Ana içeriğe atla

TÜRKİYE'M, CENNET VATANIM

Ülkem, Türkiye’m, cennet vatanım...

“Türküm, doğruyum, çalışkanım.

Küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymaktır.

Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

Ne mutlu Türküm diyene“…Bu sözler evet bu sözler ülkesini, milletini sevenler için çok anlamlıdır. Böyle olmasa yıllardır gencecik fidanlarımız gözlerini kırpmadan canlarını verirlermiydi? Analar, babalar yüreklerine taş basarlarmıydı? Bu vatan sevgisi bambaşka bir şey bunu hissedenler anlar anlamasına da anlamayanlar, duyarsızlar, hainler ve onların işbirlikçileri de çoğalmadı değil!!!

Hainler ve işbirlikçileri azdıkça azdı can almaya devam ediyor. Vatan hainleri demokratik özerliğini ilan etti. Meclis toplantılarını şov gösterileriyle yapıyor ve aldıkları kararlarını geciktirmeden ilan ediyorlar.

Bu ne küstahlıktır ki Şırnak’ta teröristler öğretmenlerimize” Gidin yoksa canınızı yakarız” diye tehdit edebiliyor. Kimlerden bu cesareti alıyorlar bir türlü aklım ermiyor.

Vatanını seven aydın, yazar, çizer, asker her kimse içeri atılıyor, İmralı’da yatan hainin kahramanlaştırılmasına izin veriliyor… Hainler elini kolunu sallaya sallaya geziyor, suçu bile henüz kanıtlanmamış tutuklu gazeteci, ölümle pençeleşen eşinin yanında olamıyor.Ne kadar acıdır ki yavaş yavaş değil hızla insanlığımızı hırslarımız ve ihtiraslarımız yüzünden kaybettiğimizi görüyorum.

Siyasi erklerin tutumu, tavrı, söyledikleri yenilir yutulur türden değil maalesef. Bırakın be kardeşim söz düellosunu da cennet memleketimin sorunlarına çare bulun. Sorun yaratmayın, insanları germeyin çözüm üretin.

Anaları ağlatmayacaktınız ne oldu? Yoksa sadece seçimlerde söylenen boş sözlerden sadece birisimiydi?

Ayrıca, 12 Eylül acılar, karanlıklar, ölüm ve zulüm ile tarihin sayfalarına geçmiştir. Ne dramlar yaşanmış, nice gencecik fidanlar yok edilmiştir. Yetmez ama evet’çilere sormak istiyorum: 12 Eylülcülerden hesap sorulacaktı ne oldu?...

Her ne kadar 12 Eylül hafızalarımıza kara gün olarak kazınmış olsa bile günümüzde yaşananlar da o günleri aratmayacak türden maalesef…

Ülkem, cennetim, Türkiye’m ne durumdasın, halkın acılı ama suskun, halkın perişan…Bilemez oldu, bilenler ise susturuldu.

İç politika ile kafalar karışık. Sıfır sorunlu dış politika ise içinden çıkılmaz bir hal aldı. Füze kalkanı kime karşı, neden ve niçin? Libya ile kardeşken düşman olduk. Suriye’ye ağabeylik yapalım derken birde kendimizi İsrail ile nerdeyse savaşır halde bulduk.

Vatanım, memleketim, cennet Türkiye'm derdim çoktur hangisine yanayım. Hangisini anlatayım.Halkım aç, halkım işsiz, tarım ve hayvancılık bitmiş, sanayi çökmüş, ekonomiyi bilen yok…Her şey çok daha beter olmuş!...İç düzenimiz karışık, çözümsüzlük almış başını gidiyor.Her gün verilen şehitler…Halkımın yitip giden umutları…

Vatanım, memleketim, cennet Türkiye’m sana yakışmayanlar yakıştırılıyor.Türkiye'm bağımsızlığın için nice kahramanlar senin için canını vermiş, destanlar yazılmış, tarihte bağımsızlık savaşın mazlum milletlere örnek olmuştur.Ama gel gör ki bugün umutlar yavaş yavaş tükenmek üzere.Bu gün gaflet, delalet hatta hıyanet içinde bir çok insan!!!

Umutların tükendiği bir sırada umut olan Mustafa Kemal ATATÜRK, silah arkadaşları ve adsız kahramanlarımızın bizlere emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşamalıdır. Bağımsızlığımızdan asla taviz verilmemelidir. Kahraman Türk Milleti olarak bizlere düşen görevi layıkıyla yerine getireceğimizden eminim.

Her umutsuzluğun ardında mutlaka bir umut vardır…

14.09.2011
Nermin AYDINLI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI…

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI… Elveda TANIK etanik@egm.gov.tr Belirli miktarda alındığında, kişinin sinir sistemine etki ederek, akli, fiziki ve psikolojik dengesini bozan, kişi ve toplum içerisinde ekonomik ve sosyal çöküntü meydana getiren, alışkanlık ve bağımlılık yapan, kullanılmasını, bulundurulmasını, üretilmesini ve satışının kanunlarla yasaklandığı narkotik ve psikotrop sözcükleriyle de tanımlanan maddelere Uyuşturucu madde denir. Uyuşturucu madde kavramı genel anlamda, uyuşturma niteliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani uyuşturan, duymaz hale getiren demektir. Bazen de keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan maddeler içinde kullanılmaktadır. Kişiyi hayattan kopartarak kendisine bağımlı yapan, kişi ve toplum üzerinde (TERÖR, ÇEŞİTLİ HASTALIKLAR, SUÇ ARTIŞI ve EKONOMİ) üzerinde etkileri olan bu maddelerin neler olduğu, nelerden, niçin ve nasıl yapıldığı hakkında bir bilgimiz var mı? Veya merak ediyor muyuz? Gelin, hep ...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...

TEK MİLLET İKİ DEVLET

TEK MİLLET İKİ DEVLET “Tek Millet, İki Devlet” bu söz; 30 Ağustos 1991 yılında SSCB çöküşü ile bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Devletinin, 1992-1993 yılları arasında ki Devlet Başkan Ebulfez ELÇİBEY tarafından, o zaman Azerbaycan’ı ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanına söylenmiştir. Ebulfez ELÇİBEY “ iki kardeşin yan yana, ayrı ayrı devletler kurduğu nerede görülmüştür. Azerbaycan ve Türkiye olarak en kısa zamanda birleşmeliyiz.” ve “ Biz bir millet iki devletiz” diyerek ülkeler arasındaki bağı bu sözlerle anlatmışlardır. Şu son zamanlarda Ermenistan sınır problemi, iki kardeş ülke arasında ayrılığa yol açsa da, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının açıklamasıyla her şey eski seyrine dönmüştür. Zaman zaman yanlış anlaşılmalar, sitemler olsa da iki kardeş ülke birbirinden asla vazgeçemez. Çünkü biz tek milletiz. Kavga eden iki kişi birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediği gibi, kavga etmeyen iki kişide birbirlerini çok sevdiği anlamına gelmez. Bağımsızlıklar...