Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Bir Dava Adamı

Ömrünü Türk islam davasına adamış, bir mücadele adamı Muhsin YAZICIOĞLU yine davası uğrunda hayatını kaybetmiş bulunmaktadır. Allah'tan Rahmet diliyoruz. ÜŞÜYORUM Muhsin Yazıcıoğlu Bir coşku var içimde bugün kıpır kıpır Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum Gözlerim parke parke taş duvarlarda Açılıyor hayal pencerelerim Hafif bir rüzgar gibi, süzülüyorum Kekik kokulu koyaklardan aşarak Güvercinler ülkesinde dolaşıyor Bir çeşme başı arıyorum Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp Mis gibi nane kokuları arasında Ruhumu dinlemek istiyorum Zikre dalmış her şey Güne gülümserken papatyalar Dualar gibi yükselir ümitlerim Güneşle kol kola kırlarda koşarak Siz peygamber çiçekleri toplarken Ben çeşme başında uzanmak istiyorum Huzur dolu içimde Ben sonsuzluğu düşünüyorum Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum Durun kapanmayın pencerelerim Güneşimi kapatmayın Beton çok soğuk, üşüyorum. (Muhsin Yazıcıoğlu)

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ Nedir? 8 Mart Kadınlar Günü; 1975 yılın da Dünya Kadınlar Yılını ilan eden Birleşmiş Milletler Örgütü, 16 Aralık 1977 tarihinde de 8 Mart’ın, dünyada ki bütün kadınlar için Dünya Kadılar Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı. Neden? 8 Mart; Çünkü 8 Mart 1857 tarihinde Amerika Birleşik Devletlerinin New York kentinde, 40.000 dokuma işçisi çalışma koşullarının düzeltilmesi için bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ne yazık ki polisin işçilere saldırması ile işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından çıkan yangında işçilerin fabrika önüne kurulan barikatlardan kaçamaması sonucu çoğu kadın 129 işçi yanarak feci şekilde can vermiştir. Bu talihsiz işçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katılmıştır. Bu nedenle; 1910’da Kopenhag’da 2. Uluslararası Sosyalist Kadınlar Kongresinde, Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetki’in, 8 Mart 1857 tarihinde ki tekstil fabrikası yangınında ölen kadınların anısına 8 Mart’ın “Dünya Ka...

'Muhammed’den muhabbet oldu hasıl

08 Mart Pazar günü Peygamberimizin doğum yıldönümleridir. Bu güzel güne özgü O'nu anmak adına en sevdiğiniz naatlardan, sözlerden kısa ama en seçkinlerini buraya yorum olarak eklemenizi bekliyorum. Çünkü O'nu anmak huzur ve mutluluk adına toplumsal bir bereket sağlayacaktır. İlk söz: ''Muhammed’den muhabbet oldu hasıl. Muhammed’siz muhabbetten ne hasıl” Yorumlarınızda en güzel sözleri bekliyoruz.

DAVOS KRIZİ

DAVOS KRİZİ Bilindiği üzere bugünlerde, Ülke ve Dünya gündemini İsrail’in, Gazze’yi bombalamasının ardından yaşanan Davos Krizi meşgul ediyor. Davos ‘da yaşanan krize sebep olan aktörler belli. İsrail Cumhurbaşkanı Şaron PERES ile Moderatördür. Her nedense krize sebep olanların adı geçmiyor. Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının oturumu terk etmesi konuşuluyor. Ne yapsaydı? Geçmiştekiler gibi el avuç mu ovuştursaydı. Beden dilini çok iyi bilen ve kullanan Başbakanımız, konuşmasını bilinçli olarak omzuna dokunarak engelleyen Moderatöre tepkisini göstermese miydi? Başbakan Tayyib ERDOĞAN Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına yakışan bir tavır sergilemiştir. Oturumu terk edişinin hemen akabinde basın açıklaması yaparak terk ediş nedenini de açıklamıştır. Oysa Davos krizi Ülkemize itibar da kazandırdığı gibi, Dünya da ilk kez böyle kararlı bir Başbakanla karşılaşmıştır. Bu bazılarının işine gelmediği gibi, seçim için yaptı gibi çirkin ifadeleri kullanmaktan da geri kalmadılar. Acaba o...

