Ana içeriğe atla

KADINA ŞİDDET

Şiddet kelimesi çok ürkütücü hele hele kadına ve çocuğa olan şiddet kavramı ise ne kadar vahim değil mi?...Şiddet yaşamın her alanında görülen ve giderek yaygınlaşan toplum sorunudur. En yaygın şekilde görüleni ise erkeğin kadına, çocuğa ve güçsüze karşı olanıdır. Kadına yönelik şiddet, ne kadar gelişmiş, çağdaş olursa olsun kısaca tüm dünya da ve kültürlerde sınır tanımıyor. Az gelişmiş ülkelerin yanı sıra gelişmiş ülkelerde de kadınlar eşi tarafından şiddete maruz kaldığı araştırmalarla saptanmıştır.
Şiddet bireyi fiziksel, duygusal ve sosyal yönden ciddi şekilde etkilemekte ve büyük problemler yaşamasına neden olmaktadır. Aile içi şiddet toplumun kültürel değerlerinden dolayı bir çok toplumda kabul edilebilir davranış olarak algılanmakta ve evliliğin getirdiği sıradan bir özellik olarak görülmektedir.(Ülkemizde kocadır döverde, severde vs..)
Toplumun kültürüne, yasal düzenlemesine, kadının eğitim ve ekonomik düzeyine göre kadının şiddete bakış açısı değişmektedir. Bilhassa ülkemizde ekonomik sıkıntının yanı sıra halen cahiliye dönemlerini andıran berdeller ve namus kavramları genç kızlarımızın, kadınlarımızın ölümlerine yol açmaktadır.
Toplumdaki şiddet olaylarının azaltılmasında konuyla ilgili toplumsal duyarlılığın arttırılması gerekir. Bu konuda kadınlarla ilgili meslek grupları ile kadına yönelik çalışmalar yapan STK’lara büyük görev düşmektedir. Ayrıca medyanın iyi bir şekilde kullanılarak şiddet içeren film, ve görüntülere yer verilmemesi gerekir. Toplumsal içerikli ve aile kavramlarının önemini belirten proğramlara yer verilmelidir.
Şiddetin tanımı ve şiddeti içeren durumlar konusunda eğitimlerin yanı sıra yasal düzenlemelerin de caydırıcılığı olmalıdır.
En önemlisi ise, şiddete uğrayan kadının güvenebileceği, kendisine her konuda yardımcı olabilecek kurumsal hizmetler yaygınlaştırılmalıdır. Artık toplum olarak uçuruma çeyrek kala hayal ve senaryolar dünyasından, sen, ben çatışmasından çıkıp gerçekten ülkemizi ilgilendiren konular üzerinde kafa yormamız gerekmiyor mu?..

Ne mutlu bir Atatürk yetiştiren Türk kadınına, ne mutlu O’na sahip olan Türk milletine…
14.03.2010
Nermin AYDINLI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI…

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI… Elveda TANIK etanik@egm.gov.tr Belirli miktarda alındığında, kişinin sinir sistemine etki ederek, akli, fiziki ve psikolojik dengesini bozan, kişi ve toplum içerisinde ekonomik ve sosyal çöküntü meydana getiren, alışkanlık ve bağımlılık yapan, kullanılmasını, bulundurulmasını, üretilmesini ve satışının kanunlarla yasaklandığı narkotik ve psikotrop sözcükleriyle de tanımlanan maddelere Uyuşturucu madde denir. Uyuşturucu madde kavramı genel anlamda, uyuşturma niteliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani uyuşturan, duymaz hale getiren demektir. Bazen de keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan maddeler içinde kullanılmaktadır. Kişiyi hayattan kopartarak kendisine bağımlı yapan, kişi ve toplum üzerinde (TERÖR, ÇEŞİTLİ HASTALIKLAR, SUÇ ARTIŞI ve EKONOMİ) üzerinde etkileri olan bu maddelerin neler olduğu, nelerden, niçin ve nasıl yapıldığı hakkında bir bilgimiz var mı? Veya merak ediyor muyuz? Gelin, hep ...

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ÖNEMİ

Sivil Toplum nedir? Sivil Toplumun faydaları nelerdir? vb. soruları hepimiz sormaktayız. Günümüzde yaygınlaşan, sık sık konuşulan sivil toplum nasıl olmalıdır ve bir ülkenin gelişiminde ki rolü nedir? Sivil Toplum; insanların tek tek yapamadıklarını beraber yapmasıdır. Yani birlikteliği, gönüllülüğü ve dayanışmayı temsil eder.21.yüzyılda önemli bir kavram olan sivil toplum, akademisyenlerin yanı sıra buralara gönül verenlerin de tecrübelerinden yararlanılması gereken yerlerdir. Meslek odaları, sendikalar, vakıflar ve hemşehri dernekleri sivil toplumları oluşturur. Bir ülke de demokrasinin ve ekonominin gelişmesinde sivil toplumun etkisi olduğu kadar da aktif vatandaşlık anlayışını da getirir. Sivil toplum, demokratik bir toplum yaratılmasında, devlet-toplum, birey ilişkilerinin demokratik bir şekilde düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. İnsanların gönüllü olarak bir araya gelmesiyle bir şeyleri yapmak için kurulan sivil toplumlar finansal ve örgütsel sorunlarının yanı sıra ...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...