Ana içeriğe atla

ŞEHİTLERİMİZDEN UTANMIYORSUNUZ YA, ALLAH' TAN DA MI KORKMUYORSUNUZ ?

Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı bugün SEFERİ YILMAZ' ın milletvekili adaylığını onayladı. Bu demek oluyor ki, önümüzdeki dönemde, MUSTAFA KEMAL ATATÜRK' ün kurduğu TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ' nin koltuklarında, MUSTAFA KEMAL ATATÜRK' ÜN ASKERLERİNE SİLAH ÇEKEN, TÜRKİYE CUMHURİYETİ' nin düşmanı bir VATAN HAİNİ oturacak. Her ne kadar Seferi YILMAZ adını Türkiye kamuoyu 9 Kasım 2005 tarihinde Şemdinli olaylarıyla duysa da, terörle mücadele edenler için bu isim hiç de yabancı değil. Zira kalleş örgüt PKK' NIN İLK SİLAHLI EYLEMİNİN KILAVUZU HAKKARİ BAĞIMSIZ MİLLETVEKİLİ ADAYI SEFERİ YILMAZ' dı. 15 Ağustos 1984 yılında terörist Seferi YILMAZ' ın kılavuzluğunda Şemdinli' yi basan PKK' lı bir grubun teröristin saldırısında Askerlik Şubesi Başkanı Tuncay ŞENEREROL ve Jandarma Çavuş Sedat KURUM ağır yaralanmış, Astsubay Memiş ARIBAŞ ise şehit olmuştu. Seferi YILMAZ baskın sırasında girdiği bir kahvehanede silahıyla vatandaşları etkisiz hale getirerek "Biz geldik. Artık Kürdistan' ı kurduk. Gelin bizimle yaşayın. Yaşasın PKK Kürdistan' ı" diye slogan atıp kaçmıştı.15 Ağustos 1984 yılındaki bu eyleme bizzat katılan PKK' lı terörist Mustafa ÇİMEN, Diyarbakır 1 No'lu Askeri Mahkemesinin 07.05.1985 tarihli oturumunda bakınız terörist Seferi YILMAZ ile ilgili neler söylüyor: " Seferi YILMAZ Şemdinli' yi iyi bildiği için bizlere kılavuzluk yapıyordu. Seferi YILMAZ önümüze düştü. Baran, Mehmet AĞAASLAN ve Celal' i Jandarma Karakolunun karşısındaki camii ile yol arasına yerleştirdi. Bizi de yanına alıp inşaat halindeki Askerlik Şubesine götürüp, üst katına çıkardı. Bizi yerleştirdikten sonra geri dönüp Abdullah EKİNCİ' nin yanına gitti. Askerlik Şubesinin üst katına yerleştiğimizde bende Bisifing denilen roket atar, Şerif' te G-1, Halit' de Diktiriyof, Hamit' te G-1 silahları vardı. Önce ben gazinoya roket atarla hedef alıp ateş ettim. Roket ağaca çarptı. Bana verilen talimata göre bir mermi daha kullanmam gerekiyordu. Ama ikinci mermiyi atmaktan vazgeçtim. Diğer arkadaşlarım subay gazinosunu sürekli olarak ateşe tuttular. 4 Dakika kadar ateş ettikten sonra inip çekildik. Abdullah EKİNCİ, Dişsiz Mahmut, Seferi YILMAZ biz yukarıdan gazinoya ateş ederken, onlarda yine gazinoyu hedef alarak ateş etmişlerdi. 10 dakika sonra Şemdinli' yi tamamen terk ettik ve saldırı grubu olarak trafonun orada buluştuk. Zaten birlikte geri çekilmiştik. Propaganda ve ajitasyon grubu silah seslerinin kesilmesi üzerine onlarda geri çekilip trafonun yanına gelmişlerdi. "
İşte Hakkari Bağımsız (DTP) Milletvekili Adayı Seferi YILMAZ...
Allah aşkına söyleyin..
Hangisi daha çok kanatıyor yüreğinizi.
Birbiri ardına gelen al bayrağa sarılı şehitlerimiz mi?
Yoksa verilen bunca şehide rağmen, teröre çanak tutanlar mı?
Ulan şehitlerimizden utanmıyorsunuz ya, Allah' tan da mı korkmuyorsunuz?
Son sözü biz değil, Akif söylesin:
Ya Rab !.. Yok mu bu uğursuz gecenin sabahıMahşere mi kaldı yoksa biçarelerin felahı...

YamanTürk

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI…

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI… Elveda TANIK etanik@egm.gov.tr Belirli miktarda alındığında, kişinin sinir sistemine etki ederek, akli, fiziki ve psikolojik dengesini bozan, kişi ve toplum içerisinde ekonomik ve sosyal çöküntü meydana getiren, alışkanlık ve bağımlılık yapan, kullanılmasını, bulundurulmasını, üretilmesini ve satışının kanunlarla yasaklandığı narkotik ve psikotrop sözcükleriyle de tanımlanan maddelere Uyuşturucu madde denir. Uyuşturucu madde kavramı genel anlamda, uyuşturma niteliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani uyuşturan, duymaz hale getiren demektir. Bazen de keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan maddeler içinde kullanılmaktadır. Kişiyi hayattan kopartarak kendisine bağımlı yapan, kişi ve toplum üzerinde (TERÖR, ÇEŞİTLİ HASTALIKLAR, SUÇ ARTIŞI ve EKONOMİ) üzerinde etkileri olan bu maddelerin neler olduğu, nelerden, niçin ve nasıl yapıldığı hakkında bir bilgimiz var mı? Veya merak ediyor muyuz? Gelin, hep ...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...

TEK MİLLET İKİ DEVLET

TEK MİLLET İKİ DEVLET “Tek Millet, İki Devlet” bu söz; 30 Ağustos 1991 yılında SSCB çöküşü ile bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Devletinin, 1992-1993 yılları arasında ki Devlet Başkan Ebulfez ELÇİBEY tarafından, o zaman Azerbaycan’ı ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanına söylenmiştir. Ebulfez ELÇİBEY “ iki kardeşin yan yana, ayrı ayrı devletler kurduğu nerede görülmüştür. Azerbaycan ve Türkiye olarak en kısa zamanda birleşmeliyiz.” ve “ Biz bir millet iki devletiz” diyerek ülkeler arasındaki bağı bu sözlerle anlatmışlardır. Şu son zamanlarda Ermenistan sınır problemi, iki kardeş ülke arasında ayrılığa yol açsa da, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının açıklamasıyla her şey eski seyrine dönmüştür. Zaman zaman yanlış anlaşılmalar, sitemler olsa da iki kardeş ülke birbirinden asla vazgeçemez. Çünkü biz tek milletiz. Kavga eden iki kişi birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediği gibi, kavga etmeyen iki kişide birbirlerini çok sevdiği anlamına gelmez. Bağımsızlıklar...