Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

DTP Yetkilileri Provakasyonun Ne Demek Olduğunu Biliyorlar mı?

DTP Yetkilileri Provakasyonun Ne Demek Olduğunu Biliyorlar mı?     İbrahim ALİN İbrahimalin@gmail.com Geçtiğimiz birkaç gün önce İzmir'de bir takım olaylar meydana geldi. DTP konvoyu bir bazı insanlar tarafından taşlandı ve istenmeyen görüntüler meydana geldi. Demokratik bir ülkede hangi parti olursa olsun konvoyunun taşlanması hoş bir olay değildir. Ancak istenmeyen olaylar sadece vatandaşlar tarafından gösterilen tepkiler değildir. DTP bu durumda önce kendi konumuna ve neler yaptığına bakmalıdır. Neden AK Partinin, CHP'nin veya MHP'nin konvoyu taşlanmıyor da DTP'nin konvoyu taşlanıyor. Diğer partiler sadece kendi seçmeninin olduğu bölgelerde mi konvoy düzenliyor, diğer partilerin konvoy düzenlediği bölgelerde hiç muhalifleri yok mu? DTP bu soruyu kendine sormalıdır. DTP meydana gelen olayları provakatif bir eylem olarak değerlendirmiş. Bunu açıklayan partiliye sormak lazım provakasyon nedir ? Kendini demokratik ve seçimle işbaşına gelen siyasi bir parti ...

ATAYA ŞİKAYET

Artık toplum olarak ne yapacağımızı ve nasıl davranacağımızı bilemez hale geldik. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bilmezken ne yazık ki geçmişimizi sorgulama durumunda bırakıldık. Cumhuriyetin kurulması sırasında yaşanılanlarla şimdi yaşanılanları kıyaslamak tehlike işareti değil de nedir? Hele hele ATATÜRK posterlerinden ve Türk Bayraklarından rahatsızlık duyulması esef verici değil midir? ATATÜRK karşıtları hiçbir detayı atlamıyor. Onlar, ATATÜRK’ü ya iyi incelememişler, ya da çok iyi bildiklerinden fikir ve düşüncelerini TÜRK milletinin zihninden ve kalbinden nasıl silebiliriz çalışması içerisindeler. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’ün milli hedeflerinden olan “Muasır Medeniyetler seviyesine ulaşabildik mi acaba? Peki ne olduğunu bile bilmediğimiz AÇILIM paketleriyle ulaşabilecek miyiz bu muasır medeniyetler seviyesine. İnsanları Türk, Kürt, alevi, sünni vs. etnik kökenleri nedeniyle kardeşi kardeşe kırdırarak mı ulaşılacak… Ergenekon, ıslak imza, Dersim vs.ye dik...

GENÇLİĞE BUGÜNÜN HİTABESİ

Ziraat Y. Mühendisi İsmail SEZGİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Tür k istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üz...

"İrtica İle Eylem Planı" mı Yoksa "Milletin İradesine Yönelik Eylem Planı" mı ?

İbrahim ALİN ibrahimalin@gmail.com "İrtica İle Eylem Planı" mı Yoksa "Milletin İradesine Yönelik Eylem Planı" mı ? Fotokopiydi, kağıt parçasıydı, imza tespiti yapılamazdı, yapılırdı derken ıslak imzalı belgenin ortaya çıkmasından sonra Albay Dursun Çiçek ifadesi alındıktan ve mahkemeye çıktıktan sonra dün gece cezaevine gönderildi. Uzun süredir gündemi meşgul eden bir konu olduğu için de bazı televizyon kanalları bunu son dakika haberi olarak verdiler. Gerek bu haberlerde gerekse diğer zamanlarda televizyonlar tarafından konu aktarılırken dikkatimi şu ifade çekti; "İrtica ile eylem planı". Birçok haberde bu ifadeyi değişik şekillerde siz de görebilirsiniz; İrtica ile eylem planı kapsamındaki soruşturma, İrtica ile eylem planının altındaki ıslak imza, İrtica ile eylem planı çerçevesinde ifadesi alınan erler vb. Gerçekten Albay Dursun Çiçek'in altında imzası bulunduğu söylenen plan "İrtica ile eylem planı" mı idi? Eğer gerçekten böy...

