Ana içeriğe atla

KENDİNİZE GELİN

Vatandaş yeni yıla zamlarla girdi. Tekel işçileri eylemlerine inatla devam ediyor. Hükümet ise görmüyor. İşçinin, çiftçinin, memurun, emeklinin durumu ortada. Çalışana ve emekliye verilen zamların miktarı ise yoksulun derdine derman olacak gibi açıklanıyor.

İşsizlik ise almış başını gidiyor. Hukuk işletilmiyor. TSK ise allak pullak. Yani, Türkiye karmaşa, kaos ve kardeş kavgası ortamına çekiliyor. Halk sessiz ve umutsuzluk içinde. Bütün bunlar tehlike değil de nedir? Türkiye biran an evvel bu ortamdan kurtulmalıdır ama nasıl?...

Et ve tırnak gibi birbirine bağlı olan TÜRK ULUSU bölünemez ayrıştırılamaz. Yanlışlar doğru olarak gösterilmeye çalışılsa da hiç bir zaman doğru değildir. Ülkeyi yönetmek hafife alınamaz. İstikrarsızlığın ve kötü yönetimin faturası maalesef vatandaşa çıkarılıyor. Popülist yaklaşım ekonomiyi daha fazla çıkmaza sürüklüyor ve piyasaları alt üst ediyor. Kaynaklar ise kişisel ve politik amaçlar için rastgele kullanılıyor. Seçim zamanı halka mavi boncuk dağıtılıyor sonrası hüsran. İç ve dış borçlanma kapasitelerin doruğunda.

Devletin vatandaşından elini çekmesi yoksulları kaderine terk ediyor. Ülkede istikrar olsun diye süreksiz ve koşulsuz yanlışlara göz yumulması isteniyor. Yanlış her zaman yanlıştır!.. İçinden geçilen bu süreç siyasetin ne kadar yeteneksiz olduğunu ortaya koymuştur. Siyasal istikrarsızlık bir bütün olarak kamu hizmetlerine de yansımış ve kamu yönetiminin başarısızlığına diğer nedenlere ilave olarak çok fazla katkı yapmıştır.

Medya en iyi şekilde kullanılarak insanları eğlence ve hayal dünyasına sürüklüyor. Görselliğini en iyi şekilde kullanan Televizyon kanalları insanların fazla düşünmemesi ve yaşanan gerçeklerden uzaklaştırmak için çeşitli, renkli programlar ile dolu. Bütün bunlar ilgi dağıtmak ve her şeyden habersiz bir yaşama sevk etmektir.

Kan emiciler emellerine ulaşmak için her yolu denemektedir. Bazı kalemşörler de ya aymazlıklarından ya da menfaat peşinde olduklarından şakşakçılıklarını sürdürmektedir. Vatanseverler ve yoksul halkın dışında olanlar bu devletin her türlü nimetlerinden en iyi şekilde yararlanıyorlar, en lüks şekilde yaşıyorlar, en pahalı arabalara biniyorlar ve bindikleri dalı kesmeye çalışıyorlar.

Nedir Türkiye Cumhuriyeti Devletinden alıp veremediğiniz? Sizlerde hiç vicdan, vatan sevgisi yok mu?...

Bu ülkenin yurttaşı olarak sesleniyorum; Bu ülke kolay kurulmadı. Kendinize gelin ve vicdanınızı sorgulayın!...

07.01.2010
Nermin AYDINLI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI…

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI… Elveda TANIK etanik@egm.gov.tr Belirli miktarda alındığında, kişinin sinir sistemine etki ederek, akli, fiziki ve psikolojik dengesini bozan, kişi ve toplum içerisinde ekonomik ve sosyal çöküntü meydana getiren, alışkanlık ve bağımlılık yapan, kullanılmasını, bulundurulmasını, üretilmesini ve satışının kanunlarla yasaklandığı narkotik ve psikotrop sözcükleriyle de tanımlanan maddelere Uyuşturucu madde denir. Uyuşturucu madde kavramı genel anlamda, uyuşturma niteliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani uyuşturan, duymaz hale getiren demektir. Bazen de keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan maddeler içinde kullanılmaktadır. Kişiyi hayattan kopartarak kendisine bağımlı yapan, kişi ve toplum üzerinde (TERÖR, ÇEŞİTLİ HASTALIKLAR, SUÇ ARTIŞI ve EKONOMİ) üzerinde etkileri olan bu maddelerin neler olduğu, nelerden, niçin ve nasıl yapıldığı hakkında bir bilgimiz var mı? Veya merak ediyor muyuz? Gelin, hep ...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...

TEK MİLLET İKİ DEVLET

TEK MİLLET İKİ DEVLET “Tek Millet, İki Devlet” bu söz; 30 Ağustos 1991 yılında SSCB çöküşü ile bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Devletinin, 1992-1993 yılları arasında ki Devlet Başkan Ebulfez ELÇİBEY tarafından, o zaman Azerbaycan’ı ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanına söylenmiştir. Ebulfez ELÇİBEY “ iki kardeşin yan yana, ayrı ayrı devletler kurduğu nerede görülmüştür. Azerbaycan ve Türkiye olarak en kısa zamanda birleşmeliyiz.” ve “ Biz bir millet iki devletiz” diyerek ülkeler arasındaki bağı bu sözlerle anlatmışlardır. Şu son zamanlarda Ermenistan sınır problemi, iki kardeş ülke arasında ayrılığa yol açsa da, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının açıklamasıyla her şey eski seyrine dönmüştür. Zaman zaman yanlış anlaşılmalar, sitemler olsa da iki kardeş ülke birbirinden asla vazgeçemez. Çünkü biz tek milletiz. Kavga eden iki kişi birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediği gibi, kavga etmeyen iki kişide birbirlerini çok sevdiği anlamına gelmez. Bağımsızlıklar...