Ana içeriğe atla

Kayıtlar

YENİ YIL

YENİ YIL Yeni yıldan umutlumuyuz? 2009 yılı ülkemize, milletimize acı, keder ve üzüntü dolu bir yıl oldu. Belki kişilerin hayatında küçük de olsa güzellikler olmuştur ama genel anlamda hoş anılar bırakmadı hafızalarımızda. İşsizlik çığ gibi büyüdü. Yoksulluğun etkisiyle aile kavramı yok olmaya başladı. Kültür yozlaşması ise kafaları allak pullak etti. Eğitim sistemimiz ezberci, sağlık sistemimiz yok olmuş, adalet ise kafalarda soru işareti!... Ekonomimiz düzelmedi, sanayimiz ilerlemedi, tarım ve hayvancılık sektörü ise can çekişiyor. AB hayali bizi çıkmaz bir yola sürükledi. Demokratikleşme ve Açılım adı altında ülke birbirine girdi. Etnik ve mezhepsel ayrılık ULUS olma kavramını sekteye uğrattı. Bir tarafta suçlu oldukları kanıtlanmadan içerde tutulanlar, bir tarafta Türkiye Cumhuriyetine meydan okuyanlar, diğer tarafta ise aba altından sopa gösterilip susturulmaya çalışılanlar!... Evet 2009 da Ölümler, zulümler, bölünmeler yaşadık. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu kavrayamaz olduk....

Gelin önce yaşadığımız sorunun adını koyalım

Gelin önce yaşadığımız sorunun adını koyalım İbrahim ALİN ibrahimalin@gmail.com  Malumunuz yıllardır ülkemizin başının belası olan bir terör sorunumuz var. Bu uğurda birçok güvenlik görevlisi ve insanımız hayatını kaybetti. Nice ocaklara ateş düştü. Ülkemize getirdiği mali yükün 300 Milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor ki ben bunun daha da yukarılarda olduğunu düşünüyorum. Terör sorunu nedeniyle girişimciler doğuda yatırım yapamıyor, turistik yerler turizme açılamıyor, madenler işletilemiyor, tarım ve hayvancılık kaynakları değerlendirilemiyor. Ülkeyi yönetenler dışarıda olup bitenlerle ilgilenmeleri gereken zaman ve emeğin büyük çoğunluğunu bu konuya ayırmak durumunda kalıyorlar. Peki ülkemiz için bu kadar olumsuzluklar ihtiva eden sorun neden bunca zamandır çözülmedi ya da çözülemedi. Haftasonu bir haber programında konuşmacının birisi Diyarbakırlı eski bir milletvekili ya da belediye başkanına soruyor; isteyen Kürt vatandaşlar demokratik haklarını mı kullana...

PKK=DTP

Türkiye arka arkaya şehitlerine ağlarken, öteki taraftan yasaklanacağını bile bile söylemlerini hırçınlaştıran, PKK’nın siyasal temsilcisi DTP’nin kapatılması kararı gündeme damgasını vurdu. Demokrasilerde partilerin kapatılması çözüm değil elbet. Ancak; iş, aş sorunu dururken, resmen bölücülük, teröristlik yapılıyor ve yasa dışı örgütler destekleniyorsa bu tarz partilerin kapatılmasının doğru karar olduğunu düşünüyorum. Bu kararın siyasal mı, yoksa yargı darbesi mi diye tartışılması DTP’nin kapatılması kararını değiştirir mi? Bu güne kadar Türkiye’de 26 parti kapatılmış. En son kapatılan, PKK terör örgütünün açık destekçisi DTP’nin siyasi çizgisi yaklaşık 20 yıl öncesine dayanıyor. 1989 yılında Halkın Emek Partisi’nin (HEP) kurulmasıyla başlayan siyasi gelenek ÖZEP, ÖZDEP, DEP, HADEP, DEHAP ve DTP ile devam etmiştir. DTP’nin kapatılması başkanları Ahmet TÜRK’ün ve Aysel TUĞLUK ile birlikte 37 DTP’linin siyasi yasaklı olması diğerlerinin suçsuz oldukları anlamına mı geliyor? Terörle Mü...

Yakına Düşen Bomba

İstanbul`da kenar mahallede bir kahvehanede, bir kaç günlük sakalıyla sert bir görüntü veren adam, televizyona doğru ellerini sallayarak sert sert konuştu. -İşte böyle yapacaksın ki, zenginler de rahat oturamasın. Yakınındaki düzgün giyimli adam cevap verdi; -Olmaz böyle şey, masum insanların arabasını yakmayla hak aranmaz. -Yok ya, nasıl aranırmış, çok bilmiş gazetecimiz. -Sen başkasına haksızlık yapıyorsan, `Bana haksızlık yapılıyor` diye bağırma hakkın kalmaz. Sert görünüşlü adam,çevresindekilere `Şunun söylediğine bakın` der gibi yine ellerini kollarını sallayarak dalga geçer bir halde güldü. Kısa bir süre susup televizyona baktı. Sonra çevresindekilerin dikkatinin kendilerinden uzaklaştığını fark edince, gazeteci gence döndü, alçak sesle; -Bana bak, `gazetecisin, gün gelir işe yararsın` diye sana dokunmuyorsak, bu her zaman böyle olacak demek değildir. Kendine dikkat et! . Gazeteci korkmadığını göstermek ister gibiydi ama yine de sesindeki endişe belli oluyordu; -Ne var...

