Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

TOPLUMSAL DUYARLILIK

Ülkemizde gündem hızla değişiyor. İnsanların ilgi alanları, siyaset ve medyanın yönlendirmesiyle Tv.dizileri, mağazin ve özellikle de kadın programları maalesef. Birtakım değerlerimizin, kültürümüzün yok olup gittiğini yaşam kargaşası içinde anlamıyoruz. Kendimizi yaşantımıza ve çıkarlarımıza öyle bir kaptırmışız ki, yaşamın yani hayatta kalmanın kimileri için çok zor olduğunu bile göremiyoruz… Toplum olarak nereye gidiyoruz? Örf ve adetlerine, gelenek ve göreneklerine bağlı olan, birlik ve beraberliğe önem veren Türk toplumu batılılaşma-modernleşme ve teknolojinin hayatımıza girmesiyle birlikte hızla değişim süreci yaşamaktadır. Saygı, sevgi, sadakat, vefa, iyi niyet, yardımseverlik, misafirperverlik, hoşgörü, nezaket gibi kavramlar maalesef unutulmaya başlamıştır. İnsanoğlu duyarlılığını yitiriyor mu? İnsanoğlunun kendisine, çevresine, doğal ortama ve olaylara duyarsız kalması insanlığını yitirmesi değil de nedir sizce? İlgisizlik ve duyarsızlık insana özgü olmayan bir dav...

VATANIM,GÜZEL ÜLKEM…..

Güzel ülkem, vatanım, toprağım geldiğin duruma bak!...Ne haldesin, seninle uğraşan uğraşana!Her bir yerinde insanlar kan ağlıyor!Sesini duyan yok. Seni korumak, vatanım deyip sahip çıkmak için nice gencecik fidanlar canlarını veriyor. Analar, babalar, sevgililer, çocuklar kızlar, kızanlar karalar bağlıyor… Vatanım, güzel ülkem bir tarafta hainler, bir tarafta doğal afetler ve suçlu oldukları henüz kanıtlanmamış insanların dramları ve zindanlarda ölenler… Kış öyle bir bastırdı ki, Van’da insanlık dramı yaşanıyor. Hastalıktan ölen çocuklar, yetersiz yaşam koşulları! Hayalet şehir oldu diyen Van valisinin acil yardım çığlığını duyan var mı!... Sormadan edemeyeceğim; Devlet erkanı oradaydı, bütün Türkiye Van için seferber oldu şimdi niçin hala bu durumda? Vatanım, güzel ülkem kaderini belirlemek isteyenler köstebek misali kafalarını bir bir çıkarıyorlar. Devletimin, milletimin parasını yiyen ve hainle desteğini açıkça gösteriyorlar. Sözde vekil (kimleri temsil ettikleri ort...

VAN-ERCİŞ DEPREMİ…

VAN-ERCİŞ DEPREMİ… Elveda TANIK etanik@egm.gov.tr 29.10.2011 Doğal afetler; beklenmedik bir anda, insanların kontrolü dışında gerçekleşen mal ve can kaybına neden olan, deprem, su baskını, volkan patlaması, kuraklık, heyelan, hortum, kasırga ve buna benzer büyük olaylardır. Önceden tahmin edilememekle birlikte bazen de, önceden tahmin edilebilir.. Bu doğal afetler, dünyanın bir çok yerinde olduğu gibi, bizim ülkemizde de çok sık meydana gelmektedir. Önceden tahmin edilemeyen bir afet meydana geldiğinde ; bazı ülkelerde can ve mal kaybı az olurken, bazı ülkelerde daha fazla olabilmektedir. Bunun nedeni ise; bu tür olaylara karşı bazı ülkelerin gereken tedbirleri almasıdır. Dünyanın bir çok ülkesinde, farklı doğal afetler olurken, ülkemizde de, Van-Erciş depremi me...

MAKBER Mİ YARAB!!!!!!

