Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KÜRT ŞOVENİZMİ

Ülkemizde arka arkaya acı kayıplar yaşanırken, siyasi irade olarak bilinen yetkililerin açıklamaları tamamen insanı rencide edici ve hırpalayıcı! Vatandaş adeta şok edilmiş vaziyette ölümleri nerdeyse kanıksamış durumda! Ateş düştüğü yeri yakıyor ve ağıtlardan başka yapacağı bir şey yok ailelerin. 2010 yılında Irak’ta Kürt devleti kurulmasının ardından PKK, Kürt açılımı sayesinde 30 yıllık ihanet tarihinin en güçlü anlarını yaşıyor. Suriye ile olan sorun da bunları tetikler vaziyette! PKK’nın yaptığı eylemler, açıkça ülkede güven bunalımı yaratarak halk arasında infial yaratmaktır. PKK’nın uzantısı olan BDP kendi hedef ve amaçlarını gerçekleştirmek için Türkiye’de bir iç savaş ortamı yaratmaya çalışmaktadır. BDP’li vekillerin teröristlerle sarmaş dolaş objektiflere poz vermeleri açıkça terör örgütü’ne destek verdiklerini göstermektedir ki ‘biz başarıya doğru gidiyoruz’ niteliğindedir. Bu hareket Kürt şovenizmi değil de nedir? Şovenizm, herhangi bir şeye olan aşırı, nedenli veya...

KÜRT ŞOVENİZMİ!

Ülkemizde arka arkaya acı kayıplar yaşanırken, siyasi irade olarak bilinen yetkililerin açıklamaları tamamen insanı rencide edici ve hırpalayıcı! Vatandaş adeta şok edilmiş vaziyette ölümleri nerdeyse kanıksamış durumda! Ateş düştüğü yeri yakıyor ve ağıtlardan başka yapacağı bir şey yok ailelerin. 2010 yılında Irak’ta Kürt devleti kurulmasının ardından PKK, Kürt açılımı sayesinde 30 yıllık ihanet tarihinin en güçlü anlarını yaşıyor. Suriye ile olan sorun da bunları tetikler vaziyette! PKK’nın yaptığı eylemler, açıkça ülkede güven bunalımı yaratarak halk arasında infial yaratmaktır. PKK’nın uzantısı olan BDP kendi hedef ve amaçlarını gerçekleştirmek için Türkiye’de bir iç savaş ortamı yaratmaya çalışmaktadır. BDP’li vekillerin teröristlerle sarmaş dolaş objektiflere poz vermeleri açıkça terör örgütü’ne destek verdiklerini göstermektedir ki ‘biz başarıya doğru gidiyoruz’ niteliğindedir. Bu hareket Kürt şovenizmi değil de nedir? Şovenizm, herhangi bir şeye olan aşırı, nedenli veya ned...

Yok öyle bir şey!

Ülkemizde neler oluyor hep bunu soruyoruz? Gündem hızla değişiyor ve bizlerde olup biteni takip de zorlanıyoruz. Balık hafızalı demeyelim de olanları çok çabuk unutma gibi bir özelliğimiz var diyelim! Suç kimin? Bizlerin mi, yoksa gündemi meşgul edenlerin mi? Her neyse öyle veya böyle günler geçip gidiyor. Kimi olanlara tepki veriyoruz, kimisini de öyle doğal karşılıyoruz ki bazen şaşırmamak elde değil? Bir bir şehit cenazeleri gelmeye devam ediyor, feryatlar dağları deliyor, rutin taziyeler ve söylemlerin sonunda ateş düştüğü yeri yakıyor! Vatan uğruna kara toprağa düşmüş gencecik insanların hayat hikayeleri ise yürekleri dağlıyor! Yaşamakla yaşamamak arasında olan bu yaşamların arkasında bırakılan sadece yoksulluk ve ölüm! Minnet duyulması gerekirken, en yetkili ağızdan ‘3-5 Mehmet öldü’ diye çok basite indirgenmesi ise hakikaten akıllara ziyan değil de nedir sizce? Hem ölüm basitleştirilecek, hem de yaşamlarının baharında vatanı için gözünü kırpmayan Mehmetçiklerimiz nerede...
Sizlerle değerli bir üstadımızın makalesini paylaşmak istiyorum: KARAR VERİCİLER SAVAŞI VE TÜRKİYE Londra, Washington, Brüksel, Vatikan, Paris, Moskova, Pekin, Telaviv, Riyad, bölgesel ve küresel karar vericilerin merkezleridir. Türkiye; karar vericilerin bölgesel satranç oyununda alandır. Türkiye; demokrasi oyunuyla, siyasi, ekonomik, kültürel, askeri işgal altındadır. Türkiye; İngiliz Milletler Topluluğu’nun (Commonwealth) tek gizli üyesi olarak ipoteklidir. Türkiye; ABD’nin ise vesayeti altında gizli eyaleti statüsündedir. ABD-İngiltere şer ülkeleri; Türkiye’ye eş başkanlık görevinin gereğini yaptırtıyorlar. Hayali Osmanlı federal cumhuriyetine odaklatılan siyasi kadrolar, devleti çözerken, milleti ayrıştırıyorlar ancak farkında değiller. Benden sonra tufan diyorlar. Kim dur diyecek? Direnç sistemi kırılan ülkede; casus hücreleri yerleşmiştir. Tehlike olarak görülenlere yönelik algılama kodları değiştirilmiştir. Halktan yana görülen düşman hücreler, engelleme ile karşıla...

SORMAK LAZIM!

Kimileri zevki sefasında kanla beslenirken, yan gelip yatmayan gencecik delikanlılar bir bir tabutlarda! Analar feryad ederken, sevgililer kara yasta! Kim geri verecek yok edilen yarınları, hayalleri ve umutları! Adalet kime ve neye göre adalet sormak lazım.... Zengine göre adalet nedir acaba? Fakirin ve vatan aşkı ile dolu olan insanlara nasıl uygulanır adalet? Sormak lazım bir bilene! Analar 'yavrum yok tu 30 bin liram ' diye feryat ederken, parayı veren yan gelir yatar anlayışı mı adalet sormak lazım... Ana- baba yüreği, yarin boş boş bakan gözleri, çocukların anlayamadıkları anlarını sormak lazım! Kim verecek bunların hesabını! Bir bilen var mı sormak lazım! 'Bir hilal uğruna yarab ne güneşler batıyor' diyen şaire mi sormak lazım vatan sevgisini? 'Her yer karanlık, makber' diye feryat eden şaire mi sormak lazım acıyı? Sabırlar dilemekten başka çaresi olmayan bizler de HEYHATTTT yok mu bunun çaresi diyerek inim inim inlerken SORMAK LAZIM bir bilen...