Ana içeriğe atla

ARTIK ANALAR AĞLAMASIN

Başkent Ankara’da ve bazı illerde bomba ve saldırılar sonucu birçok vatandaşımız hayatını kaybetti ve çok sayıda ise yaralımız var. Bu alçaklık, bu kalleşlik değil de nedir? Hainler özellikle kalabalık ortamları seçerler ki daha çok ses getirsin diye!!! Bu olaylar insanlarda tedirginlik ve korku yaratır.

Terör saldırıları gösteriyor ki, artık biz dağın yanı sıra sizlerle şehirde görüşeceğiz mesajını vermeye çalışıyorlar.

YANİ:Dağdan indim Şehire

Bu terör olayları şehirlerde yapılmaya devam ederse savunmasız bir şekilde kimin ve kimlerin canını yakacak belli olmaz.

PKK illeti ile 30 yıldır mücadele ediliyor. Binlerce gencimizi kaybettik ve hala da kaybetmeye devam ediyoruz. Peki! kusur vatandaşın mı? Kusura bakmayın ama istikrarlı bir şekilde mücadele edilseydi, bu kadar çok tolerans tanınmasaydı bu duruma gelinmezdi…

PKK bir terör örgütü, onu destekleyenler, iş birliği içinde olanlar vatan haini değil de nedir? Kürt açılımı ile ortaya çıkılırsa, onlar muhatap alınırsa, İmralı’da yatana sayın denilirse tabi ki bunlar kendilerini kahraman ilan edecekler.

Kendini aydın diye niteleyenler artık son aşamaya gelindiğini, masaya oturulması gerektiğini yazıp çiziyorlar. Neyin pazarlığı bu bir türlü aklım almıyor? Bir devlet, vatan hainleri ile özellikle de terör örgütüyle nasıl masaya oturur böyle bir şeyden bahsedenlerin akil düşünce içinde olmadıklarını düşünüyorum…

Bu tür saldırılar hiçbir amaca hizmet etmez. Başarılı olamazlar. Sadece toplumda infial yaratır. Bu eylemleri yapanlar birer piyondur. Birileri hasta ruhlu insanları kullanır ve zamanı gelince de onlar da yok olur.

Buradan yetkililere sesleniyorum: Siyasi erkler birbirinizle uğraşmayı bırakın. Size yetki veren Türk Ulusunu yok sayamazsınız. Bu yapılanları basit göremeyeceğim ama çapulcu diyebileceğim terör örgütü muhatabınız olamaz. Devlet otoritesini ortaya koymalıdır.

Sizlerden istenilen sadece artık analar ağlamasın…
21.9.2011

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI…

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI… Elveda TANIK etanik@egm.gov.tr Belirli miktarda alındığında, kişinin sinir sistemine etki ederek, akli, fiziki ve psikolojik dengesini bozan, kişi ve toplum içerisinde ekonomik ve sosyal çöküntü meydana getiren, alışkanlık ve bağımlılık yapan, kullanılmasını, bulundurulmasını, üretilmesini ve satışının kanunlarla yasaklandığı narkotik ve psikotrop sözcükleriyle de tanımlanan maddelere Uyuşturucu madde denir. Uyuşturucu madde kavramı genel anlamda, uyuşturma niteliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani uyuşturan, duymaz hale getiren demektir. Bazen de keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan maddeler içinde kullanılmaktadır. Kişiyi hayattan kopartarak kendisine bağımlı yapan, kişi ve toplum üzerinde (TERÖR, ÇEŞİTLİ HASTALIKLAR, SUÇ ARTIŞI ve EKONOMİ) üzerinde etkileri olan bu maddelerin neler olduğu, nelerden, niçin ve nasıl yapıldığı hakkında bir bilgimiz var mı? Veya merak ediyor muyuz? Gelin, hep ...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...

TEK MİLLET İKİ DEVLET

TEK MİLLET İKİ DEVLET “Tek Millet, İki Devlet” bu söz; 30 Ağustos 1991 yılında SSCB çöküşü ile bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Devletinin, 1992-1993 yılları arasında ki Devlet Başkan Ebulfez ELÇİBEY tarafından, o zaman Azerbaycan’ı ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanına söylenmiştir. Ebulfez ELÇİBEY “ iki kardeşin yan yana, ayrı ayrı devletler kurduğu nerede görülmüştür. Azerbaycan ve Türkiye olarak en kısa zamanda birleşmeliyiz.” ve “ Biz bir millet iki devletiz” diyerek ülkeler arasındaki bağı bu sözlerle anlatmışlardır. Şu son zamanlarda Ermenistan sınır problemi, iki kardeş ülke arasında ayrılığa yol açsa da, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının açıklamasıyla her şey eski seyrine dönmüştür. Zaman zaman yanlış anlaşılmalar, sitemler olsa da iki kardeş ülke birbirinden asla vazgeçemez. Çünkü biz tek milletiz. Kavga eden iki kişi birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediği gibi, kavga etmeyen iki kişide birbirlerini çok sevdiği anlamına gelmez. Bağımsızlıklar...