Ana içeriğe atla

ATAYA ŞİKAYET

Artık toplum olarak ne yapacağımızı ve nasıl davranacağımızı bilemez hale geldik. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bilmezken ne yazık ki geçmişimizi sorgulama durumunda bırakıldık. Cumhuriyetin kurulması sırasında yaşanılanlarla şimdi yaşanılanları kıyaslamak tehlike işareti değil de nedir?
Hele hele ATATÜRK posterlerinden ve Türk Bayraklarından rahatsızlık duyulması esef verici değil midir?
ATATÜRK karşıtları hiçbir detayı atlamıyor. Onlar, ATATÜRK’ü ya iyi incelememişler, ya da çok iyi bildiklerinden fikir ve düşüncelerini TÜRK milletinin zihninden ve kalbinden nasıl silebiliriz çalışması içerisindeler. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’ün milli hedeflerinden olan “Muasır Medeniyetler seviyesine ulaşabildik mi acaba? Peki ne olduğunu bile bilmediğimiz AÇILIM paketleriyle ulaşabilecek miyiz bu muasır medeniyetler seviyesine. İnsanları Türk, Kürt, alevi, sünni vs. etnik kökenleri nedeniyle kardeşi kardeşe kırdırarak mı ulaşılacak…
Ergenekon, ıslak imza, Dersim vs.ye dikkat çekilerek halkın yoksulluğu, ülkenin büyümesi, ekonomisi, işsizlik sorunu bir kenara bırakılmıyor mu? Ülkenin ekonomisini düzeltebilecek çalışma ve programlar neden açıklanmıyor?
Acaba ülkemizin bugünkü duruma düşmesinin en büyük sorumlusu ATATÜRK mü denilmek isteniyor!...
Tabi ki onlar suçludur, dünyada emsali görülmemiş bir galibiyete imza atmış, bağımsız Türk Ulusunu oluşturmuş ve Türkiye Cumhuriyetini bizlere emanet etmişlerdir.
ATAM dan Türkiye Cumhuriyetini kuranlardan, bu vatana canını verenlerden şahsım adına özür diliyorum. Demek ki bizim anlayabildiğimiz buymuş. Sizin kurduğunuz bu Cumhuriyetin ve az zamanda çooook işler başarmanızın hiçbir önemi yokmuş. Mirasyediler olarak sizin bıraktığınız toprakları, düşmanların giremediği limanları bir bir sattık, her yeri özelleştirdik. Lozan da masaya vurduğunuzu unutup, onlara yalvarır hale geldik. Binlerce Mehmetçiğimizin katilleri ile masaya oturduk. ATAM, maalesef tekrar hasta adam konumuna düşürüldük. Bizde modaya uyduk. Kendini aydın zanneden aydıncık sürüsünün, ulusun birliği ve üniter yapısını bozacak önerilerini dikkate aldık. Halkın güven duyması gereken kurumlarına çok büyük hasarlar verdik.
ATAM senin değer verdiğin Türk ve Türk Ulusu kelimelerinden rahatsız olmaya başladık. Teknolojinin bütün nimetleri kullanılarak bir bir değerlerin yok edilmesine seyirci kaldık.
ATAM ülkemize göz diken emperyalist güçlerin geçmişteki mağlubiyet intikamını vatan hainleri ile işbirliği yaparak almalarına göz yumduk. Maalesef tarihimizden hiç ders çıkarmadık. Senin tarih yazdığını nedense hep unuttuk.
AMA; Hiçbir şey için geç kalınmamıştır.

“Türk Milleti millî birlik ve beraberlikte güçlükleri yenmesini bilmiştir.”,
” Bizim başka milletlerden hiçbir eksiğimiz yok. Cesuruz, zekiyiz, çalışkanız, yüksek maksatlar uğrunda ölmesini biliriz.”,
” Dünyanın bize hürmet göstermesini istiyorsak evvelâ bizim kendi benliğimize ve milliyetimize bu hürmeti hissen, fikren, fiilen, bütün iş ve hareketlerimizle gösterelim; bilelim ki millî benliğini bulmayan milletler başka milletlerin avıdır”. M.Kemal ATATÜRK’ün sözleri Türk Milletine rehber olacaktır.

İşte biz; duyana duymana, görene görmeyene bir kez daha hatırlatalım: ATATÜK İLKE VE DEVRİMLERİ’NİN ışığı, Türkiye Cumhuriyeti üzerinde emelleri olanları bir gün MUTLAKA alaşağı edecektir.

Nermin AYDINLI
23.11.2009

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI…

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI… Elveda TANIK etanik@egm.gov.tr Belirli miktarda alındığında, kişinin sinir sistemine etki ederek, akli, fiziki ve psikolojik dengesini bozan, kişi ve toplum içerisinde ekonomik ve sosyal çöküntü meydana getiren, alışkanlık ve bağımlılık yapan, kullanılmasını, bulundurulmasını, üretilmesini ve satışının kanunlarla yasaklandığı narkotik ve psikotrop sözcükleriyle de tanımlanan maddelere Uyuşturucu madde denir. Uyuşturucu madde kavramı genel anlamda, uyuşturma niteliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani uyuşturan, duymaz hale getiren demektir. Bazen de keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan maddeler içinde kullanılmaktadır. Kişiyi hayattan kopartarak kendisine bağımlı yapan, kişi ve toplum üzerinde (TERÖR, ÇEŞİTLİ HASTALIKLAR, SUÇ ARTIŞI ve EKONOMİ) üzerinde etkileri olan bu maddelerin neler olduğu, nelerden, niçin ve nasıl yapıldığı hakkında bir bilgimiz var mı? Veya merak ediyor muyuz? Gelin, hep ...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ÖNEMİ

Sivil Toplum nedir? Sivil Toplumun faydaları nelerdir? vb. soruları hepimiz sormaktayız. Günümüzde yaygınlaşan, sık sık konuşulan sivil toplum nasıl olmalıdır ve bir ülkenin gelişiminde ki rolü nedir? Sivil Toplum; insanların tek tek yapamadıklarını beraber yapmasıdır. Yani birlikteliği, gönüllülüğü ve dayanışmayı temsil eder.21.yüzyılda önemli bir kavram olan sivil toplum, akademisyenlerin yanı sıra buralara gönül verenlerin de tecrübelerinden yararlanılması gereken yerlerdir. Meslek odaları, sendikalar, vakıflar ve hemşehri dernekleri sivil toplumları oluşturur. Bir ülke de demokrasinin ve ekonominin gelişmesinde sivil toplumun etkisi olduğu kadar da aktif vatandaşlık anlayışını da getirir. Sivil toplum, demokratik bir toplum yaratılmasında, devlet-toplum, birey ilişkilerinin demokratik bir şekilde düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. İnsanların gönüllü olarak bir araya gelmesiyle bir şeyleri yapmak için kurulan sivil toplumlar finansal ve örgütsel sorunlarının yanı sıra ...