Ana içeriğe atla

"NEFES"

“ NEFES ”

Elveda TANIK
etanik@egm.gov.tr.

Günlerdir televizyon kanallarında, gazetelerde reklamı yapılan ve merakla beklenen “NEFES “ film gösterime girdi. Bugün askerden, çarşı izinli olarak gelen oğlumun isteğiyle sinemaya gidip filimi izledik. Gerçeklerin anlatıldığı, tam anlamıyla harika bir film olmuş… O bölgenin coğrafi ve iklim yapısından tutunda, teröristlere karşı vatanı için sınır karakolunda gece gündüz görev yapan, Mehmetçiğin destansı öyküsünün anlatıldığı bu harika ve görülmeye değer filmin, bazı karelerini sizlerle paylaşmakta yarar gördüm…

Her şeyden önce oyuncuların tanıdık sima olmamaları filmi daha bir gerçekçi yapmış ve gerçekler aynen olduğu gibi anlatılmış. Vatan savunması için görev yapan güvenlik güçlerimizden, sınır karakolundaki Mehmetçiğin;

Teröristlerin burunlarının dibinde olmalarını bilmelerine rağmen, şehit olmaktan korkmadıklarını, yani ölümle dans ettiklerini…

Rengini, uğruna şehit olan ecdatlarımızın kanından alan, bir ülkenin onuru, ay yıldızlı bayrağımızı, o zorlu kış şartlarında rüzgârdan yırtıldığında yenisiyle değiştiren, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu Büyük Önder Atatürk’ün büstü ile Ne Mutlu Türküm Diyene yazılı tabelayı itina ile sürekli temizleyen Mehmetçiğin Kürt oluşu…

Vatan savunmasını, geride bıraktıkları analarından, bacılarından, sevdalarından nasıl üstün tuttuklarını…

Filmde karakolu basıp karakol komutanını öldüren doktor kod adlı teröristi öldüren Mehmetçiğin Kürt oluşu, bana geçen yıl bir iş için, birisi Şırnak Silopi’den, diğeri Kuzey Iraktan yanıma gelen iki Kürt ile yapmış olduğumuz konuşmayı hatırlattı. Ben onlara Kürtler üzerinden oynanan bu oyunlara gelmemeleri yönünde tavsiyede bulunurken, onların söylediği ve tüylerimi diken diken eden o konuşmayı aynen aktarıyorum. Konuşmamızda bana,” İnanın bu olaylarla bizim hiçbir ilgimiz yok. Dua edin ki! Bir savaş çıksın ve görün bu ülke için, bu ay yıldızlı bayrak için, siz mi, yoksa biz mi, önce cepheye koşacağız. Nasıl Türküye deki Kürt halkı devletinin yanında ise, Kuzey Iraktaki Kürt halkı her zaman Türkiye Cumhuriyetinin yanındadır. Bir oylama yapılsın bunu görürsünüz. Barzani ve Talabani Kürt halkına her zaman zarar vermiştir. Biz artık bunun farkındayız.” demişlerdi…

Filmde ayrıca, anaların feryatları anlatılmış. Sayısız şehit cenazesine katıldığımdan, evlatları şehit olan analar, babalar, bacılar, eşler “Vatan Sağ Olsun “derken kendilerinin nasıl yok olduklarına, nasıl acı çektiklerine şahit olmuştum. Onları anlamak için ana olmak lazım. Oğlumun askere gittiği gün, hiç uyku uymadan sabaha kadar ağlamıştım. Gözlerime kan oturmuş, 15 beş gün eve kapanıp, kimseyle görüşmek istememiştim. Hiç kimse beni teselli edememişti… Aslında beni bu kadar üzen oğlumun askere gidişi değildi. Çünkü o Ankara’da askerdi. Her an onu görebilirdim. O teröristlerin şehit ettiği Mehmetçiklerin analarını, eşlerini, yetim kalan o yavruları hatırlamıştım. Onların çektiği acıları, o feryatları yüreğimde hissetmiştim. Düşünün bir kere! Evladınız dağda asker. Karşısında terörist. Bir ananın gözüne uyku girer mi? Asıl canımı acıtan bunlardı…

“NEFES” Filmindeki Orhan Yüzbaşı, Barış Asteğmen, Karakol Komutanı ve erler, bu ülke için şehit olan güvenlik güçlerimizden sadece bir kaçı. Oysa bu ülkenin güvenliği için görev yapan nice POLİS şehit edildi. Nice öğretmenler, nice mühendisler, nice köy korucuları, nice vatandaşlar ve yeni doğmuş bebekler, teröristlerin silahından çıkan kalleş kurşunlar karşısında can verdi. Geride gözü yaşlı analar, bacılar, eşler, yetim yavrular kaldı.

