrasinin ve ekonominin gelişmesinde etkili olup, aktif vatandaşlı...

İNTERNETİN KARANLIK YÜZÜ!

Önümüzde ki günlerde tehlike bizi bekliyor! Evinizde bilgisayarınızın başında, içinizden gelen bir duyguyla paylaştığınız herhangi masumane bir tepkiniz yüzünden beklenmedik olaylara muhatap olabilecek günler çok yakın! Evet, Gezi Parkı eylemlerinin arkasından sosyal medyaya yönelik bir düzenleme yapılması gündemde. Kişinin ifade hakkının gasp edilmesi korkunç ve ürkütücü değil midir? Ya ‘benden değilsin’, ya da ‘benim sözüm üstüne söz olmaz’ düşüncesi ile çözüm yasaklamaksa yasakla gitsin! Halk bilmesin, söylemesin, herkes kendi yağında kavrulsun deniyorsa yasakla gitsin! Teknoloji çağı ile övünürken, insanlığın düşüncesine kilit vuruluyorsa, sosyal medya’ya yasak konuluyorsa yasakla gitsin!   Elektronik çağın nimetlerini çiçeklerle, böceklerle dolu bir dünya hayalini yaşayarak faydalanmamız buyuruluyor ki, hızlı çalışma içinde hazırlanacak olan internete sansür mü, pardon düzenlemenin içeriği; “ Erişime engel ile ilgili kararı Sulh ve Ceza Mahkemeleri en geç 48 ...

KADINA YÖNELİK ŞİDDET!

25 Kasım Dünya’da ve bizde Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslar arası Mücadele ve Dayanışma Gününde; dünya üzerinde yaşayan tüm kadınların ve kız çocuklarının maruz kaldıkları cinsiyete dayalı şiddeti çeşitli etkinliklerle dile getirilmektedir. Kadına Yönelik Şiddet nedir? “kamusal veya özel yaşamda kadınlara fiziksel, cinsel veya psikolojik acı, ıstırap veren ya da verebilecek olan cinsiyete dayanan bir eylem, tehdit, zorlama, keyfi olarak özgürlükten, ekonomik gereksinimlerden yoksun bırakma” dır. Ayrıca BM kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Bildirgesinde; Kadınlara yönelik, toplumsal cinsiyete dayalı ve bir kadına sırf kadın olduğu için yöneltilen ya da oransız bir şekilde kadınları etkileyen bir şiddet olduğunu belirtiyor. Bu tanımlar çerçevesinde geçmiş den günümüze kadın-çocuk, yaşlı, genç demeden şiddetin uygulandığını görürüz. Dünyada ve Türkiye’de değişik şekillerde kadın şiddete uğramaya devam ediyor. Eğitimden, ekonomiden, sosyal ve kültürel alanlarda yoksun b...

İSLAM DİNİ NEDEN SAPTIRILIYOR?

Ülke iç sorunları ile boğuşurken kendini aydın, okumuş görenler medya’da insanın zihin dünyasını allak pullak edecek ve kanını donduracak açıklamalarda bulunuyor. Günümüz de siyasal malzemeye alet edilen İslam dini okumayı fazla sevmeyen toplumumuzun kulaktan dolma, kendini İslam dini ile yeti görenler tarafından hurafelerle kafaları karıştırılıyor. Kadının neredeyse haklarının geri alınması ile ilgili düşünceler bu tür açıklamalar ile ortaya çıkıyor. Orta doğuda ve Müslüman ülkelerin birçoğunda kadınlar, hukuk açısından ve ekonomik açıdan ikinci sınıf bir insan muamelesi görüyor. Ekonomik özgürlüğü olmayan ve evlerine hapsedilen kadın kocasının sadık kölesi olup sadece şehvet aracı olarak görülüyor. Daha ileri gidilerek kız çocuklarının sünnet edilmesine kadar gidiliyor. Bu yanlış uygulamanın faturası da maalesef İslam dinine kesiliyor. İslam dini neden saptırılıyor? Vatandaş çıkıyor ve hamile kadınlar hakkında ki inanılması güç açıklamayı yapıyor. Hamile kadın...

BU KADAR ZOR MUYDU?

Küresel bir tepki olarak da algılanması gereken Gezi parkı eylemleri birkaç gün sürer, sonra bu insanlar destek bulamaz ve yaşamlarına geri dönerler diye düşünülürken hala tüm zorlamalara rağmen devam etmesi nedeniyle bu konunun tekrar kaleme alınması gerektiğini düşündüm: İnsanların Sadece çevre duyarlılığı ile sınırlı olmayan Gezi parkı olayları Türkiye’nin yeni bir döneme girmesini sağlamıştır Siyasal iktidara; her şeyi denetleyen yönetim anlayışından vazgeçmelisin denmiştir! Artık Türkiye’nin temsili demokrasiden katılımcı demokrasiye geçmesinin zamanın geldiğinin uyarısıdır Gezi Parkı. Her türlü baskıdan bunalan halk, kim ne derse desin ve nasıl değerlendirilirse değerlendirilsin bundan sonra da demokratik istek ve taleplerini dile getirecektir. En dikkat çeken yönü ise; kendiliğinden oluşan bu kitlelerin amaçlarının demokratik haklarını kullanmak isteğidir.  Halkın kendi yaşamını doğrudan etkileyen konularda katılım kararıydı hiç birinin farklı bir isteği yok...

TÜRKİYE AYAKTA!

  Gezi parkı ülkemiz de önemli bir yer almıştır. Sessizliğin çığlığı, yılların birikiminin haykırışı, apolitik ve asosyal gençliğin uyanışı olmuştur. Kimisine göre 3-5 ağaç için koparılan kıyamet, kimisine göre çapulcular topluluğu ve kimisine göre devletin bekasını bozmaya çalışan birtakım güçlerin birleştiği olaylar ile Türkiye ayağa kalkmıştır! Ne olarak adlandırılırsa adlandırılsın Gezi parkı yıllar süren suskunluğun bozulmasıdır. Herkesimden binlerce kişinin bir araya gelebilmesidir. Demokrasi ve özgürlüklerin yaşanması isteğidir. Asosyal gençliğin haykırışına ailelerin de tencere, tavalarla yanınızdayız diyerek eşlik etmesidir. Yaşam tarzıma, tercihlerime karışma demektir. Barış içinde hep birlikte sevgiyle yaşayabilmenin ifadesidir. Siyasal baskılara, dayatmalara baskı ve sindirme politikalarına bir dur demektir. Siyasi inatlaşmaları bir tarafa bırakıp, halkı germek yerine ülkenin gelişmesine odaklanın demektir. Milli değerlerimize dokundurtmayız demektir. Bizler hiç...