Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Gündem Blog Şimdi Herkese Açık

Gündem Blog Şimdi Herkese Açık Ahmet GÜLŞEN Gündem Blog Moderatörü ahmetgulsen@gmail.com Ülke ve dünya gündemine dair yazılarınıza yer veren gündem blog paylaşacak fikri olan herkese açık. Siz de ülke ve dünya gündeminde insanımızı ilgilendiren tüm olaylara kendi açınızdan yaklaşarak değerlendirme yazabilirisiniz. Yapmanız gereken tek şey; Makale Şablonunda olduğu gibi biçime özen göstermektir. Dil ve içerik konusunda biraz itina ve hukuka saygı yazılarınızın yayınlanmasının asgari şartlarıdır. Makalenizi bu alana yazabilirisiniz. Yazı formatını değiştirmeden yazıp doğrudan yazı metnini epostanın içine yapıştırmak suretiyle ahmetgulsen1.taslakmakale-gundem@blogger.com   adresine gönderiniz.             Makalenizde tablolar ekleyebilirsiniz, dilediğiniz gibi yazınızı biçimleyebilirsiniz. Yazılarınız onaydan geçtikten sonra yayına açılacaktır. Şimdi sizin makalelerinizi bekliyoruz. Ek: Makale Şablonu

SORUNUMUZ AÇILIM MI?

Türkiye’nin bugünkü durumu çıkmaz ve tehlikeli bir yol almaya başladı. Bir tarafta açılımlar, bir tarafta yoksulluk, bir tarafta yozlaşmaya başlayan değerler… Gündemin hızına erişilemiyor. Açılım ve demokratikleşme diye bir yol tutturmuşuz ve bunun peşinde koşup duruyoruz. Neyi ne kadar biliyoruz. Bunlarla uğraşırken acaba Türkiye’nin en önemli sorunlarından olan Türkiye ekonomisini hiç merak ediyormuyuz? İhracatın düştüğünü, yatırımların durduğunu, işten çıkarmaların hızlandığını,vatandaşın alım gücünün azaldığını kaçımız biliyoruz.Türkiye tarımı ne durumda, çiftçinin, üreticinin sorunları nelerdir? İşsizlik rakamları açıklanırken kaçımız ciddi bir şekilde dinliyoruz. Maalesef birilerini kriz teğet geçerken yoksullukla uğraşan halkımız birilerinin hamuduyla götürdüklerinin bile farkında değiller. Kaldı ki açılım nedir? sorusuna cevap arayacaklar… Aslında bizim sorunumuz açılım ve demokratikleşme olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Dünya küreselleşme yaşarken, doğanın tahrip edilmes...

Atatürk'ten Türk Ulusu'na Uyarı !

Kanla acıyla kazanılan bu vatana sıkı tutunmamız gerektiğini bir kez daha hatırlamak için ATAMIZIN bu uyarı yazısını paylaşmak istiyorum. ATATÜRK’TEN, TÜRK ULUSU’NA UYARI! Erzurum’da, Sivas’a gelme hazırlıkları yapıldığı bir sırada kendisine sorulan: “Paşam, Sivas’ta galiba manda meselesi bizi çok üzecek ve yoracak” sorusuna heyecanla şu cevabı verir: “Ahmaklar, memleketi Amerikan mandasına, İngiliz himayesine terk etmekle kurtulacak sanıyorlar. Kendi rahatlarını temin etmek için bir vatanı ve tarih boyunca devam edip gelen Türk istiklalini feda ediyorlar .“Biz başarılı olacağız. Buna şüphem yok. Acaba zafere kavuştuğumuz ve memleketi kurtardığımız zaman Osmanlı ricalinin ileri gelenleri utanmak hissini duyabilecekler mi?.. Öyle bir manda istenecek veya verilecekmiş ki, hakimiyet hakkına, dışarda temsil hakkımıza, kültürel bağımsızlığımıza, vatan bütünlüğümüze dokunulmayacakmış. Buna ve böylesine, Amerikalılar değil, çocuklar bile güler. Her şeyin başında Amerikalılar kendilerine hiçbi...

KÜRT AÇILIMI

Ayrılıkçı terör örgütünün başı ve binlerce kişinin katili olan Abdullah ÖCALAN’ın İmralı’dan avukatları aracılığı ile gönderdiği bilgiler üzerine kürt sorununun çözümü için çalışmalara hız verildi. Gazeteler de, televizyonlar da kürt meselesi üzerine yayınlar yapılıyor,uzmanlar,sözde aydınlarsaçma sapan görüşler ortaya atıyorlar.İçişleri bakanı “Kürt meselesi olarak adlandırılan meselenin de vatandaşlarımızın demokratik haklarının genişletilmesi ve pekiştirilmesiyle, nerede yaşarsa yaşasın her vatandaşımızın kendisini devletin eşit ve hür ferdi olarak hissetmesini sağlamakla çözülebileceğine inanıyoruz”diyor. Peki!Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Kürtler bu ülke de hiçbir şey olamazlar ve hiçbir hakka sahip değiller diye bir hüküm mü bulunmaktadır.Türk-Kürt yıllarca aynı topraklarda birlikte yaşamadı mı, kız alıp vermedi mi?devletin her kademesinde yer almadılar mı?Mecliste temsil edilmiyorlar mı?Bu sorun kürt halkının sorunu değil,bu feodalitenin sorunudur.Ağaların, beylerin sorun...

