Ana içeriğe atla

PARDON

Haydi gözümüz aydın!..Demokratik açılım buymuş demek…Artık terör bitecek.PKK’lılar ellerinde mektupla barış elçileri olarak şehre indiler.Bir bayram havası, bir şenlik nerdeyse tatil ilan edilecek. Vatan haininin çocuk katilinin direktifiyle gelen teröristlerle birlikte birden demokratik bir ülke oluverdik. Sanırım AB’ye girmemizde bir engel kalmadı. Bu kadar kolaydı da neden yıllardır analar, babalar, eşler, çocuklar ağladı, ocaklar söndü? Neden gül gibi fidanlar soldu gitti? Pardon! PKK’lılar, vatan hainleri istemeden dağa çıktı, istemeden örgüt kararına uymak zorunda oldukları için sizleri şehit etti. Pardon! onlar masum, onların evleri, köyleri yok edilmiş…Onlar haklıymış Ya Sen Şehidim!...Üzülme! benim içim kan ağlıyor onların bu kadar rahat bir şekilde geldiklerini görünce…Vatanseverler bu kadar rahat değil. Kalemler her şeyi yazamıyor. Bakın olanlara, bakın onların rahatlığına acaba hayal mi görüyorum… Vatanı bölmek için örgüte katılacaksın, ölüm saçacaksın ve elini kolunu sallaya sallaya gelecek kahramanlar gibi karşılanacaksın. Demokratikleşme buymuş demek… Açlık, işsizlik ve yoksulluğun bitmesini istemek demokratik hak olmuyor, Kürt sorununda yanlış politikanın izlendiği, Kürt halkının ve önderinin barış ve demokratik çözümde ne denli kararlı, iyi niyetli ve ısrarlı olduklarını söylemeleri demokratikleşme oluyor. Türkiye sanayisini, ekonomisini, eğitimini, düzeltti sadece demokratikleşmesindeki en büyük engel olan Kürt sorunu kaldı. Pardon! Sizlerin Kürdistan’ın köy, kasaba ve şehirlerinde yeterli imkanlarla yaşamak istediğinizi unutmuştum. Pardon! Kürt kimliğinizin anayasal güvenceye sahip olarak özgür ve eşit yaşama istediğinizi unutmuşum. Pardon! ben, Türkiye Cumhuriyeti, Ülkesi ve Ulusuyla bölünmez bütünlüğüne, Tek devlet, tek ülke, tek ulus ve tek bayrak ülküsüne takılmış gidiyorum. Bu ülkede herkesin güllük gülistanlık içinde, sadece ve sadece kürt halkının her türlü ayrımcılığa maruz kaldığını unutmuşum. Pardon! Birileri tarafından artık dağdan inip siyasi arenada mücadele vermenizin istendiğini unutmuşum… Neden bu kadar sızlandım, neden geniş çerçeveden bakmıyorum olaylara. Sanırım ben çağ dışı, insan haklarını ihlal eden, ilerisini görmeyen halen Yurtseverlik peşinde koşan dar kafalı birisiyim…
20.10.2009

Nermin AYDINLI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ÖNEMİ

Sivil Toplum nedir? Sivil Toplumun faydaları nelerdir? vb. soruları hepimiz sormaktayız. Günümüzde yaygınlaşan, sık sık konuşulan sivil toplum nasıl olmalıdır ve bir ülkenin gelişiminde ki rolü nedir? Sivil Toplum; insanların tek tek yapamadıklarını beraber yapmasıdır. Yani birlikteliği, gönüllülüğü ve dayanışmayı temsil eder.21.yüzyılda önemli bir kavram olan sivil toplum, akademisyenlerin yanı sıra buralara gönül verenlerin de tecrübelerinden yararlanılması gereken yerlerdir. Meslek odaları, sendikalar, vakıflar ve hemşehri dernekleri sivil toplumları oluşturur. Bir ülke de demokrasinin ve ekonominin gelişmesinde sivil toplumun etkisi olduğu kadar da aktif vatandaşlık anlayışını da getirir. Sivil toplum, demokratik bir toplum yaratılmasında, devlet-toplum, birey ilişkilerinin demokratik bir şekilde düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. İnsanların gönüllü olarak bir araya gelmesiyle bir şeyleri yapmak için kurulan sivil toplumlar finansal ve örgütsel sorunlarının yanı sıra ...

TEK MİLLET İKİ DEVLET

TEK MİLLET İKİ DEVLET “Tek Millet, İki Devlet” bu söz; 30 Ağustos 1991 yılında SSCB çöküşü ile bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Devletinin, 1992-1993 yılları arasında ki Devlet Başkan Ebulfez ELÇİBEY tarafından, o zaman Azerbaycan’ı ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanına söylenmiştir. Ebulfez ELÇİBEY “ iki kardeşin yan yana, ayrı ayrı devletler kurduğu nerede görülmüştür. Azerbaycan ve Türkiye olarak en kısa zamanda birleşmeliyiz.” ve “ Biz bir millet iki devletiz” diyerek ülkeler arasındaki bağı bu sözlerle anlatmışlardır. Şu son zamanlarda Ermenistan sınır problemi, iki kardeş ülke arasında ayrılığa yol açsa da, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının açıklamasıyla her şey eski seyrine dönmüştür. Zaman zaman yanlış anlaşılmalar, sitemler olsa da iki kardeş ülke birbirinden asla vazgeçemez. Çünkü biz tek milletiz. Kavga eden iki kişi birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediği gibi, kavga etmeyen iki kişide birbirlerini çok sevdiği anlamına gelmez. Bağımsızlıklar...

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ KİŞİ VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ… etanik@egm.gov.tr Uyuşturucu madde kavramı; genel anlamda uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Yani, uyuşturan, duyarsız hale getiren madde demektir. Önceki yazımda; afyon ve türevleri, kokain ve türevleri, kenevir ve türevleri ile sentetik uyuşturucular olarak sınıflandırmasını anlatmaya çalıştığım uyuşturucu maddelerin kullanımının kişi ve toplum üzerindeki etkilerini gelin hep birlikte görelim. Bu maddelerden; ESRAR; mizacı, düşünceyi ve davranışları olumsuz etkiler. Beyinsel bağlantılarda kopukluk, reflekslerde, koordinasyonda bozukluk yapar. Dikkati dağıtır, paranoya ve muhtemelen psikoza yol açar. Unutkanlığa, yüksek dozda alındığında hayal görmeye neden olur. Bronşit ve akciğer kanseri riskini artırır. Uykulu hal yaratır, hafıza kaybına neden olur. Kalp rahatsızlığı yaratır, ağız ve boğazda kuruluk, gözlerde kanlanma meydana gelir. Erkeklerde sperm sayısında azalma ve kısırlık, kadınlarda tes...