Ülkemiz şehitlerine ağlıyor. ‘Ateş düştüğü yeri yakar’ deniyor ama artık ateş düştüğü yeri değil 74 milyonun yüreğini yaktı… PKK alçak, kalleş, katil… Ya ne demeli onları alkışlayanlara, onlara pirim verenlere…Hele hele mecliste bu bir savaş diyenlere! Bu bir savaş değil, bu bir hainlik, bu bir kalleşlik, bu bir cinayettir…. Aklım almıyor, kelimeler boğazıma diziliyor. Yüreğim yanıyor ana-babaların feryatlarına… Ne diyor şehit babası: “oğlumu sırtından vurdunuz. Siz kalleşsiniz. Oğlumu ben vatana şehit verdim. Ya siz kimsiniz? Bu vatanı bölemeyeceksiniz” Sözleri yüreğime hançer gibi saplandı. Ey siyasiler, ey bu işi bitirecek olanlar bu feryatlar size!!! Geçmişten bu güne vatan için şehit olmuş binlerce Mehmetçiğimin bir çoğunun hayat hikayesi yoksulluk ve acılarla dolu. Be hey vicdansız, sen bizim vergilerimizle boğazını doyuracaksın, PKK’ya yandaşlık edeceksin benim şehidimin bir göz evinin ışığı kesik, karnı aç olacak ve çıkıp ta fütursuzca konuşacaksın. Bu mu olmalıydı bedeli… Her ...

ZAM-PARDON GÜNCELLEME(!)

Hadi hayırlı olsun yeni ÖTV zamları. Pardon! güncelleme… Evet, bundan sonra sanırım zam kelimesi dikkat çekeceğinden yeni söylem güncelleme ile yumuşatılarak bizlere servis edilecek. E, be kardeşim, tabi ki yapılacak bu zamlar-güncellemeler! Yoksa cari açık nasıl kapatılacak. Hükümet, yeni bütçe ‘mali disiplin’ uygulamasının ilk adımını memur maaş zammıyla atacak. Otomobil, alkol, sigara ve cep telefonlarında Özel Tüketim Vergisi (ÖTV)artışı ile ‘gelir artırıcı’ tedbir alındığını ve mali disiplinden taviz verilmeyecek. Hükümet kamu çalışanlarına 2012’de ilk 6 ay % 3, ikinci 6 ay % 3 olmak üzere toplam % 6 zam verileceği şeklindeki haberleri sizlerden okumuşsunuz veya duymuşsunuzdur. Mali Disiplin Nedir; Kamu gelirleri ve kamu giderlerinin birbirine denk olmasını ifade etmektedir. Burada kastedilen sadece konsolide (vadesi uzatılan borç) bütçe denkliği değil, bütçe gelir ve giderlerinin birbirine denk olması dışında sosyal güvenlik kuruluşları, yerel yönetimler, fonlar, döner sermaye v...

HER ŞEY DALLANIP BUDAKLANDI.

Olaylar genişleyip yayıldığında ve gittikçe büyüyerek, içinden çıkılmayacak karışık bir durum aldığında dallanıp budaklandı sözünü çok sık kullanırız. Son günlerde ülkemizde her şey iyice dallanıp budaklandı. Kim nerede ve nasıl konuşacağını, ne yazacağını ve nasıl davranacağını bilemez oldu. Her şey birbirine girdi ve içinden çıkılmaz bir hal aldı! Vatandaş geçim derdine ve terör belasına öyle bir odaklandı ki, ülkemizin diğer sorunlarını göremez oldu. Kafalar bilinçli bir şekilde gündemden uzaklaştırılıyor ve dikkatler başka yönlere çekiliyor. İthalat ve ihracatımız, sanayimiz, sağlığımız, eğitim sistemimiz, tarım ve hayvancılığımız ne durumda bilenimiz var mı? Toplum olarak ne düzeydeyiz, kültürümüz ve Türk toplumunun manevi değerleri ne durumda ilgilenenimiz var mı? Yeni yapılacak Anayasa Türk Ulusunu nasıl etkileyecek merak ediyor muyuz? Hukuk sistemine ise hiç girmiyorum. Siyaset ise üzülerek söylemek zorundayım; kokuşmuş ve basitleşmiştir. Halkın güvenip seçtiği halkın vekilleri...