GÜNDEM

Birkaç gün ülke gündeminden uzaktım. Ne internet,ne gazete,ne radyo ne de televizyon…Bunların hepsinden uzaklaşmak daha doğrusu her şeyden uzak durmak…Dünya da bu şekilde yaşamak nasıl bir duygu?...Bu durumda ki insanlardan nasıl yararlanılır?...Nasıl kandırılır?... Ülke nereye gidiyor? Ergenekon nedir, neler olmuştur, bizleri neden ilgilendirir veya ilgilendirmez…Terör ve binlerce Mehmetçiğin sonu… Ilımlı İslam söylemleriyle islam devletine doğru gidiş…AB hayali bizi nereye götürüyor?İşsizliğe çözüm bulunabilinir mi? Ülke ekonomisinin büyümesi ve daralması ne demek…Sanayi,tarım vs.vs.ne durumda?... Açlık sınırı, işsizlik sorunu,laik ve anti laik, kendini dindar niteleyenler ve dinsiz denilenler…Türklük ve Türkiyelilik, Atatürk ve Cumhuriyet, bağımsızlık ve özgürlük kavramları…reyting uğruna medyanın hali… Ülkemiz de, Kıbrıs ve dünya da neler oluyor?...Ülkemizin kaynakları ve zenginlikleri kimlere peşkeş çekiliyor?Demokrasi ve hukuk… Evet bütün bu sorular ve cevapları … Ülke gündeminde...

DOĞU TÜRKİSTAN’IN EFSANE KAHRAMANLARI

DOĞU TÜRKİSTAN’IN EFSANE KAHRAMANLARI Elveda TANIK etanik@egm.gov.tr 5 Temmuz 2009 tarihinde, Doğu Türkistan’ın Sincan Uygur bölgesinde yaşayan Müslüman ve Türk Soydaşlarımıza Çinliler tarafından yapılan katliamı canımız acıyarak sadece seyrediyoruz… Tüm dünya seyrediyor… Ve Çin baskısını, zulmünü hala devam ettiriyor. Çin Medyası da bu olayların arkasında, Dünya Uygur Kongresi Başkanı Rabia KADİR’İN olduğunu iddia ediyor. Bu olayların çok öncelerini araştırıp, kendi bildiklerimle beraber yazmak istedim. Rabia KADİR kimdir? Bu olaylarla ne ilgisi olabilir? Amacı nedir? Rabia KADİR; 1947 yılında Doğu Türkistan’da doğdu. Fakir bir çocukluk dönemi yaşadı. Çamaşırcı olarak girdiği iş hayatına, süpermarket kurarak devam etti. Urumçi'de, Müslüman kadınları iş hayatına kazandırmak için, 'Bin Ana Projesi'ni” yürüttü. Çin yönetimi, azınlıklar arasından çıkan, en başarılı kadın diye onu örnek gösterdi. Ülkenin en zengin 10 kişisi içinde yerini aldı.1995- 19...

ZİHİN KONTROLÜ

Zihin Kontrolü ve Beyniniz kontrol edilirse ne olur?Bu konu üzerinde TV.kanallarının birinde uzmanların konuşmaları dikkatimi çekti. Çok ilginç geldi ve bu konuları araştırmaya başladım. İlk önce fazla düşünmeye gerek yok, tabi ki bilinmedik güçlerin olabileceği, bazen de insanların bazı şeyleri engellemesi zor olacaktır diye kestirip atıyordum. Bu konuları çok boyutlu ve karmaşık buldum. Hakikaten bu dal üzerinde eğitim yapılması ve bu konulara ilgi duyulması gerekiyor. Günümüz de teknolojinin hızla geliştiği gerçektir. Bu gelişim olumlu yanları olduğu gibi olumsuz yanları da mevcuttur. Bu olumsuzluklardan en önemlisi maalesef insanların zihinlerinin kontrol altına alınabilmesidir. ZİHİN KONTROLÜ NEDİR? Günümüzde psikotrop maddeler kullanılarak veya elektro-manyetik dalgalarla insan beynine etki edilebilmekte, düşünce ve davranışlar yönlendirilebilmektedir. ZİHİNLERE HÜKMETMEK MÜMKÜN MÜ? Evet mümkün. Çok gelişmiş bilgisayarlar yardımıyla kişinin öfke, acı, endişe, küçümseme, ümitsi...