Ana içeriğe atla

HA BABAM, YE BABAM...

Bir yılı acısıyla tatlısıyla geride bıraktık. Ülkemiz de o kadar çok traji-komik olaylara şahit oluyoruz ki tepki vermemiz gereken olaylara duyarsızlaşıyor, basit olaylara inanılmaz tepkiler veriyoruz.


İşte Türkiye!


Ağlanacak halimize gülüyoruz maalesef. Yoksulluk almış başını gidiyor. Gitmesine gidiyor da ‘bal tutan parmağını yalar’ diyerek oldukça da hoşgörülüyüz nedense!


Kapitalist sistemin ağında ağırlaşan yaşamın içinde yok olup gidiyoruz.


Yıllar yılları kovalarken devler, kendinden güçsüzleri yok etmek için elinden geleni yapmaktadır. Dünya’da yok olmaya yüz tutmuş yaşam kaynakları nedeniyle, henüz keşfedilmemiş, doğasına fazla dokunulmamış, zenginlik kaynakları olarak görülen ve hayati değer taşıyan hava, su, toprak, bitki örtüsü, hayvanlar ve madenler doğaca zengin, kültürel ve gelişme açısından yoksun ülkeler, emperyalist güçlerin iştahını kabartmaktadır. Bu nedenle yardım etme bahanesiyle gelişmemiş ülkelere yaptırımlar uygulanmış ve hatta bu ülkeler kendilerinin sömürgesi haline getirilmiştir.


Ülkemiz de ise; bir takım güçler tarafından ortaya atılan Kürt sorunu, demokratikleşme bahanesiyle kan akmaya devam etmektedir. Sönen ocaklara, ağlayan analara-bacılara yenileri eklenmektedir. Kürt halkının sorunlarını dile getirdiğini söyleyen PKK destekli görüşleri olanlar kendilerini gizleyip, çözümün kendilerinde olduğunu söyleyerek onların hamisi rolünü oynamaktadır.


Türkiye Cumhuriyeti Türküyle, Kürdüyle, Çerkeziyle, alevisiyle- sünnisiyle vs.vs. et ve tırnak gibi bütündür. Farklılıklarımız zenginliktir. Her ne kadar ümitsizliğe düşülse de Türk halkının birlik ve beraberlik arzusu içinde olmaları nedeniyle ülkemizi bölmeye hiç kimsenin gücü yetmeyecektir.


Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk ile sorunları olanlar arenalarda boy göstermektedir.


Türk halkının ulusal kurtuluş ideolojisi olan Kemalizm(Atatürkçülük) kuruluşundan bu güne Türkiye Cumhuriyetine ve vatandaşlarına yol göstermektedir. Bu güne kadar iç ve dış mihrakların hedefi olmasına rağmen ülkemizin kuruluş ideolojisi Atatürk ilke ve devrimleri ile ayakta durmaktadır. Kemalizm, her türlü emperyalizme karşı olduğu gibi, emperyalizmin en üst aşaması olarak batılıların zorla başımıza geçirmeğe çalıştığı Globalizm’e de karşıdır. Bu nedenle, küreselleşme döneminde Kemalist Türkiye’yi tasfiye etme girişimleri son derece hızlanmıştır.


Türkiye Cumhuriyeti Atatürk'ün hem ebedî, hem de en büyük eseri olduğu unutulmamalıdır.

Emeklisi, işçisi, köylüsü, yoksulu, fakiri, fukarası geçim derdiyle kıvranırken halkın vekillerinin sessizce kıyak emeklilik ve maaşlarının arttırılması ise hepimizde soğuk duş etkisi yapmadı değil.


Vicdanları rahat ise, ‘ha babam, ye babam’ demekten başka ne denilebilir ki!


"... Saygıdeğer Ulus’uma şunu öğütlerim ki; bağrında yetiştirerek başının üstüne dek çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz mayayı çok iyi incelemeye dikkat etmekten, hiç bir zaman geri kalmasın!" (Mustafa Kemal Atatürk, Söylevden)


02.01.2012


Nermin AYDINLI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ÖNEMİ

Sivil Toplum nedir? Sivil Toplumun faydaları nelerdir? vb. soruları hepimiz sormaktayız. Günümüzde yaygınlaşan, sık sık konuşulan sivil toplum nasıl olmalıdır ve bir ülkenin gelişiminde ki rolü nedir? Sivil Toplum; insanların tek tek yapamadıklarını beraber yapmasıdır. Yani birlikteliği, gönüllülüğü ve dayanışmayı temsil eder.21.yüzyılda önemli bir kavram olan sivil toplum, akademisyenlerin yanı sıra buralara gönül verenlerin de tecrübelerinden yararlanılması gereken yerlerdir. Meslek odaları, sendikalar, vakıflar ve hemşehri dernekleri sivil toplumları oluşturur. Bir ülke de demokrasinin ve ekonominin gelişmesinde sivil toplumun etkisi olduğu kadar da aktif vatandaşlık anlayışını da getirir. Sivil toplum, demokratik bir toplum yaratılmasında, devlet-toplum, birey ilişkilerinin demokratik bir şekilde düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. İnsanların gönüllü olarak bir araya gelmesiyle bir şeyleri yapmak için kurulan sivil toplumlar finansal ve örgütsel sorunlarının yanı sıra ...

TEK MİLLET İKİ DEVLET

TEK MİLLET İKİ DEVLET “Tek Millet, İki Devlet” bu söz; 30 Ağustos 1991 yılında SSCB çöküşü ile bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Devletinin, 1992-1993 yılları arasında ki Devlet Başkan Ebulfez ELÇİBEY tarafından, o zaman Azerbaycan’ı ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanına söylenmiştir. Ebulfez ELÇİBEY “ iki kardeşin yan yana, ayrı ayrı devletler kurduğu nerede görülmüştür. Azerbaycan ve Türkiye olarak en kısa zamanda birleşmeliyiz.” ve “ Biz bir millet iki devletiz” diyerek ülkeler arasındaki bağı bu sözlerle anlatmışlardır. Şu son zamanlarda Ermenistan sınır problemi, iki kardeş ülke arasında ayrılığa yol açsa da, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının açıklamasıyla her şey eski seyrine dönmüştür. Zaman zaman yanlış anlaşılmalar, sitemler olsa da iki kardeş ülke birbirinden asla vazgeçemez. Çünkü biz tek milletiz. Kavga eden iki kişi birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediği gibi, kavga etmeyen iki kişide birbirlerini çok sevdiği anlamına gelmez. Bağımsızlıklar...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...