Ana içeriğe atla

Sükut gider, çay gelir, söz başlar..

Yazar: Ahmet Erdem

Sükut gider, çay gelir, söz başlar..

Çayın demlenmesi yetmez, çay içmeye başlamak için sözün de demlenmesi gerekir..

Çay demini alırken, söz de yavaştan voltasını alır malayanilikten.

Bir de çay demlenirken sadece çay içmenin hayali kurulmaz, geçmişe de gidilir ufaktan..

Çay gecikirse sen gör o zaman; bir "bavul hatıra" çıkar karşına; aniden, savunmasız ve ne yapacağını

bilemeden..

Öylece kalıverirsin..

Sözün gecikmesi, çayın gecikmesinden evladır kanaatimce.

Çayın demlenme süresi, sözün demlenme süresinden kısa ise, çayın servis ritüeli biraz uzatılıverilir.

Ne de olsa ev sahibi olmadan, misafir ağırlanmaz..

Ama misafirde öyle sıradan bir misafir değildir, unutmamak gerek. Gün de üç, dört defa uğrayan

misafir mi olur demeyin.

Ev sahibi memnun, misafir memnunsa kime ne..

Önce söz devreye girer buyur eder çayı, koyu bir muhabbet başlar..
Çay yavaş yavaş  kendinden geçer..
Çayın lezzeti, muhabbetin kıvamı olur; söz de dem katar çaya, oturur..
Söz devam eder, çay devam eder..
Yarış başlamıştır, devam etmektedir.
Nasıl sonuçlanacağını ikisi de merak eder..

İkisi de birbirine bir taraftan güç katarken, diğer taraftan tüketmektedir..

Çayın demi söze kuvvet olur; sözün harareti çayı sıcak tutar!

Kimi zaman söz yakar yüreği,

Kimi zaman çay,  sıcaklığı ile intikamını alır yüreğin..

Dildeki çayın sıcaklığı/dili yakması yüreğin intikamıdır aslında çay vasıtasıyla alınan..

Fakat ne dil çaydan vaz geçer, ne de yürek, sözden..

İkisi de yarışı bırakmak istemeyen yarışçı gibi çayla, söz muhabbete devam eder.

Söz "hakkını verir çay içmenin",

Çay da hakkını verir sözün.

Helalleşirler..

Bir daha ki buluşma için "söz"lendikten sonra ayrılırlar..

Çay demlenme vaktini iple çekerken, söz, çoktan sükuta ermiştir bile..

Söz biter, çay biter,
Çay biter, söz biter,
Sükut gelir..

Yorumlar

  1. Yeni yazarımız Ahmet Erdem beyin ilk yazısı duyguların tercümanı bir yazı tadında olmuş. Kendisine hoşgeldin diyoruz.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI…

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI… Elveda TANIK etanik@egm.gov.tr Belirli miktarda alındığında, kişinin sinir sistemine etki ederek, akli, fiziki ve psikolojik dengesini bozan, kişi ve toplum içerisinde ekonomik ve sosyal çöküntü meydana getiren, alışkanlık ve bağımlılık yapan, kullanılmasını, bulundurulmasını, üretilmesini ve satışının kanunlarla yasaklandığı narkotik ve psikotrop sözcükleriyle de tanımlanan maddelere Uyuşturucu madde denir. Uyuşturucu madde kavramı genel anlamda, uyuşturma niteliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani uyuşturan, duymaz hale getiren demektir. Bazen de keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan maddeler içinde kullanılmaktadır. Kişiyi hayattan kopartarak kendisine bağımlı yapan, kişi ve toplum üzerinde (TERÖR, ÇEŞİTLİ HASTALIKLAR, SUÇ ARTIŞI ve EKONOMİ) üzerinde etkileri olan bu maddelerin neler olduğu, nelerden, niçin ve nasıl yapıldığı hakkında bir bilgimiz var mı? Veya merak ediyor muyuz? Gelin, hep ...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...

TEK MİLLET İKİ DEVLET

TEK MİLLET İKİ DEVLET “Tek Millet, İki Devlet” bu söz; 30 Ağustos 1991 yılında SSCB çöküşü ile bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Devletinin, 1992-1993 yılları arasında ki Devlet Başkan Ebulfez ELÇİBEY tarafından, o zaman Azerbaycan’ı ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanına söylenmiştir. Ebulfez ELÇİBEY “ iki kardeşin yan yana, ayrı ayrı devletler kurduğu nerede görülmüştür. Azerbaycan ve Türkiye olarak en kısa zamanda birleşmeliyiz.” ve “ Biz bir millet iki devletiz” diyerek ülkeler arasındaki bağı bu sözlerle anlatmışlardır. Şu son zamanlarda Ermenistan sınır problemi, iki kardeş ülke arasında ayrılığa yol açsa da, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının açıklamasıyla her şey eski seyrine dönmüştür. Zaman zaman yanlış anlaşılmalar, sitemler olsa da iki kardeş ülke birbirinden asla vazgeçemez. Çünkü biz tek milletiz. Kavga eden iki kişi birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediği gibi, kavga etmeyen iki kişide birbirlerini çok sevdiği anlamına gelmez. Bağımsızlıklar...