Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN…

DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN… Polis, e.devlet ödülü aldı. etanik@egm.gov.tr Bu söz kulağımıza çok da yabancı gelmez… Hani çocukluğumuzda, her hangi bir şeyi çevremizdekilere duyurmak için avazımızın çıktığı kadar “duyduk duymadık demeyin” diye bağırmaz mıydık? Tabi’i ki bağırırdık… Aslında bu söz; padişah fermanının halka duyurulması sırasında şu şekilde, “DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN,PADİŞAHIMIZIN FERMANI” diye söylenirmiş…Yani her kesin duyması sağlanırmış… Evet, bende duyduk duymadık demeyin diyorum. Neden mi? Çünkü, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ve Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) tarafından bu yıl 8. si düzenlenen e-devlet uygulamalarının ödülü, Emniyet Genel Müdürlüğünün Araç ve Sürücü Bilgi Sistemi (ASBİS) projesi, 20 Aralık 2010 günü Türkiye Büyük Millet Meclis’inde yapılan oylamayla, kamudan vatandaşa e-hizmet kategorisinde birinci seçilerek en büyük “ e-devlet ödülü “ne layık görülmüştür. Bunu her kes duymalı, bilmeli… Araç Tescil ve Sürü...

ÇALIŞTAY

Sonunda bu da oldu. Evet evet yıllardır dökülen kanların nedeni ortaya çıktı. Diyarbakır’da yapılan Demokratik Özerklik Çalıştayı Kürdistan rezaletini ortaya koydu. Yapılan bu çalıştayda; a-Kürt sorununun çözümü için en önemli proje demokratik özerkliktir. Hedefimiz, demokratik özerk Kürdistan’ın inşasıdır. Demokratik Özerk Kürdistan Toplum Kongresi, Demokratik Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosuna kendi temsilcilerini göndererek “Ortak Vatan” politikalarına dahil olur. Dikkat edilecek husus; “Türkiye Cumhuriyeti’nin adı “Demokratik Türkiye Cumhuriyeti” olacak. Ve Türkiye, Türk-Kürt ortak vatanı olacak”!!! b-Demokratik Özerk Kürdistan, kendini temsil eden özgün bayrak ve sembollere sahiptir. c-Türkiye ve Kürdistan’ı ortak vatan olarak görmekteyiz. Yeni Demokratik Özerklik hukuku, yeni Türkiye Cumhuriyeti anayasası ve AB hukuku tarafından tanınarak yasallığı sağlanmalıdır. Bölücülük devam ediyor; d-Öz savunma örgütlü topluma dayanır. Varlığını korumanın olmazsa olmazıdır. Kürtler işgalci ...

TOPLUM OLARAK NEREYE GİDİYORUZ

Günler günleri kovalarken bir oyana, bir buyana savrulan vatandaşın ülkemizde olanlardan haberi bile yok. Geçim derdine düşen yoksul halkı ise hiç mi hiç düşünen yok. Devlet erkanı ise kendi halinde, açıklamalar ise çelişki dolu. Biri “emeklinin satın alma gücü arttı” diğeri ise “emekliler açlık ve yoksulluk sınırı altında” olduğunu söylüyor. Kime inanalım, kime dert yanalım. Ah ile vah ile ömrümüzü mü geçirelim. Yoksa peri masallarında olduğu gibi hayal dünyasında mı yaşayalım… Seçimler yaklaşırken siyasi arenada hızlı gelgitler yaşanmaya başladı. Demokrasi, ifade özgürlüğü, düşünce hürriyeti çağdaşlık olduğu söylense de uygulama kişilere göre değişiyor. Sen ondansın, sen bundansın, bana karşı isen suçlusun anlayışı ne yazık ki almış başını gidiyor. Vatandaş kendi derdiyle uğraşırken politikanın sadece kendisine verilen patates, soğan vs. yardımlar olduğunu düşünmesi normal değil mi sizce? Sandıklara halkın iradesi mi yansıyor acaba? işsiz, çocuğuna haçlık veremeyen, evine bir lokma ...
ÖN YARGILI MI OLMALI Elveda TANIK etanik@egm.gov.tr 25.11.2010 Ön yargı aslında bir tutumdur. Ön yargıya dayalı tutumlar ise hoşnutsuzluk, korku, kin ve nefret gibi katı duyguları içerir. Aslına bakarsak bu duygu belli bir oranda hepimizde olabilir. Ama olmamalıdır. Ön yargı, hem kendimize hem de çevremizdekilere zarar veren bir duygudur, tutumdur. Ön yargı yanlış kararlar verdirebilir… Her nedense; hiç kimse kendisinin ön yargılı olduğunu kabul etmez, fakat karşısındaki kişiyi tanımadan onu hakkında peşinen hüküm verebilir. Bu ön yargı değil mi? Evet, ön yargı. Bezende hak etmediğimiz bir davranışla karşılaştığımızda beni tanımadan, işin aslını astarını anlamadan beni yargıladı deriz. Hayatımızda, kin, nefret, hoşgörüsüzlük gibi duygu ve tutum yerine, koşulsuz sevgi, hoşgörü ve şefkat olsa daha iyi olmaz mı? Kesinlikle daha iyi olur. Katıldığım bir seminerde paylaşı...