KANIM DONUYOR!!!

Gazete ve Tv.haber programları insanın içini acıtacak haberlerle dolu.Her gün şehit haberleri, her gün yas, her gün gözyaşı maalesef… Gözü dönmüş caniler asker, polis, kadın, çoluk, çocuk ayırmadan kanla beslenmeye devam ediyor. Halk arasında korku ve panik yaratarak amaçlarına ulaşmaya çalışıyor. PKK terör örgütü işi o kadar çığırından çıkardı ki öğretmenleri de kaçırmaya başladı. Bütün bunlar olurken vatandaşın aklını karıştırmak için programlanmış işin ehli olan veya olmayan herkes gündemi değerlendiriyor ve birbirinden çarpıcı açıklamalarla ülkenin geleceği çizilmeye çalışılıyor. Habertürk kanalında 30 Eylül 2011-Cuma akşamı “Karşıt Görüş” proğramında, Mustafa ALTIOKLAR; ”Türkler ve Kürtler önce ayrılmalı, sonra komşu olarak kaynaşmalıdır”, “Türkiye Cumhuriyetinde mi, Kürdistan da mı yaşarsınız” diye oylama yapılmalı ve sonucunda “Türkiye Cumhuriyeti çok asil bir şekilde o bölgeden, topraklardan çekilir” diyor. Tabi ki bu düşünceleri sadece şahsın kendisini bağlar bağlamasına da ...

ARTIK ANALAR AĞLAMASIN

Başkent Ankara’da ve bazı illerde bomba ve saldırılar sonucu birçok vatandaşımız hayatını kaybetti ve çok sayıda ise yaralımız var. Bu alçaklık, bu kalleşlik değil de nedir? Hainler özellikle kalabalık ortamları seçerler ki daha çok ses getirsin diye!!! Bu olaylar insanlarda tedirginlik ve korku yaratır. Terör saldırıları gösteriyor ki, artık biz dağın yanı sıra sizlerle şehirde görüşeceğiz mesajını vermeye çalışıyorlar. YANİ:Dağdan indim Şehire Bu terör olayları şehirlerde yapılmaya devam ederse savunmasız bir şekilde kimin ve kimlerin canını yakacak belli olmaz. PKK illeti ile 30 yıldır mücadele ediliyor. Binlerce gencimizi kaybettik ve hala da kaybetmeye devam ediyoruz. Peki! kusur vatandaşın mı? Kusura bakmayın ama istikrarlı bir şekilde mücadele edilseydi, bu kadar çok tolerans tanınmasaydı bu duruma gelinmezdi… PKK bir terör örgütü, onu destekleyenler, iş birliği içinde olanlar vatan haini değil de nedir? Kürt açılımı ile ortaya çıkılırsa, onlar muhatap alınırsa, İmralı’da yatan...

TÜRKİYE'M, CENNET VATANIM

Ülkem, Türkiye’m, cennet vatanım... “Türküm, doğruyum, çalışkanım. Küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymaktır. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türküm diyene“…Bu sözler evet bu sözler ülkesini, milletini sevenler için çok anlamlıdır. Böyle olmasa yıllardır gencecik fidanlarımız gözlerini kırpmadan canlarını verirlermiydi? Analar, babalar yüreklerine taş basarlarmıydı? Bu vatan sevgisi bambaşka bir şey bunu hissedenler anlar anlamasına da anlamayanlar, duyarsızlar, hainler ve onların işbirlikçileri de çoğalmadı değil!!! Hainler ve işbirlikçileri azdıkça azdı can almaya devam ediyor. Vatan hainleri demokratik özerliğini ilan etti. Meclis toplantılarını şov gösterileriyle yapıyor ve aldıkları kararlarını geciktirmeden ilan ediyorlar. Bu ne küstahlıktır ki Şırnak’ta teröristler öğretmenlerimize” Gidin yoksa canınızı yakarız” diye tehdit edebiliyor. Kimlerden bu cesareti alıyorlar bir türlü aklım ermiyor. Vatanını seven aydın, yazar, çizer, asker her kimse içeri atılıyor, İmr...