Prof. Dr. M. Es ad COŞAN'ın Seçim Makalesi

Prof. Dr. M. Es ad COŞAN’nın 1995 yılında seçimler öncesi kaleme aldığı yazıyı güncelliğini yitirmediği için burada da iktibas ediyoruz. Prof. Dr. M. Es ad COŞAN Önümüzdeki günlerde ülkemizde seçim var; dinimiz ve dünyamız bakımından çok mühim bir iş! Mutlaka çok iyi, namuslu, dürüst, bilgili, uzman, faydalı, çalışkan, yurtsever insanlar seçmeliyiz. Bu bir fırsat, bir imkân, bir görev, bir vebal... ama maalesef gönle huzur ve rahat verecek bir sonuca ulaşmak bu şartlarda çok zor! Çünkü: Önce seçim sistemi bozuk: Seçmenin önüne her parti bir liste koyuyor; içinde tanıdığı insan da var, tanımadığı da; sevdiği, seçmek istediği kişi de var; istemediği, hattâ kızdığı, huyunu, mâzisini, işini, oyununu bildiği için nefret ettiği de... Üstelik "tercih" veya "karma" veya "çıkarma" imkânı da yok. Partiyi mi seçiyoruz, milletvekillerini mi?.. Ne acaib bir açmaz: O partiyi tutuyorsa, sevmese de o listeye oy verecek, veya sevdiği başka bir kişiyi desteklerse, programı...

YEREL SİYASET ve YEREL YÖNETİM

Yerel siyaset, yerel yaşamın bütün boyutları ile ilgilidir.Yaşanılan yerde ortak yaşamdan kaynaklanan gereksinimleri karşılamayı ve ortak sorunlara ortak çözümler bulmayı amaçlar.Yerel siyaset ortak yaşam kalitesinin yükseltilmesi ile ilgilidir.Yaşam kalitesi kentte yaşayan herkesin birlikte yaşamaktan kaynaklanan ve birbirine benzeyen ihtiyaçlarının karşılanması,bunun için gerekli hizmetlerin üretilmesi ile ilgilidir. Bir kentte veya yaşadığı bölgede yerel hizmetler yapılırken her kesimden vatandaşı kapsayacak şekilde yapıldığı söylenir.Kadın ve erkeklerin ayrı gereksinim ve beklentilerinin olduğu nedense unutulur.Yerel hizmetlerin odağında kadın olduğu söylense de baktığımızda bunun doğru olmadığı ortaya çıkar.Yerel hizmetler kadınların gündelik yaşamlarıyla yakından ilişkilidir.kadınlar ve erkekler yaşadıkları mekanları farklı kullanırlar.Kadınların kentte bakış açıları farklı olduğundan kadın, mahallesinde ve sosyal yaşamın da erkeklerden daha çok ihtiyaçlarını karşılamada zorlanm...

GAZZEDE İNSANLIK DRAMI YAŞANIYOR....

SİLAHLARIN GÖLGESİNDE GAZZEDE İNSANLIK DRAMI YAŞANIYOR.... Yeni yıla tüm insanlığın gündemini yakından ilgilendirecek silahlarla ve silahların gölgesinde olaylarla girdik. İsrail’in küstahça saldırıları.. Filistinlilerin üzerine yağan misket bombaları.. Ölen çocuklar,öldürülen kadınlar,Şehit olan Fiistinliler. Türkiyeden yükselen protesto sesleri, Yardım kampanyaları...Ulu Allah’a kalkan ve dua eden eller... Bu günlerde Donanma Kenti Gölcük'te idim.Cuma namazı çıkışında gördüğüm ,Gölcükteki sivil toplum örgütlerinin hummalı çalışması ,organize birliktelikleri, Kermes programı ve gıyabi cenaze namazının kılınışı beni çok etkiledi. Bir tarafta bu tür organizasyonlar ,diğer tarafta sessiz kalan Arap dünyasının acınacak durumu..Ürkek tavırları... Duyarsız kalan,görmemezlikten gelen,arka planda İsraile destek olan,sözde İnsan hakları savunucuları, Medeniyyetsiz Avrupa !... İnsanlığı kendisinin hizmetkârı olarak kabul eden ve her fırsatta saldırgan İsrail.. “Eceli gelen it,cami duvar...