Ana içeriğe atla

Aşk-ı Memnu'nun Kitabı Çıkmış!!!

Aşk-ı Memnu’nun Kitabı Çıkmış!!!




Melek VARVAR

yaren_melek85@hotmail.com




Zülfü Livaneli’nin bir yazısından alıntı yaparak içimin ne kadar sızladığını anlatmak istiyorum.




Geçenlerde iki “tiki” kızımız kitapçı vitrinine bakarken biri ötekine dönüp “Aaa kız bak” demiş “Aşk-ı Memnu’nun kitabı da çıkmış.”
Öteki “Amma da çabuk yazıvermişler!” demiş.


Bu cümleler “hâl-i pür melâlimizi” anlatmaya yetiyor. Ahmet Haşim her ne kadar “Melâli anlamayan nesle aşina değiliz.” dese de melâli de kültürümüzü de anlamayan bir nesli kendi ellerimizle yetiştiriyoruz.



Halit Ziya Uşaklıgil (1866-1945), Türk edebiyatında Batı tarzında eser veren ilk büyük romancıdır. Servet-i Fünun döneminin en güçlü yazarıdır.  “Aşk-ı Memnu”  yani “yasak aşk” adlı romanında bir Türk aile yapısını ayrıntılı olarak incelemiş ve alafranga özentisini eleştirmiştir.  


Halit Ziya bu romanını Abdülhamit döneminde yazmıştır. Abdülhamit döneminde de şiddetli sansür olayı vardır. Halit Ziya’nın yazdığı Aşk-ı Memnu romanı sadece yasak aşk olayını anlatmıyor. Ondan daha ağırlıklı olarak 19. yüzyılın sonunda İstanbul’un bazı yüksek tabaka ailelerine Batı kültürünün gelmesiyle oluşan değişiklikleri anlatıyor. Bu özelliği Halit Ziya’nın yazmış olduğu Aşk-ı Memnu romanının en önemli özelliklerinden biridir. Yani Halit Ziya’nın kendi yaşadığı dönemi anlatmak... Şimdi roman günümüze uygulandığında romanın bu özelliği ortadan kalkmış durumdadır.








Romanın tiyatroya, sinemaya uyarlanmasına kesinlikle karşı değilim. Sinema ve tiyatronun belli bir izleyici kitlesi vardır; ancak TV öyle değildir. Küçücük çocuklarımızı nasıl bir tehlikenin içine attığımızın farkında değiliz. Üstelik bu tehlike evimizin tam içerisinde. Ne yazık ki, çocuklarımızın akıllarından tutacağımız yerde ellerinden tutmakla yetiniyoruz çoğu zaman. Nemrut ateşine ellerimizle atıyoruz onları. Cehaletimiz ayrı ateş, ihmallerimiz ayrı ateş, öfkelerimiz ayrı ateş, sevgisizliğimiz ayrı ateş, umursamazlığımız ayrı ateş…




Binlerce Nemrutlar ateşi, her gün yakacak İbrahimler arıyor

Binlerce Nemrut ateşinde her gün binlerce İbrahim yanıyor… (Yavuz Bahadıroğlu)







Halit Ziya alafranga özentisini ve yanlış batılılaşmayı eleştirirken ve bütün gelişmiş ülkelerin sineması “düzgün aile” profiline odaklanmışken bizdeki bu aykırılık ve değerleri hiçe saymak niye?




Edebiyat derslerinde Servet-i Fünun dönemi, Halit Ziya ve Aşk-ı Memnu adlı romandan bahsedilmiyor mu? Bahsedilirken öğrencilerimiz birbirlerine dizinin en son bölümünü mü anlatıyorlar? Ailemizle birlikte izleyebiliyor muyuz bu tür dizileri?...




Yılmaz Aybar’ın üzerinde düşünülmesi gereken bir sözü vardır:




“Biz kendi değerlerimize sahip çıkma bahsinde çoğu zaman yapmamız gerekenleri değil de yapmamamız gerekenleri canla-başla yapan bir milletiz.”







Ne diyelim? Her hafta izlenen Aşk-ı Memnu adlı dizinin kitabı çıkmış. Hayırlı uğurlu olsun. Keşke Halit Ziya Uşaklıgil’e de bu kitabı okumak nasip olsaydı!


















Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI…

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI… Elveda TANIK etanik@egm.gov.tr Belirli miktarda alındığında, kişinin sinir sistemine etki ederek, akli, fiziki ve psikolojik dengesini bozan, kişi ve toplum içerisinde ekonomik ve sosyal çöküntü meydana getiren, alışkanlık ve bağımlılık yapan, kullanılmasını, bulundurulmasını, üretilmesini ve satışının kanunlarla yasaklandığı narkotik ve psikotrop sözcükleriyle de tanımlanan maddelere Uyuşturucu madde denir. Uyuşturucu madde kavramı genel anlamda, uyuşturma niteliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani uyuşturan, duymaz hale getiren demektir. Bazen de keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan maddeler içinde kullanılmaktadır. Kişiyi hayattan kopartarak kendisine bağımlı yapan, kişi ve toplum üzerinde (TERÖR, ÇEŞİTLİ HASTALIKLAR, SUÇ ARTIŞI ve EKONOMİ) üzerinde etkileri olan bu maddelerin neler olduğu, nelerden, niçin ve nasıl yapıldığı hakkında bir bilgimiz var mı? Veya merak ediyor muyuz? Gelin, hep ...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...

TEK MİLLET İKİ DEVLET

TEK MİLLET İKİ DEVLET “Tek Millet, İki Devlet” bu söz; 30 Ağustos 1991 yılında SSCB çöküşü ile bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Devletinin, 1992-1993 yılları arasında ki Devlet Başkan Ebulfez ELÇİBEY tarafından, o zaman Azerbaycan’ı ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanına söylenmiştir. Ebulfez ELÇİBEY “ iki kardeşin yan yana, ayrı ayrı devletler kurduğu nerede görülmüştür. Azerbaycan ve Türkiye olarak en kısa zamanda birleşmeliyiz.” ve “ Biz bir millet iki devletiz” diyerek ülkeler arasındaki bağı bu sözlerle anlatmışlardır. Şu son zamanlarda Ermenistan sınır problemi, iki kardeş ülke arasında ayrılığa yol açsa da, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının açıklamasıyla her şey eski seyrine dönmüştür. Zaman zaman yanlış anlaşılmalar, sitemler olsa da iki kardeş ülke birbirinden asla vazgeçemez. Çünkü biz tek milletiz. Kavga eden iki kişi birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediği gibi, kavga etmeyen iki kişide birbirlerini çok sevdiği anlamına gelmez. Bağımsızlıklar...