Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eğitim Meselemiz -2-

Öğrenci Seçme Sınavı’nın yerleştirme duyuruları yapıldığından bu yana velileri bir koşuşturmaca almış durumdadır.Bu gayet bir işin içinde çekilen maddi-manevi çileler nispetinde sonuca ulaşanların duyduğu hazdır.Fakat bittiğini sandıkları yorucu maraton aslı şimdi başlamaktadır. İlgileri ve istekleri doğrultusunda değil de puan türüne göre tercih yapan binlerce gencimiz yorucu bir maratona başladıklarının farkında olmalıdır.Eğitimle ilgili konuda konuştuğumuza göre Eğitim Fakülteleri’ne yerleşen genç kardeşlerimiz yazımızı muhakkak irdelesin.Eğitimin ülkemizde olan genel sorununa eğildikten sonra içerde kısır döngüde, topluma değil de kişilere hizmet eden yapıyı bu yazımda inceleyeceğiz.Zorlu bir yarışın içinden yüksek puanlarla KPSS’de boy gösteren arkadaşlarımızı malesef üzücü bir olay bekledi. Ağustos’ta 30 bin öğretmen alacağını duyuran Milli Eğitim Bakanlığı bunu siyasi manevrasıyla seçimden sonra 20 bine düşürdü. Hal böyle olunca açığın %10’unu dahi kapayamayacak olan atamalarda ...

Halk, TSK karşıtlığıyla oy vermedi

22 Temmuz seçimlerinde AKP’nin önemli bir başarı elde ettiği; buna karşılık muhalefet partilerinin ya çok başarısız kaldığı ya da kısmen başarılı oldukları bu sütunda daha önce de dile getirilmişti. AKP’nin başarısının en önemli sebeplerinden birisi ana muhalefetin, politikalar temelinde halkı ikna edecek alternatifler ortaya koyamamasıydı. AKP’nin ‘istikrar’ kavramını çok iyi sattığını; sıcak parayla finanse edilen ekonomiyi yaygın medya ile birlikte iyi pazarladığını; düşük kur ve yüksek faiz denkleminden nemalanan İstanbul iş çevrelerinin ellerindeki medya gücüyle ‘ya AKP ya da kriz’ korkusu yarattıklarını biliyoruz. Dağıtılan erzak paketleri ve kömür... Buna karşılık, IMF politikalarına alternatifler sunan, üretim ve ihracata dayalı bir politika uygulayacağını halka anlatan olmadı. Piyasalar sopasıyla korkutulan ana muhalefet ‘biz de IMF politikalarını aynen uygulayacağız; hatta bundan şüphe edilmemesi için buna uygun kişileri milletvekili listelerimize aldık’ demeye başladı. IMF p...

KORKUNÇ ŞAKA

KORKUNÇ ŞAKA Doktor, yanındaki kendisi kadar ciddi ve sert bakışlı baş hemşire ile birlikte hastanın son bilgilerini inceledikten sonra, oda dışına doğru yürümeye başladı. Aniden rahatsızlanıp, hastaneye getirilmiş olan adam, gülümsemeye çalışarak seslendi; -Hey! Ben henüz yaşıyorum. Benimle de konuşabilirsiniz. Doktor, yüzündeki hala ciddi ve hala sert olan bakışlarını bozmadan döndü; -Ne konuşmalıyız! Spor, magazin, borsa? Doktorun, her kelime arasında duraklayarak, vurgu yaparak konuşması ama şaka yapar gibi bir halinin olmaması, hastayı şaşırtmıştı. -Bunları da konuşabiliriz. Doktor devam etti; -Yazar olduğunuzu öğrenmiştim, isterseniz hayat hikayemizi anlatalım, size konu çıksın. -Fena olmaz ama önce hastalığımı konuşsak. -Bunu konuşmak için zamanı ben belirlesem. -Tamam ama silahları ben seçerim, keh keh… espiri, espiri… Ne doktor, ne hemşirenin yüzünde bir gülümseme vardı. -Tamam canım, silahları da siz seçin . Doktor ağır ağır konuştu; -Hastalığınız ciddi değil, sadece aşırı sı...