BAYRAM BENİM NEYİME!!!

Yine göz yaşı, yine kan!!! Bayram benim neyime… Analar ağlıyor, Yar ‘kara bahtım, kör talihim’ diye feryat ediyor. Yine göz yaşı, yine kan!!! Bayram benim neyime… Dört bir yanda şehit cenazeleri, Bir yanda insanlığını yitirmiş hainler ve onlara çanak tutanlar. Bir yanda ise sivilleşmenin sevinci ile başkomutanlık zaferi!!! En acısı “Canım, kanım, aldığım nefesim” diyen annenin dizeleri… Bayram benim neyime… Yine göz yaşı, yine kan!!! Bir gazetenin yazdığı gibi: Ne Zafer’in Ne Şeker’in Tadı kaldı… Ülkem kan ağlıyor, yaşam anlamsız… Bayram benim neyime, Kan damlar yüreğime… Gözlerden akan kana rağmen “Vatan sağ olsun” diyen asker millet geleneğinden gelen bu Ulusun karşısında Vatanın Kutsallığı tartışılamaz bile… Türkiye Cumhuriyeti, başta Başkomutan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün, silah arkadaşlarının yani kısaca Türk ordusunun Türk Ulusuna armağanıdır. Bu nedenle; Başkomutanlık meydan savaşının kazanılmasının 89.yıldönümünde Ulusal Kurtuluş savaşında ve günümüz v...

LANET OLSUN!!!!!!!!!!

Ardı arkası kesilmeyen şehit haberleri ile Türkiye sarsıntı üzerine sarsıntı yaşıyor. Yüreğimiz kan ağlıyor. Anaların, babaların, çocuklar ın, eşlerin feryatları dağları taşları deliyor. Maalesef ateş düştüğü yeri yakıyor Lanet olsun! Bir tarafta gencecik bedenler bir bir kara topraklara verilirken, bir tarafta terörün bitirilmesi üzerine laf kalabalığı yapılıyor. “Mübarek ayda kan dökülmez” deniyor. Peki! Katiller, caniler, vatan hainleri kutsal ay diye bekliyor mu ki de, bu neyin sabrı! aklım almıyor.. İnsanlığımdan şüphe eder oldum. Böyle bir söz neye istinaden söylendi ve neyin sabrı… Oysa ki; islam dini fitne ve anarşiyi şiddetle men eder. İslam dininde teröre hiçbir şekilde yer yoktur. Bu kadar esneklik, bu kadar tolerans neyin nesi, yoksa bunların emellerine ulaşması mı beklenecek? Ya da Amerika mı izin verecek? Lanet olsun! Törör amacına ulaşmak için her yola başvuruyor. Savunucuları, yandaşları, akbabalar, leş kargaları ise pusuda... Bir bir fidanlar top...

OSMANLICA

OSMANLICA… Elveda TANIK 18.05.2011 etanik@egm.gov.tr . Hani bazen karşımıza bilmediğimiz bir dille yazılan bir yazı çıkar ya, aman sende der, şöyle göz ucuyla bir bakar geçeriz. İçeriğinde ne vardır? Bu nedir diye hiç merak etmeyiz. Osmanlıcada öyle, onu da hiç merak etmeyiz. Ne kadar yanlış, ne kadar üzücü değimli? Osmanlıca, Arap harfleri ile yazılan, Türkçe, Arapça ve Farsçanın karışımı bir yazı dilidir. Asırlarca kullandığımız bu yazı diline ne kadar yabancıyız… Çok acı! Tetkikte; araştırmadır, incelemedir. Öğrenmek istenilen, merak edinilen her hangi bir şey hakkında bilgi sahibi olmak demektir. Bir şey hakkında doğru bilgiye ulaşmak, bilgi sahibi olmak istenirse, mutlaka araştırma yapmak gerekir. Aksi takdirde hiçbir şeyden haberimiz olmaz, doğru yolu bulamayız. Dolayısıyla, geleceğimize yön verecek önü gözükmeyen, sisli ve engebeli yolda, o yolu aydınlataca...

