Ana içeriğe atla

İÇİME SİNDİREMİYORUM.

Birkaç gündür kafalarda soru işareti bırakan PKK’lıların dağdan inmeleri ile ilgili haberleri esefle izlemekteyiz..İşte olan oldu bu işin sonu nereye varacak…Yurdun her bir köşesinde PKK’lılar şenlik yaparken, bu vatana canını vermiş oğullarını, eşlerini, babalarını geri isteyenler…Gözünü kırpmadan vatanım deyip bir parçasını kayıp etmiş gazilerimizin feryatları…Kahrolsun PKK diyenlerin coplanması…Ülkemden manzaralar.Bir bir izliyoruz film seyreder gibi. Bir taraf kan ağlıyor, diğer taraf zafer kazanmış edasıyla boy gösteriyor. PKK mı yoksa Ergenekon mu daha tehlikeli? diye vatandaşın kafası karıştırılıyor. Ergenekon terör örgütü adı altında gözaltına alınan henüz suçları sabit görülmemiş aydınlar hala içerde. Ya PKK’lılar jet hızıyla ayaklarına götürülen mahkemelerde ne söyletilip, serbest bırakılıyor. Makam araçlarıyla ve ikramlarla karşılanıyor. Gelen 34 PKK’lı kahraman ilan edilince elbette vatanını seven insanlar hain durumuna düşer ve bu süreçte arabozucu olur. PKK’nın terör örgütü olmaktan çıktığı bu son olaylarla tescillendi. Sıra ellerinde getirdikleri mektupta yazan İmralı’dakinin isteklerini yerine getirmeye geldi. EEEEEE adam boşuna mı o kadar kitapları okudu? İçerde başka ne işi vardı. Hem dinlendi hem de yıllar sonra kazanacağı zaferi hesap etti. Yattığı yerden terör örgütünü yöneten terörist başı sonunda 3 aşamalı yol haritasını açıklama da gecikmedi. Osmanlı’nın isyanları bastırmak için ele başları affedip, paşalık rütbesi vererek maaşa bağladığını, Osmanlı gibi büyük düşünülmesi gerektiğini söyleyen Kürt konusunda çalışmalar yapan Mümtaz TÜRKÖNE’ye ne demeli? Geniş kapsamlı bir af çıkarılarak başta terörist başı ve diğerleri bölücü olmadıklarını söyleyerek serbest bırakılacak, düşüncelerinden dolayı içeri giren aydınların zindanlarda çürütülecek olmalarına ise kader mi diyelim… Bir daha grup çağırmayacağını söyleyen terörist başı devletin gidip PKK ile görüşmesine bir şey demeyeceğini söylüyor. Sorarım size! Devlet teröristlerle masaya oturur mu?
Daha ne söylenir ki, içimize mi sindirelim, bunu mu bekliyorsunuz? Üzgünüm seyirci kalıyorum!... Millet kan ağlarken, vatan diye inim inim inlerken olanları içime sindiremiyorum.YA SİZ?...

24.10.2009
Nermin AYDINLI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI…

UYUŞTURUCU MADDELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI… Elveda TANIK etanik@egm.gov.tr Belirli miktarda alındığında, kişinin sinir sistemine etki ederek, akli, fiziki ve psikolojik dengesini bozan, kişi ve toplum içerisinde ekonomik ve sosyal çöküntü meydana getiren, alışkanlık ve bağımlılık yapan, kullanılmasını, bulundurulmasını, üretilmesini ve satışının kanunlarla yasaklandığı narkotik ve psikotrop sözcükleriyle de tanımlanan maddelere Uyuşturucu madde denir. Uyuşturucu madde kavramı genel anlamda, uyuşturma niteliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani uyuşturan, duymaz hale getiren demektir. Bazen de keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan maddeler içinde kullanılmaktadır. Kişiyi hayattan kopartarak kendisine bağımlı yapan, kişi ve toplum üzerinde (TERÖR, ÇEŞİTLİ HASTALIKLAR, SUÇ ARTIŞI ve EKONOMİ) üzerinde etkileri olan bu maddelerin neler olduğu, nelerden, niçin ve nasıl yapıldığı hakkında bir bilgimiz var mı? Veya merak ediyor muyuz? Gelin, hep ...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...

TEK MİLLET İKİ DEVLET

TEK MİLLET İKİ DEVLET “Tek Millet, İki Devlet” bu söz; 30 Ağustos 1991 yılında SSCB çöküşü ile bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Devletinin, 1992-1993 yılları arasında ki Devlet Başkan Ebulfez ELÇİBEY tarafından, o zaman Azerbaycan’ı ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanına söylenmiştir. Ebulfez ELÇİBEY “ iki kardeşin yan yana, ayrı ayrı devletler kurduğu nerede görülmüştür. Azerbaycan ve Türkiye olarak en kısa zamanda birleşmeliyiz.” ve “ Biz bir millet iki devletiz” diyerek ülkeler arasındaki bağı bu sözlerle anlatmışlardır. Şu son zamanlarda Ermenistan sınır problemi, iki kardeş ülke arasında ayrılığa yol açsa da, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının açıklamasıyla her şey eski seyrine dönmüştür. Zaman zaman yanlış anlaşılmalar, sitemler olsa da iki kardeş ülke birbirinden asla vazgeçemez. Çünkü biz tek milletiz. Kavga eden iki kişi birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediği gibi, kavga etmeyen iki kişide birbirlerini çok sevdiği anlamına gelmez. Bağımsızlıklar...