Ana içeriğe atla

Kayıtlar

DÜRÜSTLÜK

Dürüstlük nedir? Kişilere göre bu terim değişir mi? Dürüstlük, TDK.sözlüğünde “Doğruluk”,diğer sözlüklerde ise “özü sözü bir olma”, olanı olduğu gibi yansıtma”,”gerçeği saklamama”, bildiğinden, inandığından ve olduğundan başka türlü görünmeye veya göstermeye çalışmama” olarak tanımlansa da eski Türkçe’deki karşılığı SAMİMİYETTİR.Peki kendimize bile samimiyiz? Bu soru üzerinde birkaç saniye düşünelim. Belki de verdiğimiz cevap hoşumuza gitmeyecek olsa da en azından gerçekle yüzleşmiş olacağız. Samimiyetin karşıtı samimiyetsizlik (ikiyüzlülük)tir. Samimiyetsizlik insanlar arasında dostluk ve sevgiye engeldir. Bu tür insanlarda nefisleri öne çıkar ve ilişkilerini ona göre düzenledikleri için toplumda fazla sevilmezler. Dürüst, samimi olan insan nefisine yenik düşmez. Dostluk ve insan sevgisini çıkarlarına göre belirlemez. Ne olursa olsun kendi kendisine tam anlamıyla samimi ve dürüsttür. “Bir insan ya dürüsttür ya da ikiyüzlüdür” sözünü yabana atmamak gerekir. Günümüzün globalleşen dünyas...

KİŞİLİK HAKLARI

Günlerdir habelerde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sn.Deniz BAYKAL ile ilgili kaset.Türkiye’nin nerelere geldiğini özellikle de özel hayata müdahale edilmesinin ne kadar korkunç ve çirkin olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.Hangimiz özel hayatımıza müdahale edilmesini isteriz.Bu son olay gösteriyor ki Türkiye’de özel hayat korunabilir mi sorusuna hayır denmesi gerekmiyormu? Hangimiz kendimizi güvende hissediyoruz? Hele hele bu tür görüntülerin gerçek mi değil mi diye araştırılarak sonucuna göre yorumların yapılması gerekir.Ülkemizde maalesef iddialar kanıtlanmış gibi gündemi meşgul ediyor ve yargısız infaz yapılıyor.Temel hak ve güvenceler ve özel hayatın gizliliği bu şekillerde ihlal edilmesi vatandaşın hakkını yok eder.?Peki! soruyorum bu ve benzeri iddialar asılsız çıktığında ne olacak bu kişilerin hakları?Kişinin özel hayatı ihlal edilmiş olmayacak mı?Kendisinin ve ailesinin psikolojik durumundan kim ve kimler sorumlu olacak? “Çamur at izi kalsın” misali Türkiye’nin gerçek...

GENÇLER UYANIN

Kamu Hukuku Profesorü'nün haykırışını sizlerle paylaşmak istedim.Bu çığlık vatana ihanet değil, vatanseverliktir.Ülkemiz kolay kurulmadı ve binlerce Mehmetciğimiz canlarını boşa vermedi.Anaların göz yaşları beyhude akmadı ve akmamalı.Vatansız bir millet yok olmaya mahkumdur.Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti üzerinde oynanan bu oyunlara gelmemeli ve biz vatanını sevenler değerlerimize ve ülkemize sahip çıkalım. "Ey Türk Gençliği!...Birinci vazifen, Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir".M.Kemal ATATÜRK - "Gencler uyanın. Türkiye cumhuriyeti tasfiye ediliyor..." HERKES BAGIRIP CAGIRDIGINA GORE BU ULKEDE BIRSEYLER OLACAK ARTIK Türkiye Cumhuriyeti Tasfiye Ediliyor Türkiye, son yıllarda sürekli olarak dıştan dayatılan reformlarla uğraşmak zorunda bırakılıyor. Birilerinin çok acelesi olduğu için, bir an önce istedikleri aşamaya gelebilmek için dışarıdan içeriye doğru sürekli olarak bir inisiyatif yönlendirmesi yapmaktadırla...

Yedi Yılda IRAK'ta Neler Değişmiş?

Yedi Yılda IRAK'ta Neler Değişmiş? İbrahim ALİN ibrahimalin@gmail.com Aslında seyahatlerle ilgili yazı yazmak biraz kolaycılık gibi geliyor. Onun için de konunun ilgilisi olmayanlar için sıkıcı gelebilir. Fakat ilk kez bir ülkeye gidecekseniz ve yanınızda o ülke hakkında yeterli bilgi ve tecrübesi olan birisi yoksa o zaman ilgili ülke hakkındaki bilgiler çok değerli olabiliyor. Bu ülke Irak gibi biraz farklı yapıda ise o zaman bu bilginin değeri daha da artıyor. Her ne kadar resmi kurumlardan bazı bilgiler alınabilse de günlük yaşayışla ilgili ipuçlarını almak pek mümkün olmuyor olamıyor. Ayrıca bilgilerin güncel olması da çok önemli. Mesela Irak'a triptik belgesi 3-4 hafta önce kalkmış. Iraka araçla gitmek isteyen her kişi gibi biz de konuyu araştırırken kimse bir şey söylemedi. Hatta triptik belgesini veren kuruluşun şubesi bile bu bilgiyi muhtemelen bilmediği için birşey söylemedi. Triptik belgesinin kalktığını Habura vardığımızda öğrendik. Kendi araçları ile gi...