OLMAZ SİYASİLER OLMAZ!

Ülkemizde tuhaf şeyler oluyor. Vatandaş ise anlamaya çalışıyor. Çoğu zamanda ‘aklım almıyor böyle şeylere’ diye geçiştiriliyor. Bu güne kadar yazıldı, çizildi. Kanal kanal gezen sözde aydınlar anlattı, tartıştı. Gelinen son nokta ise içinden çıkılmaz bir hal alan ülke gündemi!.. Seçimler sonucunda meclise gönderilen siyasilerin çoğu çoluk çocuğuyla mutlu mutlu mazbatalarını aldılar. Bir kanatları eksikti yeni seçilenlerin. Seçmen ise galibiyet ve mağlubiyet içinde izlemeye koyuldu. Dedik ya; ülkemizde malzeme çok diye… Şimdi de yemin krizi ülke gündeminde. Kimisi der “gelmezsen gelme”, öteki der “gelmeyeceğiz” diğer öteki ise “başka ilde toplantımızı yaparız”… Yemin sözü kuvvetlendirme, karşındakine güven verme ve inandırmak için kullanılır. Her ülke gelenekleri ve tecrübelerine göre yemin ederler. Dünyanın bir çok ülkesinde yemin etme zorunluluğu vardır ve Anayasa’ya bağlılık vurgulanır. TBMM ant içmenin ana teması “Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalarak anayasa’ya sadakat ve mil...

Hayırlı kandiller

*GÜNÜN SÖZÜ* ** Leyle-i miraç (miraç gecesi), ikinci bir leyle-i kadir (kadir gecesi) hükmündedir. Bu gece mümkün oldukça çalışmakla kazanç birden bine çıkar. **   Bediüzzaman Said Nursi     Cenab-ı Hak hepimize gecenin feyzinden bol istifade nasip etsin. (Amin)   HAYIRLI KANDİLLER...   * *

ENDİŞELİYİM!!!

Yazmak neyi değiştirir diye düşünmekten Uzun zamandır elim klavyeye gitmedi. Acaba endişelerim de haksızmıyım, objektif mi bakmıyorum düşüncesiyle olanlara, olaylara tarafsız bakış açısı içinde olmaya çalıştım. Evet son günlerde hele seçime ramak kala endişelerimde haklı olduğumu anladım. Endişeliyim! Siyasetin basitleşmesinden… Ülkemiz o kadar zor günlerden geçiyor ki bizler maalesef seçim atmosferi içinde fazla algılayamıyoruz. Siyasi liderler ve adaylar meydanlarda güçlerini göstermeye çalışırken, ağızlarından çıkanları maalesef kulakları duymuyor. Be hey gidiler sen, ben diyeceğinize Ülkemiz ve halkımız için somut projeler orta koyun. Ülke kardeş kavgasına doğru sürükleniyor, ulusal bütünlüğümüz tehlikede, eğitim sistemimiz, sağlık sistemimiz çökmek üzere, emeklimiz perişan, halkımız, gençlerimiz işsiz, sanayimiz durmuş, tarım ve hayvancılık sektörümüz can çekişiyor vs.vs.vs…. Endişeliyim! Seçim meydanlarının arenaya dönüşmesinden… Seçimlerde şimdiden kimlerin ne kadar oy alacağı ü...