Filmde ayrıca; Yok edilmeye, birbirine düşürülmeye çalışılan farklı etnik yapıdaki bu milletin evlatlarının bir arada olduğu sınır karakolundaki Mehmetçiğin kenetlenmiş elleri ile bu vatanı nasıl savundukları aynen anlatılmış… Her zaman söylediğim gibi, yine de söylüyorum. Sınırlarımızı topla, tüfekle, tel örgülerle, mayınlarla, duvarlarla vb tedbirlerle değil, ancak ve ancak kenetlenmiş ellerimizle, yüreklerimizle koruruz…

Yazımı, Birlik ve Beraberlik içinde olduğumuz sürece, bu terör denen belanın yaşayacak ortamı bulamayacağının anlatıldığı “NEFES” filminin seyredilmeye değer olduğu tavsiyesinde bulunurken, teröristlerin saldırısı sonucu şehit olanların, analarının, babalarının, eşlerinin ve evlatlarının dudaklarından dökülen o iki kelimelik söz ile bitirmek istiyorum.

“VATAN SAĞOLSUN” …

17 EKİM 2009

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ÖNEMİ

Sivil Toplum nedir? Sivil Toplumun faydaları nelerdir? vb. soruları hepimiz sormaktayız. Günümüzde yaygınlaşan, sık sık konuşulan sivil toplum nasıl olmalıdır ve bir ülkenin gelişiminde ki rolü nedir? Sivil Toplum; insanların tek tek yapamadıklarını beraber yapmasıdır. Yani birlikteliği, gönüllülüğü ve dayanışmayı temsil eder.21.yüzyılda önemli bir kavram olan sivil toplum, akademisyenlerin yanı sıra buralara gönül verenlerin de tecrübelerinden yararlanılması gereken yerlerdir. Meslek odaları, sendikalar, vakıflar ve hemşehri dernekleri sivil toplumları oluşturur. Bir ülke de demokrasinin ve ekonominin gelişmesinde sivil toplumun etkisi olduğu kadar da aktif vatandaşlık anlayışını da getirir. Sivil toplum, demokratik bir toplum yaratılmasında, devlet-toplum, birey ilişkilerinin demokratik bir şekilde düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. İnsanların gönüllü olarak bir araya gelmesiyle bir şeyleri yapmak için kurulan sivil toplumlar finansal ve örgütsel sorunlarının yanı sıra ...

TEK MİLLET İKİ DEVLET

TEK MİLLET İKİ DEVLET “Tek Millet, İki Devlet” bu söz; 30 Ağustos 1991 yılında SSCB çöküşü ile bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Devletinin, 1992-1993 yılları arasında ki Devlet Başkan Ebulfez ELÇİBEY tarafından, o zaman Azerbaycan’ı ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanına söylenmiştir. Ebulfez ELÇİBEY “ iki kardeşin yan yana, ayrı ayrı devletler kurduğu nerede görülmüştür. Azerbaycan ve Türkiye olarak en kısa zamanda birleşmeliyiz.” ve “ Biz bir millet iki devletiz” diyerek ülkeler arasındaki bağı bu sözlerle anlatmışlardır. Şu son zamanlarda Ermenistan sınır problemi, iki kardeş ülke arasında ayrılığa yol açsa da, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının açıklamasıyla her şey eski seyrine dönmüştür. Zaman zaman yanlış anlaşılmalar, sitemler olsa da iki kardeş ülke birbirinden asla vazgeçemez. Çünkü biz tek milletiz. Kavga eden iki kişi birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediği gibi, kavga etmeyen iki kişide birbirlerini çok sevdiği anlamına gelmez. Bağımsızlıklar...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...