Demokratik Açılımın Başarılı Olabilmesi İçin Taraflara Düşen Görevler

İbrahim ALİN ibrahimalin@gmail.com Çok yoğun gündemlerin yaşandığı bugünlerde konular arasında seçim yapmak zor olsa da Demokratik Açılım konusunda bir şeyler yazmanın daha doğru olacağını düşündüm. Çünkü Demokratik açılım adı verilen sürecin Türkiye'nin ileriye yönelik önemli bir dönüm noktası olacağı mülahazası taşımaktayım. Bunun nedenlerine konu hakkındaki önceki yazılarımızda kısmen değindiğim için üzerinde tekrar durmuyorum. Sadece Demokratik açılım değil ülkemizin genel menfaatini ilgilendiren herhangi bir konunun başarılı olabilmesi için değişik kurum ve kuruluşların ortak hareket etmesi iyi olurdu. Ancak günlük hayatta bu çok nadir görülebilen belki de görülemeyen bir durum maalesef. Bende, özellikle siyasiler rakiplerinin fikirlerini daha dinlemeden, fikrin neleri içerdiğini bilmeden en baştan olumsuz olarak değerlendiriyor izlenimi uyandırmaktadır. Hatta o kadar ki; aynı siyasi yaklaşıma sahip bir parti geçmişte hazırladığı rapora paralel bir açılım için söylenmedi...

ŞEHİR EŞKİYASI

Günlük yaşamda da insan hayatı tehlike de. Şehirlerin keşmekeşliği içinde kaybolup gidiyorsun. Bir oyana savruluyorsun, bir bu yana. Çeşitli olaylara şahit oluyor ve o anki psikolojinle ne yapacağını şaşırıyorsun. İnsanların güvensizliği hat safhada. Devletine güvenmiyor, çevresine güvenmiyor, ailesine güvenmiyor hatta kendisine bile güvenmiyor. Gözünün önünde olan her şeyi teğet geçiyor. Devlet kendi görevlendirdiği memuruna güvenmezse vatandaşın güvensizliği normal değil mi? Her şey birbirine bağlı hızla değişiyor. Vatandaş şaşkın, vatandaş çaresiz. Böyle olunca da normal adi olaylarda bile adaleti kendisinin sağlayacağını düşünüyor. Tabi ki bu düşünce yanlış. Hukuk sisteminin çökmesi demek kargaşa, kaos demektir. Evet, her gün olmasa da bazen garip olaylara tanık olmuşuzdur. Sizlerle bir olayı paylaşmak istiyorum; Halk otobüsüne Kızılay’a gitmek için bindim ve bir durak sonra otobüse binen biri bayan ikisi erkek biletçiyi dövmeye başladılar. Otobüsün içinde bulunan yolcular araya g...

Aşk-ı Memnu'nun Kitabı Çıkmış!!!

Aşk-ı Memnu’nun Kitabı Çıkmış!!! Melek VARVAR yaren_melek85@hotmail.com Zülfü Livaneli’nin bir yazısından alıntı yaparak içimin ne kadar sızladığını anlatmak istiyorum. Geçenlerde iki “tiki” kızımız kitapçı vitrinine bakarken biri ötekine dönüp “Aaa kız bak” demiş “Aşk-ı Memnu’nun kitabı da çıkmış.” Öteki “Amma da çabuk yazıvermişler!” demiş. Bu cümleler “hâl-i pür melâlimizi” anlatmaya yetiyor. Ahmet Haşim her ne kadar “Melâli anlamayan nesle aşina değiliz.” dese de melâli de kültürümüzü de anlamayan bir nesli kendi ellerimizle yetiştiriyoruz. Halit Ziya Uşaklıgil (1866-1945), Türk edebiyatında Batı tarzında eser veren ilk büyük romancıdır. Servet-i Fünun döneminin en güçlü yazarıdır.  “Aşk-ı Memnu”  yani “yasak aşk” adlı romanında bir Türk aile yapısını ayrıntılı olarak incelemiş ve alafranga özentisini eleştirmiştir.   Halit Ziya bu romanını Abdülhamit döneminde yazmıştır. Abdülhamit döneminde de şiddetli sansür olayı vardır. Halit Ziya’nın y...