Ana içeriğe atla

Hazreti Mevlana’yı mı anıyoruz, turist mi ağırlıyoruz.


Hazreti Mevlana’ya ilgi gittikçe artıyor. Bunun sevindirici yanı sadece yurt içinden değil tüm dünyadan bir ilgi olması. Merkez Konya olduğu için anmalar Kültür Bakanlığı ve ilgili birimler tarafından sağlanıyor. Buraya kadar her şey normal ancak gittikçe Hz. Mevlana’nın önemli bir tasavvuf önderi, düşünür, şair kimliğinin ve hayatı yaşama üslubunun önüne tamamen ticari, turistik bir gezi ve seremoni nitelikli reklam materyali olması çıkıyor. Hz. Mevlana artık bir star, reklam yıldızı gibi ürünün pazarlanmasında kullanılan obje olmuştur.

Bugün artık Hz. Mevlana’nın gerçek değerini bulması için anmalarda O’nu daha iyi anlayabileceğimiz faaliyetler yapılmalıdır. Bu anmalar da Konya ile sınırlı kalmamalıdır. Tarihi Mevlevihane bulunan tüm illerde anmalar yapılmalıdır.


Bir haber metni: (kaynak www.semazen.net )
Hz. Mevlana'yı Anma Törenleri'ndeki 23 sema programını 1-17 Aralık tarihlerinde 60 bin kişi izleyecek.

Konya Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Yaşar Sarıcan, Mevlana Kültür Merkezi'nde yapılacak sema programlarının 18 gün boyunca her akşam bir kez, hafta sonları ise gündüz-gece olarak 2 kez izlenebileceğini, bu yıl sema programlarını yaklaşık 60 bin kişinin izleyebileceğini bildirdi.Sema dışındaki anma törenlerinin de çok yoğun geçeceğini ifade eden Sarıcan, ”Fotoğraf, resim, hat sergileri, tiyatro gösterileri, sempozyum ve birçok ülkeden katılacak sanatçıların yer alacağı mistik müzik festivali gibi birçok etkinliğin yer alacağı anma törenlerinde, Konya'ya on binlerce turistin gelmesini bekliyoruz” dedi.Öte yandan, Konya'da otellerin 1-17 Aralık için doluluk oranlarının yüzde 90'ın üzerine çıktığı öğrenildi. Birçok otelde hafta sonları ve Şeb-i Arus'a rastlayan dönemde yer bulmanın mümkün olmadığı bildirildi.

Yorumlar

  1. Mevlana'yı anma programları yavaş yavaş başlıyor. Bu çerçevede Ömer Tuğrul İnançer, Özel Envar Eğitim Kurumları’nın konuğu olarak konferans sunumu için 24 Kasım’da Konya’da bulunacak

    Hz. Mevlana’nın doğumunun 800. yılı münasebetiyle Ömer Tuğrul İNANÇER’in sunacağı konferans 24 Kasım 2006 Cuma Saat 19:30’da Mevlana Kültür Merkezi (Konya) Sultan Veled Salonu’nda gerçekleşecektir.

    Tüm dostları bekleriz…

    Program : Doğumunun 800. Yıl Dönümünde Mevlana Celaleddin-i Rumi
    Tarih : 24 Kasım 2006 Cuma
    Saat : 19:30
    Yer : Mevlana Kültür Merkezi Sultan Veled Salonu
    Düzenleyen : Özel Envar Eğitim Kurumları

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI…

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI… Elveda TANIK etanik@egm.gov.tr Belirli miktarda alındığında, kişinin sinir sistemine etki ederek, akli, fiziki ve psikolojik dengesini bozan, kişi ve toplum içerisinde ekonomik ve sosyal çöküntü meydana getiren, alışkanlık ve bağımlılık yapan, kullanılmasını, bulundurulmasını, üretilmesini ve satışının kanunlarla yasaklandığı narkotik ve psikotrop sözcükleriyle de tanımlanan maddelere Uyuşturucu madde denir. Uyuşturucu madde kavramı genel anlamda, uyuşturma niteliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani uyuşturan, duymaz hale getiren demektir. Bazen de keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan maddeler içinde kullanılmaktadır. Kişiyi hayattan kopartarak kendisine bağımlı yapan, kişi ve toplum üzerinde (TERÖR, ÇEŞİTLİ HASTALIKLAR, SUÇ ARTIŞI ve EKONOMİ) üzerinde etkileri olan bu maddelerin neler olduğu, nelerden, niçin ve nasıl yapıldığı hakkında bir bilgimiz var mı? Veya merak ediyor muyuz? Gelin, hep ...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...

TEK MİLLET İKİ DEVLET

TEK MİLLET İKİ DEVLET “Tek Millet, İki Devlet” bu söz; 30 Ağustos 1991 yılında SSCB çöküşü ile bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Devletinin, 1992-1993 yılları arasında ki Devlet Başkan Ebulfez ELÇİBEY tarafından, o zaman Azerbaycan’ı ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanına söylenmiştir. Ebulfez ELÇİBEY “ iki kardeşin yan yana, ayrı ayrı devletler kurduğu nerede görülmüştür. Azerbaycan ve Türkiye olarak en kısa zamanda birleşmeliyiz.” ve “ Biz bir millet iki devletiz” diyerek ülkeler arasındaki bağı bu sözlerle anlatmışlardır. Şu son zamanlarda Ermenistan sınır problemi, iki kardeş ülke arasında ayrılığa yol açsa da, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının açıklamasıyla her şey eski seyrine dönmüştür. Zaman zaman yanlış anlaşılmalar, sitemler olsa da iki kardeş ülke birbirinden asla vazgeçemez. Çünkü biz tek milletiz. Kavga eden iki kişi birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediği gibi, kavga etmeyen iki kişide birbirlerini çok sevdiği anlamına gelmez. Bağımsızlıklar...