Ana içeriğe atla

Yok öyle bir şey!

Ülkemizde neler oluyor hep bunu soruyoruz? Gündem hızla değişiyor ve bizlerde olup biteni takip de zorlanıyoruz. Balık hafızalı demeyelim de olanları çok çabuk unutma gibi bir özelliğimiz var diyelim! Suç kimin? Bizlerin mi, yoksa gündemi meşgul edenlerin mi? Her neyse öyle veya böyle günler geçip gidiyor. Kimi olanlara tepki veriyoruz, kimisini de öyle doğal karşılıyoruz ki bazen şaşırmamak elde değil? Bir bir şehit cenazeleri gelmeye devam ediyor, feryatlar dağları deliyor, rutin taziyeler ve söylemlerin sonunda ateş düştüğü yeri yakıyor! Vatan uğruna kara toprağa düşmüş gencecik insanların hayat hikayeleri ise yürekleri dağlıyor! Yaşamakla yaşamamak arasında olan bu yaşamların arkasında bırakılan sadece yoksulluk ve ölüm! Minnet duyulması gerekirken, en yetkili ağızdan ‘3-5 Mehmet öldü’ diye çok basite indirgenmesi ise hakikaten akıllara ziyan değil de nedir sizce? Hem ölüm basitleştirilecek, hem de yaşamlarının baharında vatanı için gözünü kırpmayan Mehmetçiklerimiz neredeyse çapulcularla aynı kefeye konulacak. Acıları ile baş başa kalan insanların yürekleri bir kez daha dağlandı! Yırtık ayakkabı, teneke ev sadece ölüm onlara mı sorarım size? Neden villalardan, köşklerden ağıtlar yükselmiyor. Yok öyle bir şey! Yaşanamayan bu hayatların arkasında zevki sefada yaşanacak, sonra 3-5 diye basitçe geçiştirilecek! Yok öyle bir şey! Gönderin sizler de evlatlarınızı da 3-5 Mehmetlerin arasına o zaman bu sözler söylenebilecek mi sorarım size? Yok öyle bir şey! Daha 16’sında çocukken çocukları ile baraka da yaşamaya çalışacak ve acılarına saygı duyulmayarak 3-5 Mehmet denecek yok öyle bir şey! Her şey o kadar basit değil! Kim ne olursa olsun herkes ağzından çıkanı tartıp, biçerek konuşmalıdır. Çünkü akil kişilerce söylenecek her bir söz toplumu ilgilendirir. Toplumsal bir sorun olan terör bu kadar basit görülemez. Çözümünü halk bekler. Sizlerden istenen sadece halkın sorunlarına çare bulmaktır. Sizlerden isteğimiz; Ordumuz daha fazla yıpratılmadan, ülke savunmasında tam yetkili kılınarak, iktidarıyla, muhalefetiyle insanları germeden ülkemize biran evvel huzur ve barışın gelmesidir. 14.8.2012 Nermin AYDINLI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI…

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI… Elveda TANIK etanik@egm.gov.tr Belirli miktarda alındığında, kişinin sinir sistemine etki ederek, akli, fiziki ve psikolojik dengesini bozan, kişi ve toplum içerisinde ekonomik ve sosyal çöküntü meydana getiren, alışkanlık ve bağımlılık yapan, kullanılmasını, bulundurulmasını, üretilmesini ve satışının kanunlarla yasaklandığı narkotik ve psikotrop sözcükleriyle de tanımlanan maddelere Uyuşturucu madde denir. Uyuşturucu madde kavramı genel anlamda, uyuşturma niteliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani uyuşturan, duymaz hale getiren demektir. Bazen de keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan maddeler içinde kullanılmaktadır. Kişiyi hayattan kopartarak kendisine bağımlı yapan, kişi ve toplum üzerinde (TERÖR, ÇEŞİTLİ HASTALIKLAR, SUÇ ARTIŞI ve EKONOMİ) üzerinde etkileri olan bu maddelerin neler olduğu, nelerden, niçin ve nasıl yapıldığı hakkında bir bilgimiz var mı? Veya merak ediyor muyuz? Gelin, hep ...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...

TEK MİLLET İKİ DEVLET

TEK MİLLET İKİ DEVLET “Tek Millet, İki Devlet” bu söz; 30 Ağustos 1991 yılında SSCB çöküşü ile bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Devletinin, 1992-1993 yılları arasında ki Devlet Başkan Ebulfez ELÇİBEY tarafından, o zaman Azerbaycan’ı ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanına söylenmiştir. Ebulfez ELÇİBEY “ iki kardeşin yan yana, ayrı ayrı devletler kurduğu nerede görülmüştür. Azerbaycan ve Türkiye olarak en kısa zamanda birleşmeliyiz.” ve “ Biz bir millet iki devletiz” diyerek ülkeler arasındaki bağı bu sözlerle anlatmışlardır. Şu son zamanlarda Ermenistan sınır problemi, iki kardeş ülke arasında ayrılığa yol açsa da, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının açıklamasıyla her şey eski seyrine dönmüştür. Zaman zaman yanlış anlaşılmalar, sitemler olsa da iki kardeş ülke birbirinden asla vazgeçemez. Çünkü biz tek milletiz. Kavga eden iki kişi birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediği gibi, kavga etmeyen iki kişide birbirlerini çok sevdiği anlamına gelmez. Bağımsızlıklar...