Seçimin düşündürdükleri ve MHP

Sonuçları itibariyle hiç kimsenin memnun olmadığı, beklenti içerisinde olanların hayal kırıklığı yaşadığı bir seçim sona erdi. Her ne kadar Türk milletinin %70 aptaldır diyen Aziz Nesinin mezarında özür dileyecek olanların ortaya çıkmasına sebep veren bir sonuç ortaya çıkmışsa da aslında o "özürcüler" aynaya bakıp yüce Türk milletinden özür dilemeliler. Bu millet "kurtarıcı" edebiyatına kapalı olduğunu bir kere daha ortaya koymuştur. Demokrasinin vazgeçilmezi halk ise halka rağmen millete rağmen politikaların işe yaramadığını görmüş olduk. MHP bağlamında olaya bakarsak hiç kimsenin itiraf edemediği bir gerçeği artık görme zamanı gelmiştir. O da halka rağmen millete rağmen politikaların sistem adına yapılan politikaların sezonunun kapandığı gerçeğidir. 1940 yıllarının CHP politikaları bu millet tarafından iyi bilindiği için artık tutmamaktadır. MHPnin İstanbul birinci bölge birinci sıra adayının seçim sürecindeki konuşmaları Milleti MHPden soğutmuştur. Bu millet dini...

ABD ve İsrail, Türkiye ile savaşa girdi...... (Sadece ilan edilmedi)

Ya bu iddialar ispatlanırsa! ....İbrahim Karagül'ün Yeni Şafak'taki yazısı: “PKK'ya Amerikan silahları”, seçim sonrasında çok sıcak bir tartışmaya dönüşecek. Türkiye'nin iddiaları, ABD Dışişleri'nin yalanlamaları, Genelkurmay'ın araştırması, özellikle Abdullah Gül'ün; “ispatlanırsa Türk-Amerikan ilişkilerinde büyük çöküş yaşanabileceği”ne ilişkin sözleri konunun vahametini ortaya koyacak nitelikte. Durum; seçim sonrasında PKK ve Kuzey Irak konusunda hem Türkiye'nin ve hem de ABD'nin gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalacağını, oyalama ve erteleme taktiklerinin nihai noktaya geldiğini, Türk-Amerikan ilişkileri açısından dönüm noktası olabilecek bir noktaya doğru ilerlediğimizi gösteriyor. İddialar yeni değil ve her geçen gün daha da detaylanıyor. Tıpkı İsrail'in Kuzey Irak'taki askeri varlığına ilişkin ilk iddialardan sonraki gelişmeler gibi, ABD-PKK ilişkileri, örgüte yapılan silah yardımları, siyasi destek, şiddetle karşı çıkılsa da terörün etk...

" Elveda ÂŞK’ım " ------ Biraz da Romantizm

Eğitim Meselemiz

İnsanoğlu doğumundan ölümüne kadar geçen süre zarfında birtakım değişiklikler kazanır. Sonradan kazanılmış bu davranışlar insanın ruh halini oluşturur. Doğumdan ölüme kadar olan bu aralıkta eğitim önemli yer teşkil eder.Eğitim, uzmanlarca; bireyin hayatında kendi yaşantısıyla kazanılan davranış değişiklikleri olarak ifade edilir. Bu değişiklikler kasıtlı ve planlı olduğu gibi rasgele de olabilir. İşte okullarımızda verilen, belirli bir plan ve program çerçevesinde olan eğitim, formal eğitim olarak adlandırılır.Demek ki çocuklarımız ilköğreniminden itibaren belirli bir plan içinde eğitimini tamamlıyorlar. Peki sizce bu planın arkasında yer alan kişiler kimler? Şüphesiz en önemli yeri Öğretmen teşkil etmektedir. Fakat bu zincir okul-öğretmen-veli- idare-çevre- eğitim programı vs. şekilde çoğalarak gider. Okullarda ise belirli kanunlar çerçevesinde idari kişilerin denetimde eğitim ve öğretim faaliyetleri aksamadan yerine getirilmektedir. Peki her şey bu kadar örgütlü görünürken problem ne...