ANNELER GÜNÜ

Hayatın acımazsızlığı kendimizden bir şeyler alıp götürüyor. Çoğumuz yaşamın ne anlama geldiğini, insanın insanca yaşamasında nelerin etkili olduğunu bilmeyiz bile!!! Dedik ya! Hayat acımasız diye. Evet yaşamın acımasızlığı elimizde olan değerlerimizin kıymetini bizlere maalesef unutturuyor. Hele hele insanoğlunun hırsları artık idealizm olmaktan çıkmış orman kanunlarının uygulanır olması kanıksanmış, dost, ahbap ilişkileri menfaate dönüşmüştür. Değerlerimiz, kültürümüz ve yaşantımız gittikçe yok olmaktadır. Örf ve adetlerimizde olmayan sıra dışı yaşantılar ahlaki ve toplumsal dejenerasyona neden olmaktadır. Dünya’ya açılan pencere olarak bilinen televizyonun toplum üzerinde ki etkisi büyüktür. Özellikle gençler arasında şiddet ve gerilim dozajı artmakta ve ailelerin çocukları üzerindeki etkisi yok olmaktadır. Çağdaşlık, modernlik, özgürlük şeklinde verilmeye çalışılan sapkın derecede ki fikirler özellikle Türk toplumunun gelenek, görenek ve ananelerinin yok olmasına neden olmaktadır. ...

ÇILGIN PROJE… İSTANBUL KANAL

ÇILGIN PROJE… İSTANBUL KANAL 28.40.2011 Elveda TANIK etanik@egm.gov.tr Durup dururken nereden çıktı bu proje? Gerçekten de adı na yakışan bir projemi? Çılgın mı? Yapılması imkânsız olduğundan mı, adına çılgın proje denmiş? İmkansız diye bir şey var mı? Bence imkânsız diye bir şey yok. Eğer olsaydı; bugün uçaklar havada, yani boşlukta uçamazdı, aya insan gönderilemezdi, denizaltılar denizin altında yol alamazdı, internet olamazdı. Daha bunlar gibi saymakla bitiremeyeceğim birçok proje, o zamanlar imkânsız gibi düşünülmüştür. Ama sonuçta buna inanan insanlar bunu gerçekleştirmiştir… Projeleri düşünceler üretir. Bunu gerçekten doğru söylüyorlar. Düşüncesi olmayan insan proje üretemez. Ama onunda kendisine göre üretecekleri vardır. Proje üreten kişileri kıskanır, ona muhalif olur, hep olumsuzlukları görür, olumlulukları hiç görmez, hasetlik yapar, engel olmak için elinden ...

DİKKAT BAŞKAN GELİYOR

DİKKAT BAŞKAN GELİYOR Çay saatinde, Ahmet ve Osman adlı iki memur arkadaş oturmuş, sohbet ediyordu. İzin dönüşü göreve başlamış olan Ahmet merakla sordu; — Bir kaç ay önce atanan başkan görevden alınmış öyle mi? —Evet, alındı. —Çok alıngandı zaten, alındı demek, Hah… Hah… Ha! Osman gülmedi, suratı asıktı. —Bu esprime de gülmedin ya helal olsun. Neyse niye alındı? Farklı biriydi. —Farklı olduğu için alındı ya zaten. —Anlamadım ki! Ben izne ayrılırken her şey güllük gülistanlıktı, yeni başkanın genel müdürle arası da iyi görünüyordu. —Ben de sevmiştim bu başkanı. Gelir gelmez; “Amirlik, yöneticilik memurlar üzerinde baskı kurma aracı değil, çözüm üretme yeridir. Sorunları çözeceğiz, çalışma şartlarını iyileştireceğiz ki elemanlarımızdan daha verimli çalışma beklemeye hakkımız olsun” demişti. —Evet, izne ayrılmadan bir gün önce o konuşmasını dinlemiştim. Dinlemiştim ya doğrusu pek de inandırıcı gelmemişti. Çoğu idealistçe konuşur ama uygulamaya gelince bir şey yapmaz diye düşünüyordum. —Y...

