Ana içeriğe atla

Kayıtlar

SİYASET VE SİYASETÇİ

Siyaseti incelemeye kalkıştığımızda birçok düşünürlerin tanımlarına rastlarız.Her düşünür kendine özgü yorum katmış ve bilim yönünden incelenmesi gerektiğini savunmuştur. İlkönce siyaset nedir? İnsanlara ne kazandırır ve ne kaybettirir? Sorularına cevap vererek konuya girelim: Siyaset,çeşitli etnik,dini,sosyal,kültürel yapıları olan insanları tek bir bayrak,tek bir vatan ve millet altında belirli hukuk kurallarına uymak koşuluyla bir arada tutabilme ve dünyada ülkenin çıkarlarını ön plana çıkarabilme yeteneğidir. Siyaset toplumlarda çatışma halinde olan çıkarların uzlaştırılması faaliyetidir. Siyaset, en genel anlamıyla, bir arada, bir toplum olarak yaşayabilmemiz için ileri sürülen fikirlerin girişilen eylemlerin toplamıdır. Siyaset,katılım ve katılım iradesidir.Yönetme sanatıdır,siyaset bilimdir şeklinde bir çok tanımı yapılabilir. İnsanlara Ne Kazandırır?Toplumlarda duyarlı ve kendisini de sorumluluk sahibi hisseden bireyler siyasete girerler. “Bilinç ve sorumluluk kazandırır”. Ne ...

BIRAKIN ÇİMLER KURUSUN

BIRAKIN ÇİMLER KURUSUN Başta İstanbul olmak üzere, su sıkıntısının had safhada olduğu ülkemizde, öncelikle kamu görevlilerimiz olmak üzere, bütün halkımızı su konusunda daha duyarlı olmaya çağırıyoruz. Bizlere, çocuklarımız ve torunlarımız tarafından emanet olarak bırakılan doğal ve kültürel çevreyi korumak, hepimiz için vatandaşlık ve insanlık borcudur. Aşırı tüketim alışkanlıklarının bir çok çevre sorununun temelini teşkil ettiği günümüzde; kaybedilen insan sağlığının parayla geri kazanılamadığı gibi, kaybedilen çevre sağlığının da parayla satın alınamayacağı herkesçe bilinmesi gereken bir gerçektir. Yaz mevsiminin girdiği, sıcakların arttığı; suların çekilmeye, otların kurumaya başladığı şu günlerde, bir taraftan bilinçsizce ve hoyratça kirletilen diğer taraftan israf edilen kaynaklarımızın başında su gelmektedir. Biyolojik yaşamı ve bütün insan faaliyetlerini ayakta tutan su, bütün canlı hayatı için büyük bir öneme sahiptir. Dünyamızın %70'ini kaplayan suyun ancak %0.3...

8 - Gözü Açılmış Bir Türk - 8

Oswald; " Hulusi bey, Kürt olduğunuzu söylemiştiniz. Doğrusu sizin, son Kuzey Irak operasyonu hakkında düşüncelerinizi, duygularınızı merak ediyorum.” Hulusi; “ Bu ülkenin diğer vatandaşları, Çerkez’i, Laz’ı, Dadaş’ı ne hissediyorsa ben de onu hissediyorum. Kürtleri teröristlerle bir zannediyorsanız kesinlikle yanılıyorsunuz.” Hulusi bey, cam kenarına gitti; “Yıllardır içimi sızlatan bir anımı anlatayım isterseniz. Beni daha iyi anlayabilirsiniz belki”. Sami de, Oswald’da biraz daha yaklaşıp, daha dikkatlice dinlemeye başladılar. Hulusi; “ Gizli örgütte henüz çömez olduğum yıllardı. Bir operasyona gitmiştik. Teröristlerin örgüt evini öğrenmiştik. Hem şehrin ortasında olduğundan, sivil halk zarar görmesin diye, hem önemli dokümanların ele geçirilme ihtimalinden bahsedildiği için müdahaleyi bizim teşkilatın yapmasına karar verilmişti. Teorik derslerde çok başarılıydım ama ilk aktif görevimdi. Eve girdik, tabi bir anda bağrışmalar, toz duman. Ana salonu beklenenden de çabuk ele geçir...

