Ana içeriğe atla

Gelin önce yaşadığımız sorunun adını koyalım

Gelin önce yaşadığımız sorunun adını koyalım


İbrahim ALİN

 Malumunuz yıllardır ülkemizin başının belası olan bir terör sorunumuz var. Bu uğurda birçok güvenlik görevlisi ve insanımız hayatını kaybetti. Nice ocaklara ateş düştü. Ülkemize getirdiği mali yükün 300 Milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor ki ben bunun daha da yukarılarda olduğunu düşünüyorum.


Terör sorunu nedeniyle girişimciler doğuda yatırım yapamıyor, turistik yerler turizme açılamıyor, madenler işletilemiyor, tarım ve hayvancılık kaynakları değerlendirilemiyor. Ülkeyi yönetenler dışarıda olup bitenlerle ilgilenmeleri gereken zaman ve emeğin büyük çoğunluğunu bu konuya ayırmak durumunda kalıyorlar.


Peki ülkemiz için bu kadar olumsuzluklar ihtiva eden sorun neden bunca zamandır çözülmedi ya da çözülemedi. Haftasonu bir haber programında konuşmacının birisi Diyarbakırlı eski bir milletvekili ya da belediye başkanına soruyor; isteyen Kürt vatandaşlar demokratik haklarını mı kullanamıyorlar? herhangi bir makama mı gelemiyorlar? ülke içinde seyahat mi edemiyorlar? Cevabı "HAYIR" olan bu ve benzeri soruları çoğaltmak çok kolay. Bu soruları yönelttikten sonra da diyor ki "peki o zaman sorun nedir?". Karşı taraf net bir şey söylemiyor söyleyemiyor.


Geçmişte devletin bazı yanlış politikalarından kaynaklanan hatalar olmuş olabilir. Hükümetler bu bölgeye yeterince kaynak aktarmamış olabilir. Devlet memurları sürgün amacıyla cezalandırılmak için o bölgelere gönderilmiş olabilir. Devleti temsil eden insanların yanlış uygulamaları olmuş olabilir. Ama bugün geldiğimiz nokta da durumun böyle olmadığını görüyoruz. Devlet bu bölgelerin kalkınması için son dönemlerde yoğun bir çaba içerisinde. Hatta buradaki vatandaşların batıdaki insanların yararlanamadıkları kadar devletin imkanlarından yararlanıldığını bile duyuyoruz. Kürtçe dilinde yayın serbestliği var, buradaki vatandaşlar da istedikleri partiye oy verip millet meclisinde kendilerini ifade edebiliyor.


Peki o zaman tüm bunlar yaşanırken neden hala burada sorun var? Neden hala terör faaliyetleri son bulmuş değil, neden hala bu bölgeden seçilen bazı milletvekilleri terörist başını referans gösteriyor? Neden hala sokak çatışmaları yaşanıyor? Demek ki hala ortada bir sorun var.


Pekala sorunun ne olduğu tanımlanmadan sorunu çözmek mümkün mü? Okullarda öğretmenlerimizin sıkça hatırlattığı bir şey vardır; soruyu anlamak çözmenin yarısıdır diye. Peki biz ülkemizde yaşanan sorunun adını koyabildik mi? Hayır. Hükümet bile yapacağı düzenlemeler için önce Kürt açılımı dedi sonra Demokrasi açılımı dedi. Demek ki hala kavram kargaşası ve sorunun adının konamayışı var.


Ben şua inanıyorum ki; Devletle çatışan güçler ya da odaklar net olarak ne istediklerini söyleseler ve yaşanan sorunun adı konup, tanımı yapılsa öyle ya da böyle çözüme çok daha kolay ulaşılabilir.


Çünkü bilmediğiniz adın koymadığınız bir sorunu çözmeyi de bilemezsiniz.


Saygılarımla

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ÖNEMİ

Sivil Toplum nedir? Sivil Toplumun faydaları nelerdir? vb. soruları hepimiz sormaktayız. Günümüzde yaygınlaşan, sık sık konuşulan sivil toplum nasıl olmalıdır ve bir ülkenin gelişiminde ki rolü nedir? Sivil Toplum; insanların tek tek yapamadıklarını beraber yapmasıdır. Yani birlikteliği, gönüllülüğü ve dayanışmayı temsil eder.21.yüzyılda önemli bir kavram olan sivil toplum, akademisyenlerin yanı sıra buralara gönül verenlerin de tecrübelerinden yararlanılması gereken yerlerdir. Meslek odaları, sendikalar, vakıflar ve hemşehri dernekleri sivil toplumları oluşturur. Bir ülke de demokrasinin ve ekonominin gelişmesinde sivil toplumun etkisi olduğu kadar da aktif vatandaşlık anlayışını da getirir. Sivil toplum, demokratik bir toplum yaratılmasında, devlet-toplum, birey ilişkilerinin demokratik bir şekilde düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. İnsanların gönüllü olarak bir araya gelmesiyle bir şeyleri yapmak için kurulan sivil toplumlar finansal ve örgütsel sorunlarının yanı sıra ...

TEK MİLLET İKİ DEVLET

TEK MİLLET İKİ DEVLET “Tek Millet, İki Devlet” bu söz; 30 Ağustos 1991 yılında SSCB çöküşü ile bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Devletinin, 1992-1993 yılları arasında ki Devlet Başkan Ebulfez ELÇİBEY tarafından, o zaman Azerbaycan’ı ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanına söylenmiştir. Ebulfez ELÇİBEY “ iki kardeşin yan yana, ayrı ayrı devletler kurduğu nerede görülmüştür. Azerbaycan ve Türkiye olarak en kısa zamanda birleşmeliyiz.” ve “ Biz bir millet iki devletiz” diyerek ülkeler arasındaki bağı bu sözlerle anlatmışlardır. Şu son zamanlarda Ermenistan sınır problemi, iki kardeş ülke arasında ayrılığa yol açsa da, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının açıklamasıyla her şey eski seyrine dönmüştür. Zaman zaman yanlış anlaşılmalar, sitemler olsa da iki kardeş ülke birbirinden asla vazgeçemez. Çünkü biz tek milletiz. Kavga eden iki kişi birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediği gibi, kavga etmeyen iki kişide birbirlerini çok sevdiği anlamına gelmez. Bağımsızlıklar...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...