Yazıma başlarken acaba, şehitlerimiz üzerinden ‘şehit edebiyatı mı yapıyorum’ diye çok düşündüm! Fakat en başta bir anne olarak kendimi Mehmetçiklerimize karşı sorumlu hissettim. Bu çocuklar bizim çocuklarımız… Analar artık ağlamasın derken, ülkemiz üzerinde çıkarları olanların haince isteklerine boyun eğilmesi değil elbette! Bunun bir çözümü olmalı ve olmalıdır da! Sürekli gelen şehitlerimiz yüreklerimizi yakmaya devam ediyor. Şehitlerimizin arkasından klasik törenler ve birkaç cümlelik taziye sözcüklerine artık itibar edilmez oldu. Hani denir ya, “ateş düştüğü yeri yakıyor” diye aynen o hale geldi. Bir radyonun çalan müziği kesmeden şehit haberini vermesi içi mi öyle bir acıttı ki, o anda insanlığımdan utandım! Ölümlerden, hele hele gencecik fidanların yok olmasından etkilenmeyen insan mı dır acaba! Sızlanmaya devam mı edelim, yoksa ülkemizin en büyük sorunu olan terör belasına çözüm mü isteyelim. Çözüm derken; eli kanlı vatanı bölmek, parçalamak isteyen hainlerl...