Ana içeriğe atla

BİTMEYEN SORUNLAR!!!

Uzun zamandır yazı yazmakta zorlanıyorum. Konu bulamadığımdan mı, yoksa yazı yazamadığımdan mı? Elbette değil. Ülkemizde hızla değişen bir gündem de konu bulmamak gündemden gündeme bizleri atlatanlara haksızlık olur diye düşünüyorum. Her neyse ülkemiz eksen kaymasına hızla ilerlerken, korku toplumunun oluştuğu umarım gözden kaçmıyordur. Özellikle seçim atmosferi yavaş yavaş siyasilerin suni gündemleri ekranlara yansıtılırken yurttaşın sorunları çığ olmaya devam etmektedir.
Referandumun galibinin Yoksulluk olduğunu belirtmiştim. Evet, yokluk ve yoksullukla mücadele yerine halkın ilgisinin başka yönlere çekilmesi sağlanmış ve bütçemizden milyonlar genel seçimlere harcanması gerekirken sadece birilerinin egosunu tatmin etmek için kullanılmıştır.
Türkiye’nin yüzde 90’ı açlık ve sefaletle boğuşurken zengin daha zengin, fakir ise daha fakirleşmiştir. Fakirleşen yurttaşlar kader deyip durumlarını kabullenmektedir. Devletin kendilerinden elini çektiği, kaderlerine terk edildiğini anlamasınlar diye dağıtılan yardımlarla gizlenmektedir. Yoksul ve yoksun bırakılan yurttaş geçim derdine düşmüş olduğundan yurttaşlık bilincini de kaybetmek üzeredir.
Eğitim ise allak pulsak. KPSS skandalı ve sınavlar vs.ise gençlerin geleceğini yok etmektedir. Sormak istiyorum, eğitimin yandaşlığı olur mu? Peki diğerleri bu ülkenin evladı değil mi?
Tarım ülkesi olan Türkiye tarımını, hayvancılığını bitirmiş dışardan ithal etmeye başlamıştır. Bu yoksullaşmak değil de nedir?
Türban ile kapanmaya çalışılan demokratik açılım, yani doğu ve güneydoğuda özerklik tartışması ve İmralı da yatan malum şahısın pervasızca istekleri ve açıklamaları nedense medyada teğet geçilmeye başlandı.
HSYK’da toplu istifalar akıla yargı sistemine de neşter vurulduğunu göstermiyor mu? Yandaş medya kelimesinden sonra yandaş yargı mı oluşturulmaya çalışılıyor? Bir ülkede, bütün haklar herkese eşit düzeyde uygulanmıyorsa, o ülkede kaos olur ve yönetime güvensizlik oluşur.
Yani; sosyal devlet aynı zamanda hukuk devletidir. Adaletli bir hukuk düzeni sosyal devletin temel görevidir. Sosyal devlette insan vatandaşlık hukuku ile güvence altındadır. Acaba bugün bu yapı sarsılıyor mu?
Evet, daha vs.vs.vs.diye sıralanacak bitmeyen sorunlarımızın altından ve ülkemiz üzerinde oynanan kirli oyunlardan ancak; ATATÜRK İLKELERİNE BAĞLI KALMAK, ONUN VE KAHRAMAN TÜRK EVLATLARININ BİZE EMANET ETTİĞİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNE SAHİP ÇIKMAKLA MÜMKÜNDÜR.

12.10.2010
Nermin AYDINLI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI…

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI… Elveda TANIK etanik@egm.gov.tr Belirli miktarda alındığında, kişinin sinir sistemine etki ederek, akli, fiziki ve psikolojik dengesini bozan, kişi ve toplum içerisinde ekonomik ve sosyal çöküntü meydana getiren, alışkanlık ve bağımlılık yapan, kullanılmasını, bulundurulmasını, üretilmesini ve satışının kanunlarla yasaklandığı narkotik ve psikotrop sözcükleriyle de tanımlanan maddelere Uyuşturucu madde denir. Uyuşturucu madde kavramı genel anlamda, uyuşturma niteliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani uyuşturan, duymaz hale getiren demektir. Bazen de keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan maddeler içinde kullanılmaktadır. Kişiyi hayattan kopartarak kendisine bağımlı yapan, kişi ve toplum üzerinde (TERÖR, ÇEŞİTLİ HASTALIKLAR, SUÇ ARTIŞI ve EKONOMİ) üzerinde etkileri olan bu maddelerin neler olduğu, nelerden, niçin ve nasıl yapıldığı hakkında bir bilgimiz var mı? Veya merak ediyor muyuz? Gelin, hep ...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...

TEK MİLLET İKİ DEVLET

TEK MİLLET İKİ DEVLET “Tek Millet, İki Devlet” bu söz; 30 Ağustos 1991 yılında SSCB çöküşü ile bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Devletinin, 1992-1993 yılları arasında ki Devlet Başkan Ebulfez ELÇİBEY tarafından, o zaman Azerbaycan’ı ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanına söylenmiştir. Ebulfez ELÇİBEY “ iki kardeşin yan yana, ayrı ayrı devletler kurduğu nerede görülmüştür. Azerbaycan ve Türkiye olarak en kısa zamanda birleşmeliyiz.” ve “ Biz bir millet iki devletiz” diyerek ülkeler arasındaki bağı bu sözlerle anlatmışlardır. Şu son zamanlarda Ermenistan sınır problemi, iki kardeş ülke arasında ayrılığa yol açsa da, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının açıklamasıyla her şey eski seyrine dönmüştür. Zaman zaman yanlış anlaşılmalar, sitemler olsa da iki kardeş ülke birbirinden asla vazgeçemez. Çünkü biz tek milletiz. Kavga eden iki kişi birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediği gibi, kavga etmeyen iki kişide birbirlerini çok sevdiği anlamına gelmez. Bağımsızlıklar...