TÜRK MİLLETİ’NİN SABRI!

Anayasa değişikliği ile şehitlerin artması ile açılımcılar saçılımcılar mutlu. Türk ordusunun seçkin subayları terörist diye tutuklanırken, AKP-PKK’lılar Ankara’da cirit atarken ülke ölü toprağı serpilmiş gibi. Ülkenin genel durumu, kaos kelimesi ile ifade edilebilir. Bakın; Vahşi hayvanlar uyuyan devleri ölmüş zannı ile saldırırlar… Çünkü beyinleri yoktur. Akılları midelerine bağlı olan kartallar uyuyan kurtların yemleri olur. Bir kez daha hatırlatalım; Türklerin en belirgin özellikleri; hoşgörüsü, sabrı, dayanıklılığı; mazlum milletlere sahip çıkması, hamilik yapmasıdır. Bu nedenlerden dolayı da; bu mazlum rolünü çok iyi oynayan milletlerin tuzakları, Türkleri tarih boyu sabırlı olmayı metanetli olmayı acı bir şekilde öğretmiştir.. Dillerle yürekler bir olmuş, insanlığa düzen, Türk’ün hayatının, olmazsa olmazı, olmuştur. Türkler; Nemelazımcılığı; Şerefsizlik olarak addetmişlerdir.. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın dememiş, zehirli yılanlara yaşama hakkı tanımamıştır. Bilmiş ki; Zeh...

ON NİSAN KÖRÜKÇÜ FEVZİ…

ON NİSAN KÖRÜKÇÜ FEVZİ… Elveda TANIK etanik@egm.gov.tr 7.03.2010 Körükçü Fevzi; asıl adı Mustafa Nuri YURT olan merhum baş komiserin lakabıdır. Ona neden Körükçü dendiğini doğrusu merak etmedim de değil. Hani sönen bir ateşi üfleyince tekrar yakarız ya… Ateşi körükledin. Yaktın deriz. İşte onun gibi bir şey. O, ümitlerin bittiği anda Gaziantep’te kurtuluş mücadelesine katılan cesur ve yürekli kahramanlardan bir tanesidir. 1881 doğumludur. 1940 yılında Emniyet Teşkilatından emekli olup 1956 yılında hakkın rahmetine kavuşmuştur. Ruhu şad olsun… Ayten UYANIK’ DA onun kızıdır. 75 yaşındadır, Ayten hanım. Polisevlerine giriş kartı almak üzere, elinde bastonu ile Kurtuluş mücadelesine katılan Emniyet Teşkilatı kahramanları ile ilgili araştırma yapan Daire Başkanı 1. Sınıf Emniyet Müdürü Eyüp ŞAHİN’İN yanına gelir. Randevusuz geldiği için sürekli özür diler. Oysa başta Daire Başkanımız olmak üzere hepimiz onun gelişinden öyle memnun olmuştuk ki, bunu kelimelerle anlatm...

KAYIP DÜNYANIN İNSANLARI

Zamanın neresindeyiz? Bu insanlar ne yapıyor, ne düşünüyor ve yaşamın neresindeler? Kentlerdeki yaşam insanları nasıl etkiliyor? Kırsal bölgelerden şehirlere göç eden ve şehir hayatının keşmekeşliğinde kaybolan var olmaya çalışan insanlar acaba toplumsal sorun mu yaşıyor?… Zamanın insan yaşamındaki önemini biliyormuyuz? Geçmiş ve gelecek kaygısıyla zamanı hoyratça kullanıyormuyuz? Zaman insan yaşamının neresindedir? Zaman ve zamanı kullanmakla ilgili soruları çoğaltabilir ve bu sorular üzerinde ki düşüncelerimizi sıralayabiliriz. Evet kentlerdeki kırsal kesim, moda tabiriyle varoştaki yaşamın zorluğunu gününü gün eden, laylalarda eğlenen, daha küçücük yaşta şirketleri, yatları, katları olan biliyor mudur acaba? Zaman ve yaşam iç içe!...Yaşam ve zaman kavramları üzerinde biraz sosyolojik, biraz da felsefi düşünülmesi gerekir. Nereden geldi aklıma bilmiyorum ama sanırım zamanı ve yaşamı iyi kullanamadığımızı düşünmeye başladım. Dünya ya bir göz attığımız da kültürel farklılıklar ve doğan...