Ana içeriğe atla

ENDİŞELİYİM

Türkiye nereye gidiyor?... Son birkaç yıla baktığımız zaman endişe duymamak elde değil. Ekranlarda şiddet ve ölüm haberleri almış başını gidiyor. Bizler de kanıksamış bir vaziyette günlük hayatımıza devam ediyoruz. Ateş düştüğü yeri yakıyor.Duyulan şehit haberleri ve o anda öfke haykırılıyor ya sonra???Acaba herkes mi bu gidişten endişeli. Yoksa her şey güzel gidiyor da ben ve benim gibiler mi paronoyak?
Evet endişeliyim ülkem nereye gidiyor diye!
Evet endişeliyim kişi hak ve özgürlüklerinin bir bir kısıtlanmasından!
Evet endişeliyim insanların duyarsızlığından!
Evet endişeliyim şiddetin normalmiş gibi algılanmasından!
vs.vs.vs………
Şiddete dayalı güçlülük duygusu en tehlikeli toplumsal hastalıktır. Bilhassa toplumda gelir dağılımdaki eşitsizlik ve güçlünün güçsüz, güçsüzün güçlü üzerinde hakimiyet sağlaması şiddettir. Şiddetin her türlü boyutu kişilik haklarının ihlalidir. Bireyler elbette haklarını istemelidir. Başkalarına zarar verirken ve toplumu yanlış yerlere götürürken değil. Yasalar çerçevesinde her vatandaş hakkını kullanmak zorundadır. Birilerinin etkisiyle beyinleri yıkanmış bir kesim diğer bir kesim üzerinde hakları konusunda baskı uyguluyorsa bu şiddet ve terördür. Yıllardır ülkemizde terör yüzünden binlerce ocak yanmıştır. Binlerce analar-babalar hala evlatlarına yanmaktadır. Bazı kendini bilmezler ya söylediklerini kulakları duymuyor, ya da gözleri artık bir şey görmüyor. Bu ve bunun gibiler çıldırmış olmalı ki “bu savaş sadece Kürdistan’da olmayacak. Ben bunu okudum” diyor. Kendini bilmez! Türk milletinin paralarıyla şehirde teröristlik yapıyor. Vatan uğruna şehit olanlara saygıyı bırak resmen tehdit ediyor. Yazıklar olsun sana sen ve senin gibilere… Bunlar bu gücü nereden alıyor diyemeyeceğim artık kim ve kimlerin desteklediklerini hepimiz biliyoruz. Yıllarca vur kaç yöntemiyle reklamlarını yaptılar ve sonunda siyasallaştılar. Şimdi de oturup terörist başını kahramanlaştırarak Türkiye Cumhuriyeti ile pazarlık yapılmak isteniyor. Eh be kardeşim biraz haddinizi bilseniz iyi olacak ama nerede o siyasi irade!!!...
Günümüzde ülkemizin sorunu sadece şiddet mi? Hepimizde aynı endişeleri taşıyor muyuz? Hadi bakalım biraz düşünelim ne dersiniz?...
14.06.2010
Nermin AYDINLI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ÖNEMİ

Sivil Toplum nedir? Sivil Toplumun faydaları nelerdir? vb. soruları hepimiz sormaktayız. Günümüzde yaygınlaşan, sık sık konuşulan sivil toplum nasıl olmalıdır ve bir ülkenin gelişiminde ki rolü nedir? Sivil Toplum; insanların tek tek yapamadıklarını beraber yapmasıdır. Yani birlikteliği, gönüllülüğü ve dayanışmayı temsil eder.21.yüzyılda önemli bir kavram olan sivil toplum, akademisyenlerin yanı sıra buralara gönül verenlerin de tecrübelerinden yararlanılması gereken yerlerdir. Meslek odaları, sendikalar, vakıflar ve hemşehri dernekleri sivil toplumları oluşturur. Bir ülke de demokrasinin ve ekonominin gelişmesinde sivil toplumun etkisi olduğu kadar da aktif vatandaşlık anlayışını da getirir. Sivil toplum, demokratik bir toplum yaratılmasında, devlet-toplum, birey ilişkilerinin demokratik bir şekilde düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. İnsanların gönüllü olarak bir araya gelmesiyle bir şeyleri yapmak için kurulan sivil toplumlar finansal ve örgütsel sorunlarının yanı sıra ...

TEK MİLLET İKİ DEVLET

TEK MİLLET İKİ DEVLET “Tek Millet, İki Devlet” bu söz; 30 Ağustos 1991 yılında SSCB çöküşü ile bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Devletinin, 1992-1993 yılları arasında ki Devlet Başkan Ebulfez ELÇİBEY tarafından, o zaman Azerbaycan’ı ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanına söylenmiştir. Ebulfez ELÇİBEY “ iki kardeşin yan yana, ayrı ayrı devletler kurduğu nerede görülmüştür. Azerbaycan ve Türkiye olarak en kısa zamanda birleşmeliyiz.” ve “ Biz bir millet iki devletiz” diyerek ülkeler arasındaki bağı bu sözlerle anlatmışlardır. Şu son zamanlarda Ermenistan sınır problemi, iki kardeş ülke arasında ayrılığa yol açsa da, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının açıklamasıyla her şey eski seyrine dönmüştür. Zaman zaman yanlış anlaşılmalar, sitemler olsa da iki kardeş ülke birbirinden asla vazgeçemez. Çünkü biz tek milletiz. Kavga eden iki kişi birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediği gibi, kavga etmeyen iki kişide birbirlerini çok sevdiği anlamına gelmez. Bağımsızlıklar...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...