ASTARLIZADE MEHMET HİLMİ EFENDİ…

ASTARLIZADE MEHMET HİLMİ EFENDİ… Elveda TANIK 17 Şubat 2011 1876 yılında Çankırı’da dünyaya gelip, yine Çankırı’da yetişmiş, Nakşibendî ye Tarikatı’nın Halidiyye kolu şeyhlerinden Astarlızade Mehmet Hilmi Efendi; ölümünün 49. yılı nedeniyle, Çankırı Araştırma Sitesi ve Çankırı Gençlik Derneğinin ortaklaşa düzenledikleri anma programında kalabalık bir katılımda dualarla anıldı… Türk Milleti için “ Geçmişte, Türk Milleti İslam’ın bayraktarı idi ve gene öyle olacaktır. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Allah’ın izni ile bu millet gene dünyadaki şerefli yerini alacaktır.” sözünü söyleyen, Astronomi, Matematik, Hukuk gibi ilimlerin yanında Tıp tahsilini de ilerletirken, Arapça, Farsça, Fransızca ve İngilizce gibi dillerini de öğrenen Astarlızade Mehmet Hilmi Efendi’yi, 14 yaşına kadar onunla yaşama şansına sahip olan torunu Hilmi ASTARLI çok güzel anlattı… Orada bulunanlar, bu anlatılanları s...

Ucubeler Ülkesi Türkiye

Ucubeler Ülkesi Türkiye Gazetelerden/ Kars'ta toplu açılış töreninde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eski Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu tarafından yaptırılan 'İnsanlık Anıtı'na tepki gösterdi. Erdoğan, "Hasan Harakani'nin türbesinin yanına bir ucube koymuşlar, garip bir şey dikmişler. Oradaki tüm vakıf eserlerinin, o sanatkârane eserlerin olduğu yerde böyle bir şey olması düşünülemez. Konuyla ilgili olarak belediye başkanımız görevini süratle yerine getirecektir. Bunu süratle bekliyoruz. İnşallah ilk gelişimizde bunu da göreceğiz. O bölgeyi de gayet güzel bir park haline belediye getirecektir.'' diye konuştu. Erdoğan, Türkiye'nin diğer ucuna gitti ve orada 'ucube' bir yapı gördü ve hemen tepkisini gösterdi. Ancak kendisinin ikametgah adresi olan Ankara ili Keçiören ilçesinde, muhtemelen evinin penceresinden de görülen bir başka 'ucube' var: Keçiören Kule. Biz ucube dedik ama sayın Başbakan'dan henüz resmi bir ucube a...

TÜRK KADINI

Ülkemizde inanılmaz olayları kanıksadık maalesef. Çoğu zaman şaşırmıyor ve tepki vermeden izlemekle yetiniyoruz. Bize dayatılmaya çalışılan bazı düzenlemelerin neler olduğunu sormuyoruz veya soramıyoruz. Açlıktan ölen bebeklerin, insanların, yoksulluktan hastanelere alınmayanların çığlığını bile duyamıyoruz? O kadar kapanmışız ki içimize, kendimizle yüzleşmeye korkuyoruz. Bu isyanım sadece bir yurttaş olarak vicdanımın sesidir. Sosyal devlet anlayışı çerçevesinde gereğinin yapılmasını istemektir. Televizyonları, gazeteleri takip ederken insanı inciten, insan onuruyla oynayan o kadar şeyler izliyoruz ki bazen insanlığımızdan şüphe eder hale geliyorum. TV. Kanalları evlendirme programlarıyla birbirleriyle yarışıyor. Herkes her şeyi bırakmış yaşlısı, genci buralardalar. Ayrıca ilk Cumhurbaşkanımızı, Bakanları vs. buna benzer sosyal ve kültürel soruları bilemeyenlere ne dersiniz? Ne yazık ki ağlanacak halimize güler olduk. Seçimlerin yaklaşması nedeniyle siyasilerin konuşma teknikleri zirv...