Ana içeriğe atla

AB'den Nasıl da soğuduk

AB'den Nasıl da soğuduk

Avrupa Birliğine üye olursak, bir anda ferahı medeniyeti yakalayacakmışız havası estiriliyordu. Fakat gördük ki, Avrupa şımarık, mızıkçı, hep bana diyen, istekleri bitmeyen biri. Avrupa birliğini ülkemizde demokrasinin yerleşmesi açısından isteyen biriydim ama bildiğim bir nokta daha vardı ki ; "Avrupa ülkeleri (ve ABD) kendi vatandaşlarına ayrı, başka ülke vatandaşlarına ayrı kurallarla davranır" dı. Maalesef, nerdeyse kişilik bozukluğuna varacak derecede bunu Türkiye ile görüşmelerde (Pazarlıklarda) gösterdi.

Çiller zamanında bayram gibi kutlanan (resmiyete dönüşmüş) ilk adımlar bir umut yolu açıyor gibiydi. Şimdi ise dönüp baktığımızda atacağımız adımlar sürekli artıyor, hedef daima uzaklaşıyor ama ödenen, istenen bedeller sürekli arttığı gibi daha da istenebileceklerin kutusu kapanmak bilmiyor.

Bazı politikacıların, 'AB'nin vizyonu yok' diye söylediği eleştiri aslında az bile. Uygulamalar gösteriyor ki; "AB ÜLKELERİ İKİ YÜZLÜ" . Bu deyim ağır gibi düşünenler olabilir. O zaman, henüz taze tartışılan (Ve kolay unutulan) konuları hatırlayalım. Bize 'Ermenilere katliam yaptınız' iftirasını atan Fransa'nın Cezayir'de, Ruanda'da yaptıklarını, Hollanda barış gücü askerlerinin Bosna'da yaptıklarını, İsveç'in kendi ülkelerinde bir ırkı yok edişlerini(Son Sınırlar Arasında proğramında işlendi) ve bunları tartışmaya bile yanaşmamalarını düşünün.

Avrupa ülkelerinin mantığını anlamak için Türkiye'de yıllardır saygı gören ama 50 yıllık İngiliz arşivleri açıldığında 'Türkler ,nsan sayılmaz ki ! " sözleri açığa çıkan, İngiliz politikacı Churchill'e veya eski bir İngiliz diplomatına ait şu cümleyi göz önüne alınız; "İngiltere'nin dostları değil, menfaatleri vardır" .

Hükümetin iyi niyetine inanıyorum, hükümete kızanların da (ülkemizin küçük düşmemesi amaçlı) iyi niyetine inanıyorum. Fakat bu şartlar altında, Ab'ye boyun eğmeden kalınacak bir hamle için fedakarlık yapacak bir çoğunluk olabileceğine inanmıyorum. Dünya savaşlarında yenilmiş Almanya, zor günlerinde fedakarlık kampanyalarıyla tekrar süper devlet oldu. Keza Japonya da. Bizde de savaş zamanlarında olduğu gibi fedakarlık yapacak halk var ama (maddi olarak) üst kesim yok. (Magazin programlarından duyduğum kadarıyla) Laila'da Reyna'da eğlenenler destek verir mi, yoksa zor günümüzde, "Ekmek bulamayan pasta yesin" mi der, emin olamıyorum.

Yorumlar

  1. http://www.youtube.com/watch?v=F3Y3jnHGTqI

    YanıtlaSil
  2. Konuyla ilgili izlenmesi gereken 2. video. Bu da Banu AVAR'ın hazırladığı "SINIRLAR ARASINDA" proğramının ALMANYA bölümünden.

    http://www.youtube.com/watch?v=e4DSXkWurz8

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI…

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI… Elveda TANIK etanik@egm.gov.tr Belirli miktarda alındığında, kişinin sinir sistemine etki ederek, akli, fiziki ve psikolojik dengesini bozan, kişi ve toplum içerisinde ekonomik ve sosyal çöküntü meydana getiren, alışkanlık ve bağımlılık yapan, kullanılmasını, bulundurulmasını, üretilmesini ve satışının kanunlarla yasaklandığı narkotik ve psikotrop sözcükleriyle de tanımlanan maddelere Uyuşturucu madde denir. Uyuşturucu madde kavramı genel anlamda, uyuşturma niteliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani uyuşturan, duymaz hale getiren demektir. Bazen de keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan maddeler içinde kullanılmaktadır. Kişiyi hayattan kopartarak kendisine bağımlı yapan, kişi ve toplum üzerinde (TERÖR, ÇEŞİTLİ HASTALIKLAR, SUÇ ARTIŞI ve EKONOMİ) üzerinde etkileri olan bu maddelerin neler olduğu, nelerden, niçin ve nasıl yapıldığı hakkında bir bilgimiz var mı? Veya merak ediyor muyuz? Gelin, hep ...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ÖNEMİ

Sivil Toplum nedir? Sivil Toplumun faydaları nelerdir? vb. soruları hepimiz sormaktayız. Günümüzde yaygınlaşan, sık sık konuşulan sivil toplum nasıl olmalıdır ve bir ülkenin gelişiminde ki rolü nedir? Sivil Toplum; insanların tek tek yapamadıklarını beraber yapmasıdır. Yani birlikteliği, gönüllülüğü ve dayanışmayı temsil eder.21.yüzyılda önemli bir kavram olan sivil toplum, akademisyenlerin yanı sıra buralara gönül verenlerin de tecrübelerinden yararlanılması gereken yerlerdir. Meslek odaları, sendikalar, vakıflar ve hemşehri dernekleri sivil toplumları oluşturur. Bir ülke de demokrasinin ve ekonominin gelişmesinde sivil toplumun etkisi olduğu kadar da aktif vatandaşlık anlayışını da getirir. Sivil toplum, demokratik bir toplum yaratılmasında, devlet-toplum, birey ilişkilerinin demokratik bir şekilde düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. İnsanların gönüllü olarak bir araya gelmesiyle bir şeyleri yapmak için kurulan sivil toplumlar finansal ve örgütsel sorunlarının yanı sıra ...