İğneyi Kendine Batıramayanların Çuvalla Yaptığı Gösteri

Aylardır gündemi meşgul eden “Üniversitelerde türban serbestisi” ile ilgili karar onaylandı. Karar aslında hiç şaşırtıcı değildi. Çünkü itiraz gerekçeleri “laik düzeni yıkmak” olan ve şekil yönünden kararı etkileyen bir davanın sonucunun ne olacağı önceden de belliydi. Karar hakkında fazla konuşmaya gerek yok. Çünkü Anayasa Mahkemesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin mihenk noktalarından. Bu sebeple kimseyi zan altında bırakmak bizim haddimiz değil. Fakat istismarcıları milletimize anlatmak bizlerin görevidir. Yine de tarih, mahkeme sürecine sebep veren CHP’yi ve konu hakkında gündemi kullanan AKP’yi karanlık sayfaya not düşecektir. Necip milletimizin vicdanında gerekli sorgu yapılacaktır. İnşallah başörtülü kardeşlerimizin de eğitim hakkı en kısa zamanda kendilerine verilecektir. Bundan sonra ne olacak gibi çaresizce bir çıkış aramaktansa, bu güne kadar ne oldu, bugünlere nasıl gelindi diyerek geçmişin izdüşümlerinde analiz yapmak bence en doğru olanıdır. Çünkü önceden de belirttiğim ü...

Gözü Açılmış Bir Türk - 7

Gözü Açılmış Bir Türk 7 Sami; -Ben yeni yeni okuyorum tarihi kaynakları, yeni yeni ilgileniyorum ama bu Kızıl Sultan diyenler neye dayanarak diyor. Hulusi bey, tartışmalardan yorulmuş bir halde; -Koltuklarına dayanarak. Şaka bir yana, Abdülhamit’e ülke menfaatlerini koruduğu için dış güçler bu ismi verdi. -En zor günlerde çok yüksek paralar teklif edildiği halde Filistin topraklarını satmadı diye Yahudilerden biri, değil mi ! -Çok kişi öyle zannediyor ama değil. Doğu illerinden bir kısmını almak isteyen Ermeni diasporası çabalayıp durmaya çok önceden başlamıştı. Fransa vatandaşı bir Ermeni asıllı Fransız yazar Albert Vandal’ın “Le Sultan Rouge=Kızıl Sultan” sıfatını takmıştır. -Hımm, niçin ? -Bildiklerimi özetleyim. Abdülaziz'i tahtan indirip, bileklerini keserek öldüren Jön Türkler denen bir grup, V. Murat'ı padişah yaptılar. V. Murat'ın hastalanınca yerine, 1876 yılında II.Abdülhamit’i tahta çıkardılar. Yani Abdülhamit tahta çıkarıldığında, Jön Türkler denen grup bir ...

Öpülesi El Olmak

Öpülesi ellere ithafen Eğitim, yaşam boyunca gerçekleşen bir süreç olmanın yanı sıra bu süreci yöneten ve yönlendiren eğitimcilerin süreç içindeki konumu unutulmamalıdır. Çünkü eğitimcilerin elinde yetişen bir toplum, devamında yine eğitimcilerin etkisi altında yetişmeye devam eder. Şöyle ki, okul döneminde günümüzün bir çoğu öğretmenlerimizle geçer. Gün içinde sosyal diyalogumuz ve kişilik yapımız öğretmenimize göre şekil alır. Hatta yazımızın bile ilkokul öğretmenimizin tesiri altında geliştiği buna en güzel örnektir. Hal böyle olunca hemen hemen bir çoğumuz çocuk yaştan itibaren öğretmen olmak isteriz. İleriki yıllarda bu düşüncemiz her ne kadar değişse de öğretmenimizin bizlere gösterdiği tavır seçimlerimizde etkili olur. Bugün öğretmen olmayı seçen birçok arkadaşımızın bu mesleği seçerken öncelikle üzerinde oluşan isteğin öğretmenlerinden kaynaklandığı şüphesiz unutulmamalıdır. İşte bir milletin irfan ordusu arasına katılmanın yüceliği ve sevinci hiç bir şeyle ölçülemez. Ulu Önder...

Tarihsel Derinlik ve Ergenekon

Değerli okuyucular, Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavı (2008-ÜDS Mart Dönemi) sebebiyle yazılarıma ve tespitlerime bir süre ara vermek zorunda kalmıştım. Sınavı atlattıktan hemen sonra sizlerle yeniden kavuşma sevinci ile geçen beş ayın hülasasını yaparken, bir çok olayın bizleri ve ülkemizi fazlasıyla etkilediği ve bazı olayların üzdüğü tespitini edindim. Bu süre içerisinde şükür Allah’a (c.c) ki ordumuz eşine az rastlanacak şekilde geniş yankılı bir operasyon gerçekleştirdi. Ardından gündeme bomba gibi düşen türban, AKP kapama davası ve bazı gelişmelerin üzerini örtbas ettiği Ergenekon(!) operasyonu. Tüm bu süreçte aslında düğüm nokta, çözüm başlangıcı prensibi ile konuyu Ergenekon üzerinde yoğunlaştıracağım. Dünya Tarihine İkinci kez çıkış… Ergenekon, Türklerin tarih sahnesine ikinci kez çıkışıdır. Türk Tarihinde önemli bir yere sahip Ergenekon Destanı kısaca şöyledir; Türk’e düşman birçok kavim birleşerek Türklerin obasına saldırdılar. Fakat yiğit Türkler bu saldırıyı usta...