Terörün Bitmesi İçin Kürtler Ne Yapıyor?

Terörün Bitmesi İçin Kürtler Ne Yapıyor? İbrahim ALİN ibrahimalin@gmail.com Maalesef dün yine Tokat'ta kurulan hain pusu da yedi vatan evladının şehit olduğu haberini seyrettik televizyondan. Muhtemelen birçok insanın düşündüğü gibi son günlerde meydana gelen sokak olayları ve bu hain saldırıdan sonra benim de aklıma bu olayların demokratik açılımı baltalamak isteyenler tarafından çıkarıldığı geldi. Ayrıca Başbakan Erdoğan'ın Amerika'ya giderken yaptığı açıklamalarda bu olaylarda etkili olmuş olabilir. Ülkemiz zor ve sancılı bir süreçten geçmektedir. Cumhuriyet tarihinde görülmeyen olaylar cereyan etmektedir. Hukukun üstünlüğü ve demokratikleşme konularında önemli adımlar atılmaktadır. Emekli kuvvet komutanlarının bile hukuktan üstün olmadıklarını sonunda görebildik. O kadar direnmesine rağmen sonunda Sn Baykal bile kimsenin hukuk karşısında ayrıcalıklı olamayacağını ifade etti. Gerçi Sn Baykal'a göre bu ayrıcalıksız olma rektör ve gazetecileri de kapsıyor mu or...

TÜRKİYE ŞEHİTLERİNE AĞLIYOR

Obama Kürt açılımına methiyeler düzerken yine göz yaşı, yine evlere düşen ateş…Yine analar, babalar ve sevdikleri ağladı.Tokat’ta devriye gezerken açılan ateş sonucu şehit olan Fatih, Onur, Cengiz, Ferit, Harun, Kemal, Yakup 7 askerimiz… Demokratikleşme çerçevesinde Kürtlere özerklik istenmesinin sonuçları…Yine şehit, yine göz yaşı!... İmralı’dakinin günlerini huzurlu ve mutlu geçirmesini isteyen ve Öcalan sorunu Kürtlerin sorunudur diyen belediye başkanları ve milletvekilleri ekranlara çıkıp millete aba altından sopa gösteriyorlar. Türkiye 7 şehidine ağlıyor ve vatan hainleri sinsi planlarını uygulamaya devam ediyor. Günlerdir dağdan inen vatan hainleri şehirlerde boy gösteriyor. Onlar isteklerinin İmralı’daki olduğunu açıkça dile getirmekten çekinmiyor. Hala anlayamadığım bu adam suçlu ve cezasını çekmek zorunda değil mi? Diğer mahkumlardan neden farklı davranılması gerekiyor? Bu vatan haini, bu 30 bin kişinin katili değil mi? Yandaşları böyle istiyor diye bu müsamaha neden...

DAĞDAN İNDİM ŞEHİRE

Ülkemizde gündemin hızla değiştiğini hep söylüyoruz. Gündemin hızına nedense erişilemiyor. Sağ olsun siyasilerimizde bu konuda çok becerikliler. Ağızlarından çıkan her söz olay oluyor ve günlerce medyada yer alıyor. Acaba ülkemiz de ne zaman sakin ve sessiz bir şekilde temel sorunlar çözüme kavuşabilecek merak ediyorum? Evet, arap saçına dönen demokratikleşme, açılım vs derken yıllardır ülkemizin üzerine çöreklenen PKK terörü yine gündem de.Yıllardır dağda siyasallaşma adı altın bizlere kan kusturan PKK’yı meclise taşımamızla birlikte bu isteklerinin ilk aşamasını tamamlamış bulunuyorlar.Şimdi sıra işbirlikçileriyle birlikte şehre inip, isteklerini hayata geçirmeye geldi. İmralı’dakinin planları bir bir uygulanıyor. Haydi gözümüz aydın hainler artık şehirde!...Analar ağlamayacakmış, barış gelecekmiş. İzleyelim görelim!… Görünen köy de ne kılavuz ister ne de zaman aslında değil mi? Şehir’e inmesine indilerde ya sonrası?...Bayramla birlikte PKK yandaşları Türkiye’nin dört bir yanında...