Ana içeriğe atla

Sayın Kazan İle Sayın Sav'ın Görüşmesi Ticari Niletiktedir.

Sayın Kazan İle sayın Sav görüşmeleri Siyasi Değil Ticari Nitelikli Bir Görüşmedir.
Sayın Sav faturasını ibraz etmeli ve Saadet Partisi de Gider kayıtlarında Göstermelidir.

Geçen hafta olaylı geçen Saadet Partisi kongresinin ardından hepbirlikte liginç gelişmeleri izledik. Saadet Partisinin ağır toplarından sayın Şevket KAZAN taban tabana zıt bir parti CHP’nin Genel Sekreteri sayın Önder SAV ile gizlice görüştü. Konu çok mühim ve stratejik olmalı ki sayın Sav açıklama yapmaya kendini 'mezun görmezken' baskıların ardından nihayet sayın Kazan bir açıklama yaptı. Yaptığı açıklamada “Sayın Sav eski bir dostumuz ve aynı zamanda (avukat) meslektaşımız. Kendileri kongre partisi olarak tanındıkları için, kongre konularında bilgi alışverişinde bulunduk. Kendileri sık sık kongre yapıyorlar. Biz de kongre sürecimizde herhangi bir usul hatası yapmamak için kendilerinin tecrübelerinden istifade etmek istedik. Bu görüşme Sayın Sav’la benim aramda yapılan kişisel bir görüşmeydi. Bunun size kadar ulaşmış olmasına hayret ediyorum” dedi.

Kıymetli Gündem Blog müdavimleri, yukarıda sürecini yazdığımız olayın gözden kaçan bir tarafını gündeme getirmek istiyorum. Gözden kaçan tarafın daha iyi anlaşılabilmesi için önce bir fıkra ile giriş yapmayı daha uygun buluyorum
        
Bir tıp doktoru bir gün arkadaşları ile oturduğu bir ortamda aralarına yeni katılan avukat Ali Cengiz beye bir derdini açar. Azizim der, bizler hangi ortamda olursak olalım vatandaş bizim doktor olduğumuzu öğrendiğinde hemen şöyle bir rahatsızlığım var böyle bir sorum var vs diye şikayetleniyor ve biz de Hipokratatan çekindiğimiz için oracıkta teşhisi koyuyor ve şuna dikkat et, buna dikkat et, şunları ye vs diyerek kısmen tedavileri için yol gösteriyoruz. Tabii dediklerimiz yapılınca muayenehaneye de gelmiyorlar zamanla iyileşiyorlar. Böylece herkes ücretsiz muayene oluyor. Bu sorunu nasıl aşacağım çözemedim demiş.  Doktoru dinleyen avukat Ali Cengiz bey üstadım bu sorunu çözmekten daha kolay ne var demiş. Bakın bize de yine böylesi ortamlarda danışanlar oluyor, biz de onları dinleyip yol gösteriyoruz. Büroma gelmesini de beklemiyorum yaptığım sadece ertesi gün o kişinin işyerine danışmanlık ücreti olarak faturayı fakslamak oluyor demiş. Bunu duyan doktorun gözleri parlamış, evet demiş ben de hemen son günlerde böylesi ücret  almadan muayene olanlara faks çekeyim demiş.

Ertesi gün sayın doktor ilk iş olarak fatura fakslamayı düşünerek muayenehanesine gidiyor, faksın başına geçiyor, ki ne görsün bir faks gelmiş. Avukat Ali Cengiz bey dün akşam verdiği  danışmanlık hizmeti karşılığı fatura fakslamış.

Evet Kıymetli Gündem Blog müdavimleri, her şeyin bir bedeli vardır. Saadet partisi saadetinin bozulmaması için ne fedakarlıklar vermeye hazırdır kimbilir. Sayın SAV’ın da bir avukat olduğu düşünülürse bürosu dışında verdiği bu danışmanlık ücreti için bir fatura kesip kesmediğini öğrenmek için Saadet Partisinin gelen faks kutusunda bir fatura var mı yok mu incelmek gerekir.

Artık bu incelemeyi, Saadet’in rahatsız olan delegeleri, vergi denetim elemanları ve Baro yetkili kurulları incelesin.

Şu saat, şu dakika, şu saniyeden sonra sorun siyasi olmaktan çıkmış tamamen vergisel bir durum almıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI…

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI… Elveda TANIK etanik@egm.gov.tr Belirli miktarda alındığında, kişinin sinir sistemine etki ederek, akli, fiziki ve psikolojik dengesini bozan, kişi ve toplum içerisinde ekonomik ve sosyal çöküntü meydana getiren, alışkanlık ve bağımlılık yapan, kullanılmasını, bulundurulmasını, üretilmesini ve satışının kanunlarla yasaklandığı narkotik ve psikotrop sözcükleriyle de tanımlanan maddelere Uyuşturucu madde denir. Uyuşturucu madde kavramı genel anlamda, uyuşturma niteliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani uyuşturan, duymaz hale getiren demektir. Bazen de keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan maddeler içinde kullanılmaktadır. Kişiyi hayattan kopartarak kendisine bağımlı yapan, kişi ve toplum üzerinde (TERÖR, ÇEŞİTLİ HASTALIKLAR, SUÇ ARTIŞI ve EKONOMİ) üzerinde etkileri olan bu maddelerin neler olduğu, nelerden, niçin ve nasıl yapıldığı hakkında bir bilgimiz var mı? Veya merak ediyor muyuz? Gelin, hep ...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...

TEK MİLLET İKİ DEVLET

TEK MİLLET İKİ DEVLET “Tek Millet, İki Devlet” bu söz; 30 Ağustos 1991 yılında SSCB çöküşü ile bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Devletinin, 1992-1993 yılları arasında ki Devlet Başkan Ebulfez ELÇİBEY tarafından, o zaman Azerbaycan’ı ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanına söylenmiştir. Ebulfez ELÇİBEY “ iki kardeşin yan yana, ayrı ayrı devletler kurduğu nerede görülmüştür. Azerbaycan ve Türkiye olarak en kısa zamanda birleşmeliyiz.” ve “ Biz bir millet iki devletiz” diyerek ülkeler arasındaki bağı bu sözlerle anlatmışlardır. Şu son zamanlarda Ermenistan sınır problemi, iki kardeş ülke arasında ayrılığa yol açsa da, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının açıklamasıyla her şey eski seyrine dönmüştür. Zaman zaman yanlış anlaşılmalar, sitemler olsa da iki kardeş ülke birbirinden asla vazgeçemez. Çünkü biz tek milletiz. Kavga eden iki kişi birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediği gibi, kavga etmeyen iki kişide birbirlerini çok sevdiği anlamına gelmez. Bağımsızlıklar...